Onu görünce
Da... dav..david diye kekeledim. Ne yani Davidda mı vampirdi! Korkudan iki adım geri attım. David kırmızı gözleriyle beni delip geçerek
-Onu bana ver ! diye kükredi.
-Hayır! Diye karşılık verdim. David bu cevabım karşısında yüzünde düşünüryormuş gibi bir ifade oldu.
Ne düşünüyoru ki! Anlamıştım o da o adamlar için çalışıyordu. Bunu nasıl yapabilirdi ki!
DAVİDİN ANLATIMINDAN
Serenaya Zayni vermesi için bağırmıştım. Evet bende o adamlar için çalışıyordum ve Serenaya Zayni unutturmak için gönderilmiştim. Görevim buydu! Ama... ama şimdi ne hale geldim. Görevimde aşık olmuştum. Serenaya aşık olmuştum. Şimdi ne yapacaktım? Kendimi düşünmeye zorladım. Bana verilen göreve karşı gelip Zaynle Serenayı kurtaracak mıyıdım? Kalbim Serena , aklım ise görevdi. Ben Serenayı seçicektim ve bundan pişman değilim.
-Serena daha Zayni doğru düzgün taşıyamıyorsun bile! kurtulmak istiyorsan Zayni bana ver ! Ben Zayni taşırken sen rahatça koşabilir ve burdan kaçabiliriz!
Serena biraz düşündükten sonra Zayni bana uzattı. Zayni alıp koşmaya başladım. Evet onlara yardım ediyordum. Çünkü Serenaya zarar gelmesini istemiyordum.
ELENANIN ANLATIMINDAN
Serena gittikten sonra yerdeki bir kıpırtı dikkatimi çekti. Jack kıpırdanmaya başlamıştı. Demek vampirler boynunun kırılmasıyla ölmüyorlardı. Hemen o uyanmadan arkamı dönüp koşmaya başladım. Nereye gidecektim? Burası çok karışıktı. Koşmaya devam ederken önüme biri çıktı. Kendimi durduramadım ve önümdeki kişinin üstüne düştüm. Gözlerimi açtığımda onun yeşil gözleriyle karşılaştım. Harry ... Nefesi yüzümü gıdıklıyordu. Gözleri dudaklarıma kaydı. Harry beni delirtiyordu. Ama şimdi olmaz kendime gelip üstünden kalktım. Onunda kalkmasına yardım ettim.
Harrynin yüzünde melek gibi bir gülümseme vardı. Gülümseyince gamzeleri ortaya çıkıyordu ve bu benim kalp atışlarımın hızlanmasına neden oluyordu. Serena bizim sevgili olduğumuzu sanıyordu ama Harry nin bana çıkma teklifi ettiği gün ben Harryden zaman istemiştim. Zamana ihtiyacım vardı. Özelliklede durumlar bu kadar karışıkken. Babam peşimizi rahat bırakmıyordu ki! Düşüncelerimden sıyrılıp Harryle konuşmaya başladım.
-Halletiniz mi?
-Evet. Çocuklar iş bittikten sonra buradan ayrıldılar.
-Sen niye gitmedin?
-Seni beklemek istedim.
Biran sessiz oldu her yer . Bir daha Tanrıya şükürler olsun ki yanaklarım kızarmıyordu. Yoksa burda domates gibi olmuştum. Kendime gelip .
-Hemen gitmemiz lazım. Az sonra burda olurlar. Dedim. Harry cevabım karşısında kafasını onaylar bir biçimde salladı. İkimiz koşmaya başladık ve o pis yeri terk ettik. Sorunsuz bir şekilde eve geldik. Harry:
-Elena kıyafetlerini topla. Buradan gitmemiz lazım.
-Neden?
-Baban ve adamları bizi yakalamaya gelicekler. Bizim onlardan önce davranıp saklanmamız lazım.
-Tamam.
Üstlerimi sırt çantama koydum. Serena aklıma geldi. Acaba neredeydi? Cep telefonumu çıkarıp Serenayı aradım.
İkinci çalışta açtı.
-Alo Serena nerdesiniz?
-Biz Davidin evindeyiz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Who Am I?
VampireKaderime karşı gelemezken hayalin ne önemi var ki ? Benim kaderim tek bir duygudan ibaret . O da acı. Bütün sevdiklerimi kaybettim. Duygularım tek tek benden silinirken kimse yoktu yanımda hiç kimse . Duygusuz bir canavara dönüşmeye yüz tutmuştum.Ta...