SERENANIN ANLATIMINDAN
Harry:Biri bizimle oyun oynuyor. Dedi.
Benimse kafam çok karışıktı ama bir yandan da çok mutluydum.
Zayn benle oynamıyordu. Bana ihanet etmemişti. Ama bir yandan da içim kan ağlıyordu .O, iğrenç bir zindanda kurtarılmayı bekliyordu.
Harry düşüncelerimi bölerek
-Serena Zaynle tekrar iletişime geçebilir misin?
-Bilmiyorum. Nasıl yapacağımı bilmiyorum. Sadece uyuduğumda oluyordu ve bayıldığımda da oluyor.
Elena düşünceli bir tavırla
-O zaman Zayni düşün ve gözlerini kapat. Konsantre ol. Belki işe yarar.
-Denemekten başka çaremiz yok.dedim.
Ortalık sakin ve sessizdi. Bunu yapabilirdim. Gözlerimi kapayıp derin bir nefes aldım. Ellerimi kafamın iki yanına yerleştirerek Zayni düşünmeye başladım. Ne kadar zaman geçtiğini bilmiyordum. Ama baya bir zaman geçmişti. Tam pes edecekken vücudumda değişik bir titreme oldu ve kendimi orada buldum. Yine aynı yerdeydim. Koridorda yürümeye başladım. Zaynin bulunduğu zindanın önünde durdum. Derin bir nefes alarak zindana girdim. Ama içeride Zayn yoktu. Deşete kapılıp etrafa baktım. Nerede olabilirdi? Ona bir şey mi yapmışlardı? Onu öld.... Hayır , hayır böyle bir şey olmuyacak . Buna izin vermem. Aklıma bir sürü kötü düşünce geliyordu ve ben onları kovamadığım için iyice deliriyordum. Zindandan dışarı çıktım. Benim geldiğim koridordan farklı bir koridor zindanın kapısının sol tarafından boylu boyunca uzanıyordu. Sol tarafa doğru ilerledim. Duvarlara konulan gaz lambalarıyla ,pis kokusu ve kirden siyahlamış taşlarıyla burası korkunç bir yerdi. İlerlemeye devam ettim. Önüme bir kapı çıktı. Kapının içinden geçtim. Gördüklerim karşısında adeta yüzüme tokat yedim. Yerde Zaynin bedeni boylu boyunca yatıyordu. Koşarak yanına gittim ve yere çömeldim. Zayn o kadar yaralanmıştı ki ve o kadar cansız gibi gözüküyordu ki ağlamaya başladım. Bunu kim, neden yapıyordu?
Bizi neden rahat bırakmıyorlardı?
Ellerimi onun güzel yüzüne yerleştirdim. Ne kadar yara alırsa alsın o hala yakışıklıydı. Titrek dudaklarımı aralayarak
-Zayn , Zayn uyan . Lütfen!
Ağlayarak yanağını okşadım. Uyanmıyordu. Büyük ve sessiz odayı hıçkırıklarım dolduruyordu. Ama sesimi Zaynden başka kimse duyamaz ve Zaynden başka kimse beni hissedemezdi. Çünkü beni mühürlendiğim kişi duyabilirdi. Yani Zayn.
-Zayn uyanmak zorundasın! Zayn! Zayn beni yanlız bırakma ! Lütfen!
Ama o uyanmıyordu. Gözlerimi umutsuzlukla kapadım. Ağlıyordum. Bütün bedenim titriyordu. Gözlerimi açtım. Hayır beni bırakamazdı. Böyle olmamalıydı.
-Zayn . Diye fısıldadım.
Durmadan adını sayıkladım durdum. Bir öksürük sesi geldi. Gözlerimi Zayne çevirdim. Göz kapakları kıpırdandı.
İçim umutla doldu. Hemen elini tutup.
-Zayn! Uyan lütfen Zayn! Dedim.
Elimi sıkmıştı ve ardından titrek göz kapaklarını açtı. Öksürdükten sonra ağzından bir fısıltı çıktı.
-Serena . Burada mısın?
Ve sonra tekrar öksürdü. Beni hissediyordu ama göremiyordu ve aynı zamanda somut olarakta eline dokunamıyordum.
-Buradayım Zayn.
Tam arkamızdan ses geldi. Ben arkamı dönüp baktığımda iki adam buraya doğru geliyorlardı. Zayne tekrar kafamı çevirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Who Am I?
VampirKaderime karşı gelemezken hayalin ne önemi var ki ? Benim kaderim tek bir duygudan ibaret . O da acı. Bütün sevdiklerimi kaybettim. Duygularım tek tek benden silinirken kimse yoktu yanımda hiç kimse . Duygusuz bir canavara dönüşmeye yüz tutmuştum.Ta...