Medyada Toprak ve Deniz.Toprak'ı değiştirmeye karar verdim.Sanırım bu biraz daha uygun olacak.
-Cezanı çekmeye.
Ona iki numaralı 'sen ne diyon' bakışımı attım.O ise hiçbirşey demeden arabayı sürmeye devam etti.
Açıkçası bir yanım gitmemi istiyordu.Ve galiba o ses kalbimden geliyordu.İstemsizce gözlerim doldu.Resmen bana eşyasıymış gibi davranıyordu.İstediğinde istediğini yapıyordu.Ümitlendiriyor muydu bilmiyorum.Ama ben istemsizce ona olan duvarlarımı yıkıyordum.T
amam hiçbir zaman onu sevdiğimi inkar etmedim ama olmuyordu işte.Ya o ya ben aramızdaki duvarı daha fazla güçlendiriyorduk.Ama şimdi ikimizde ellerimizle ördüğümüz duvarı tek tek yıkıyorduk.En azından ben yıkıyordum.
Başımı koltukta yan çevirerek onu izlemeye başladım.Saçlarını hiç değiştirmemişti onca yıl.Yeni çıkmaya başlamış sakalları bende onlara dokunma isteği oluşturdu.Gözümden süzülen bir damlayı elimle çabucak sildim.Başımı yine ona çevirdiğimde bana bakıyordu.Derin bir nefes aldı.Bir yandan yola bakarken eliyle torpidoyu açtı.İçinden peçete çıkardı ve bana uzattı.
Bu neydi şimdi?Beni hem kaçırıyor hemde acıyor muydu...Elindeki peçeteyi titreyen elimle uzanıp aldım.
O ise gözlerini kaçırmamış hala beni izliyordu.3-4 saniye kadar bakıştıktan sonra yine yola çevirdi bakışlarını.Bende içimdeki boşluk hissiyle bakışımı yola çevirdim.Birkaç dakika sonra sırtımdaki hareketlenmeyle kendime geldim.Toprak sırtıma ceket gibi birşey örtüyordu.Araba durmuştu.Ne ara durmuştu ki?
-Ne kadardır yoldayız?
-iki saat kadar oldu.
Başımı salladım.Arabayı büyük bir sessizlik kapladı.Başımı yine arabanın koltuğuna yasladım onu izlemeye başladım.O da benim yaptığımı yapıp beni izlemeye başladı.Gözleri bu sefer gözlerimdeydi.Sessizce kıkırdadım.
-Hatırladın mı?
O ise sorduğum soruyu anlamaya çalışıyordu.
-Neyi?
-Hani bigün bizim okuldan birinin doğumgünü gibi bişeyi vardı.Sen bordo bir kazak giymiştin.Altınada siyah kot giymiştin hatta siyah zımbalı bir bilekliğin vardı onu takmıştın.Saçlarını yine dağınık bırakmıştın.
Toprak şaşırmış görünüyordu.Ama birşey belli etmemeye çalıştığı her halinden belliydi.
Elimle radyoyu işaret ettim.O da kafasını hafiçe salladı.Kaşları çatıktı.Büyük ihtimal kafasını karıştıran birşeyi düşünüyordu.
Radyoda çalan şarkı yüzümün gülümsemesine neden oldu.(medya)
Derin bir nefes aldım ve anlatmaya devam ettim.
-Neyse işte senle orda buluşacaktık.Bende sabahtan akşama kadar ne giyeceğimi düşünüp durmuştum.En sonunda siyah sırtında dekoltesi olan elbisemi giymiştim.Beni beğenmeni istiyordum.Nasıl istemeyeyim ki?Seni seviyordum.Kıskanıyordum.Sen benim eksik parçamdın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİTME...
ChickLit*** Bir yerde okumuştum.Unutulmaz alışılır yazıyordu.Ve ben aradan yıllar geçmiş olmasına rağmen ne unuttum ne de alıştım yokluğuna. Bizim hikayemiz yolunu bulmaya çalışan iki kalbin hikayesiydi... *** İyi okumalar... Not-İlk hikayem ve telefondan y...