Şimdi nasıl başlasam bilemedim.Koskoca 10k olmuşuz.Bu yüzden bu güzel okuyucularıma minik bir hediye yapmak istedim.Arada özel bölüm yazmaya devam edeceğim.Bu konuda şüpheniz olmasın.Ayy!!Neyse duygusala bağlamadan bıraksam iyi olacak.
İyi okumalar.
Deniz'in ağzından
-Annee!!
Bana seslenen Su'yun yanına ulaştığımda koltuğun üzerine çıkmış zıplıyor olduğunu gördüm.
-Kızım in ordan.Düşeceksin bak.
-Anne çantamı bulamıyorum.
Su ve Ekin artık beş yaşına girmişti.Bizde Toprak'la onları kreşe yazdırmaya karar vermiştik.Hareketli bir yapıya sahipti.Mesela çok konuşurdu.Her ortama uyum sağlayabilirdi.
Şirinlik yapıp bütün dikkatlerin onun üzerinde olmasını ister hep gülümserdi.
-Tamam küçük cadı gel bakalım.
Onu kucaklayıp yere indirdim.Yatağın arkasındaki minik pembe çantayı görünce eline verdim.
Çantayı elimden aldığı gibi minik ayaklarıyla yerde şap şap sesler bırakarak koşup gitti.
Arkasından öylece bakıp gülümsedim.
Belimde bir çift el hissedince arkama dönmedim.Başımı geriye tam onun göğsünün üstüne yatırdım.-Sen ne kadar güzel bir anne oldun be hatun.
Kokusunu içime çektim.
-Sen yanımda varken herşey güzelleşiyor adamım.
Belimdeki elimi gevşetip ondan tarafa dönmemi sağladı.
-Gözlerini seviyorum.
Gülümsedim.
-Senin herşeyini seviyorum.
Başımı göğsüne gömdüm.Evleneli neredeyse on sene olmuştu ama buna rağmen hala onun kokusuna doyamamıştım.
-İçinde sen olan herşeyi seviyorum.
Toprak alnıma kocaman bir öpücük kondurdu.
Bir elimle şakasına sildim.
-Lama gibi tükürdün suratıma.
-Demek öyle ufaklığım.Sen ne zaman bu kadar büyüdün de bana karşılık veriyorsun bakalım.
Beni bir anda gıdıklamaya başlayınca kahkaha attım.
Tam o sırada kapıdan bir ses duyup duraksadım.
-Deni gurtarcam aneeee!!
Ekin minik ayaklarıyla koşarak yanıma geldi.Ah tabi birde üzerindeki minik pelerini unutmayalım.Üstelik kılıcıda vardı!
Ekin Su'yun aksine daha geç konuşmaya başlamıştı.Bu yüzden bazı kelimeleri hala söyleyemiyordu.
Koşarak şıp şıp yanımıza doğru gelip tam önümde durdu.
-Al gaydını baba!!!
Elindeki plastik kılıcı ile Toprak'ın bacaklarına vurmaya başladı.
Toprak bana göz kırptı, Ekin'in şakasını bozmadı.
-Ahh!!Aman Allah'ım kim bu süper kahraman?
Ekin pelerinini savurdu.
-Sağa baba diye konuştuğğuma göre kim olabilir ki baba?
İ harfini uzatarak konuşmuştu.
-Akılda zehir maşallah!
Toprak oğluşumuzdan laf yemenin verdiği huzursuzlukla kıpırdandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİTME...
ChickLit*** Bir yerde okumuştum.Unutulmaz alışılır yazıyordu.Ve ben aradan yıllar geçmiş olmasına rağmen ne unuttum ne de alıştım yokluğuna. Bizim hikayemiz yolunu bulmaya çalışan iki kalbin hikayesiydi... *** İyi okumalar... Not-İlk hikayem ve telefondan y...