Medya Zara larsson - Lush Life var.
+++
-Oha biri sevişmiş!
Ohaaa!!
Dirseğimi Toprak'ın karnına sertçe geçirdim.
-Ne diyosun sen ya!Ne diyosun ha!?Azdın mı Toprak sen?
-Lan senin annenin menepoza girmiş olması gerekmiyor mu?Kadın yıllara meydan okuyor be!
Toprak'ın dedikleriyle açılan ağzımı kapatmakta zorlanıyorken hayretle ona bakıyordum.
-Saçmaladın şuan.O büyük ihtimal Göktuğ'un çocuğudur.
Bana bakmak yerine bebeği kucağına almış olan anneme bakıyordu.Köşede Göktuğ'u görünce şaşırmadım desem yalan olur.Odaya girdiğini farketmemiştim bile.
-Anne bu bebek kimin?
Benim duygusuz sesim ortama ölüm havası verirken annem eğdiği başını bebekten ayırdı.
-Elinin körünün kızım.
Evet dediği buydu.
Annem bile bana atar yapıyordu.
Deli karı!
-Ne atar yapıyon be!
-Sus kız anneye sesini yükseltme!
-Pardon da sen ne anneliğinden bahsediyorsun?Anne olmak için illa doğurmak yetmiyor.Büyütmek gerekmiyor.Gelmişsin burada bana anne tavırları yapıyorsun.
Tabi ben kendimi kaptırıp saydırınca annem sustu.Kahretsin ki yine gözlerim dolmuştu.Herşeyi kaldırabilecek bir bünyem varken yalnızlığı kaldıramıyordu işte.
Toprak belimden tutup beni kendine çekti.
Başımı omzuna koydum.Dakikalar sonra annem konuştu.-Bunları sonra konuşalım Deniz.Kardeşin uyuyor.
Kardeşim?
Benim?
Lan ben 22 yaşındayım ne kardeşi?
-Kardeş?!
Şuanda sinir krizi geçirir şekilde kahkaha atıyordum.Ya bana gelmiş kardeş diyor kadın.
-Ya sen ne hakla bunu benden saklarsın.Ya sen hakla beni aramzsın?!Kızınım senin ben!
Gerçek sinir olma sebebim ortaya çıkmıştı.Annem yoktu...
Bana bakan şaşkın gözler eşliğinde Toprak beni kucağına aldı ve salondan çıkardı.
Başımı aynı dört sene önce yaptığım gibi göğsüne gömdüm.Yine ağladım.Birkaç dakika sonra arka bahçeye geldiğimizde beni kucağından indirmeden kendisi bir koltuğa oturdu.Bende otomatik olarak onun kucağına oturmuş oldum tabi.Normalde olsa utanırdım ama şuan utanmaktan çok daha büyük problemlerim vardı.Yani tabi biraz böylesi işime gelmiş olabilir.
Başım hala göğsündeyken konuşmaya başladı.
-Sevgilim?
Cevap vermedim.Ama o yinede konuşmaya devam etti.
-Suratını hep böyle asacak mısın?
Ama sen gülünce daha seksi oluyorsun.Böyle burnun kızarıyor fala.Gözlerin kocaman oluyor.Yeşil bir cennet gibi oluyorsun.Hatta etrafı bir ışık sarıyor.Herşey daha güzel görünüyor.Kıkırdadım.Başımı göğsünden kaldırmadan konuşmaya başladım.
-Gülüşümü seksi bulduğunu söyleseydin hep gülerdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİTME...
ChickLit*** Bir yerde okumuştum.Unutulmaz alışılır yazıyordu.Ve ben aradan yıllar geçmiş olmasına rağmen ne unuttum ne de alıştım yokluğuna. Bizim hikayemiz yolunu bulmaya çalışan iki kalbin hikayesiydi... *** İyi okumalar... Not-İlk hikayem ve telefondan y...