Asteria koltuktan kalkıp vampirlere özgü bir çeviklik ve hızla yanıma geldi. Gözlerinde ki anlamını çözemediğim pırıltılarla bana bakıyordu. Sağ elini kaldırıp yüzümün hizasına getirdi. Elimde olmadan ürperip bir adım geri gittim. Bir an tokat atıcak sanmıştım. Asteria bu hareketime şaşkın bir şekilde bakarak
-Alexiah sen benim yiğenimsin. Sana nasıl zarar verebileceğimi düşünebilirsin ?
Benim yaptığım tek şey boş boş Asteria'ya bakmak oldu. Tamam benim halam olabilirdi ama hiçbirine güvenim kalmamıştı. Nede olsa öbür halalarım tarafından kandırılmıştım. Asterianın da beni kandırmayacağını nasıl bilebilirdim!
Asteria bana anlamlı bakışlarla bakarak kafasını onaylar bir şekilde sallamaya başladı.
-Haklısın. öbür halaların sana ihanet ettiği için bana da güvenmiyorsun.
Aklımı okuyabiliyormuydu? Gözlerimi şaşkınlıkla kırpıştırarak ona bakmaya başladım. Aklımda anılarımı karıştırdım. Vampir olduğum zamanı düşündüm. Ama ben vampirken bende öyle bir özellik yoktu. Öyle bir özelliğim olduğunu hatırlamıyordum. Düşüncelerimden sıyrılıp tekrar Asteriaya odaklandım. Acaba yine aklımı okumuş muydu? Asteria belli belirsiz kafasını sallayıp bana baktı.
-Evet okuyabiliyorum. Benim akıl okuma yeteneğim var. Sana daha önce de bizim farklı olduğumuzu söylemiştik. Bizik türümüz belirli yeteneklere sahiptir. Mesela Dylan ateş elementini kontrol edebiliyor. diğer vampir türlerinde böyle özellikler yoktur. Senin vampir olduğun zamanlar da bir özelliğe sahip olmamanın nedeni sende başka bir gücün daha ağır bastırılıp öbür gücün etkisiz hale getirilmesi sağlanmış olabilir. Asıl gücünü bastıran ne oldu ?
Asteriaya şaşkınlıkla bakmaya başladım. Yani ben bir vampir olduğum zamanlarda benimde bir gücüm vardı ama başkabir güç bunu bastırmış mıydı? Ama hangi güç ? Aklımın derinlerine inip anılarımı yokladım. Vampire dönüşümüm tamamlandığında babam sandığım amcam Marcus bana melez olduğumu söylemişti ve melezliğimi vücudumun kabul etmesi, beni bir canavara dönüştürmesi için bana eziyet etmişti. Elektro şokla günlerce eziyet etmişti. O günleri hatırlayınca yüzümü buruşturdum.
Beni bir vampirin ana besini kandan farklı olarak çiğ insan etiyle de beslemişti. Diğer gücümü bastıran melezliğimin aşırı baskınlığı olabilir miydi ?
Asteriaya baktığımda bu sefer bana şok olmuş bir ifadeyle bakıyordu.
-Sana çiğ insan eti yedirip şok mu uyguladı!
Ani bağırışıyla yerimde sıçradım. Asteria sinirle yanında ki sehpa benzeri sert kaliteli ahşaptan malzemeye tekme attı. Sehpa gözlerimin önünde unufak olurken korkuyla geriledim. Korkmam bile aşırı güç ve kilo kaybetmeme neden oluyordu. Son bir günden beri Niallin bulduğu karışımı içmemiştim ve kendimi güçsüz ve kilo kaybetmiş gibi hissediyordum. Kendi güçsüzlüğüme o kadar şaşırıyordum ki daha bir o karışımı içmeme rağmen kemiklerim etimin altın yeniden belirginleşmeye başlamıştı. Ne insandım, ne vampir. İnsan türünden bile güçsüzdüm. Aşırı kırılgan ve hassastım. Esmer tenim canlılığını kaybetmiş ve solgun hastalıklı bir renge bürünmüştü. O kadar güçsüzdüm ki biri bana şakacıktan vursa ölecekmişim gibi hissediyordum. Asterianın ani bağırışı beni düşüncelerimden koparmıştı.
-Marcus, bunu nasıl yapabildi ! Gözü güçten başka bir şeyi görmüyor ! Onu bulduğumda yaptıklarının bedelini canıyla ödeticem.
Asteriaya ürkmüş bir ifadeyle bakarken daha demin söyledikleri sözler aklımda yankılanıyordu. 'Onu bulduğumda yaptıklarının bedelini canıyla ödeticem.' Demişti. Onu bulduğumda...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Who Am I?
VampireKaderime karşı gelemezken hayalin ne önemi var ki ? Benim kaderim tek bir duygudan ibaret . O da acı. Bütün sevdiklerimi kaybettim. Duygularım tek tek benden silinirken kimse yoktu yanımda hiç kimse . Duygusuz bir canavara dönüşmeye yüz tutmuştum.Ta...