Bölüm4
Jackin bedenini bulamamışlardı. Ama polisler aramaya devam ediyordu. Dün gece saatlerce ağlamıştım. Şimdi yüzüm şişmişti ve gözlerim kızarıktı.
Üstümü giyinip dışarı çıktım. Okula gitmek zorundaydım. Canım hiç gitmek istemiyordu. Jackin ölümünden sonra her şey bana ağır geliyordu artık.Okula doğru yürürken bir şey oldu. Gözlerim biraz bulanık görüyordu. Her halde çok ağlamaktan olsa gerek . Hemen gözlerimi ovuşturdum. Ama düzelmiyordu. Belki bir kaç saat sonra düzelirdi. Serena beni yine okulun kapısında bekliyordu. Onunda yüzü şişmişti. Oda benim gibi sulu bir gece geçirdi demek. Jack ölmüştü. Dünyayı terkedip gitmişti. Jack artık yoktu. Benimde artık bir parçam yoktu.Bir an içimi kaplayan acıyla sarsıldım ve gözlerim yaşardı. Ama hayır ağlamayacaktım. Ben güçlü olmalıydım. Hem Jack benim üzülmemi istemezdi. Ağlamayacaktım . Jack için güçlü duracaktım. Tekrar etrafıma baktım. Sarışın sülük ortalıkta yoktu. Jack in ölümünden sonra ortalıktan kaybolmuştu. Bu işte bir tuhaflık vardı. Yakında ortaya çıkardı. Dersler sıkıcıydı. Bir dersin geçmesi bana yıllar gibi geldi. İki ders işledikten sonra garip bir şey oldu. Gözlerimin bulanıklığı geçmek yerine daha da bulanıklaştı. Gözlerime ne oluyordu böyle? Zaten ne zaman sorunum olmuyor ki? 4. derse geldiğimizde beni korkutan bir şey oldu. Artık bulanık görmek yerine görüntü biraz koyulaştı.
Serena bana meraklı gözlerle baktı.
- Sen iyi misin ?
- Serena gözüm sabah bulanık görüyordu. Şimdi ise iyice görmemeye başladı.
- Ne nasıl yani ? Belki gözlerin bozulmuştur . İstersen okuldan çıkışta göz dokturuna gidelim.
Tam cevabımı verecekken. Sanki biri ışıkları kapatmış gibi bütün görüntü gitti. Gözlerimi açık kapadım. Gözlerimi kazırmışcasına ovaladım. Yok yok ! Hiç bir şey göremiyordum. Çıldıracaktım. Karanlıkta yanımdan gelen sesle ürktüm.
-Elena iyi misin?
Bu Serena nın sesiydi.
-Serena göremiyorum. Her şey karanlık . Serena küçük bir çığlık kopardı. Elimi çığlığın geldiği yöne doğru uzatıp Serenanın dudaklarına buldum.
-Şşhhhh! Herkese duyuracaksın.
Kimsenin başıma toplanmasını istemiyorum. Belki birazdan geri gelir.
Ders başlıyordu. Öğretmenin sınıfın kapısını açtığını duydum . Garpti ama öğretmenin ayakkabısının yere değerkenki çıkardığı sesi görebiliyordum. Tek o da değildi. Sınıftaki ses çıkaran herkesin yaydığı garip yeşilimsi duman gibi bir şeyi görüyordum. Kafamdaki beliren soruları alt etmeye çalışırken zamanın nasıl geçtiğini farketmemiştim bile.Ders bitmek üzereydi.Ve fizik hocamız bayan Caroline derste beni hiç tahtaya kaldırmamıştı. Bu derside sorunsuz geçirmeyi ve eve gitmeyi umuyordum. Tam bu düşünceyi aklımda belirmişken bayan Caroline 'nın sesini duydum. Konuştuğunda yeşilimsi duman öğretmenin sulietini belli edecek şekilde bedeninin etrafını sardı.
- Bayan Elena tahtada bize bu soruyu çözmeni istiyorum.
Şimdi olan olmuştu işte! Ah benim şom ağızım!
- Ama Bayan Caroline ben kalkamam. Çünkü ben ayağımı burktum.
Bu sözleri derken gözlerimi ayaklarıma doğru odaklamaya çalışıyordum.
-Ama seni sınıfa girerken gördüm. Ayakların burkulmuş gibi değildi.Lütfen Bayan Elena mazeret istemiyorum tahtaya ve ben burada konuşurken gözlerime bakmanızı istiyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Who Am I?
VampireKaderime karşı gelemezken hayalin ne önemi var ki ? Benim kaderim tek bir duygudan ibaret . O da acı. Bütün sevdiklerimi kaybettim. Duygularım tek tek benden silinirken kimse yoktu yanımda hiç kimse . Duygusuz bir canavara dönüşmeye yüz tutmuştum.Ta...