ELENANIN ANLATIMINDAN
Niall beni kucağına alıp yukarı çıkartmıştı. Bedenim yumuşak yatağa değince rahat bir nefes aldım. Niall beni yatağa koyarkoymaz
kalın yorganı üzerime çekmiştim. Çok üşüyordum. Nialle minnettar bakışlarımı gönderdim.
-Bir ihtiyacın olursa biz aşağıdayız Elena. Şimdi dinlenmeye bak.
-Teşekkür ederim. Dedim ve gülümsedim. Niallde gülümsememe karşılık verip odadan çıktı. Tekrar rahat bir nefes alıp mükemmel ışığıyla odayı aydınlatan aya baktım.
Bazen zifiri karanlığa rağmen parlayan aya bakınca içime bir umut doluyordu. Acaba bende bu kadar kötü olaya rağmen ayakta durmayı başarabilecekmiydim. Vampir olduğum ilk zamandan beri başıma bir sürü olay gelmişti ve bu olayların hepsi bir buçuk ay içerisinde gerçekleşmişti. Hala inanmakta güçlük çekiyordum. Hayatım tam bir buçuk ay içerisinde baştan sona değişmişti. Bu bir buçuk ay içerisinde kaybettiklerim ve kazandıklarım olmuştu. Şimdide Harryi kaybetmiştim. Yerimde huzursuzca kıpırdandım. Yorganı üzerime daha da çok çektim ve gözlerimi kapadım. Uyku bütün yorgun bedenimi kaplamıştı...
Gözlerimi yavaşça araladım. Oda zifiri kanlıktı. Tam yataktan kalkacağım sırada bir ses duydum.
İki çift kırmızı göz bana doğru bakıyorladı. Pencerenin tam yanındaydı. Yataktan yavaşça kalktım. Kırmızı gözlerin sahibine doğru yürüdüm. Oda karanlık olduğu için kim olduğunu göremiyordum. Yanına yaklaşınca kıvırcık saçlarını görmeye başladım.
-Harry?
Adını ona doğru fısıldadığım anda birden odanın ışıkları açıldı. O...o çok değişmişti.
Üstü başı kan içindeydi. Vampir dişleri uzamış ve dişlerinden kan damlıyordu. Saçları birbirine karışmıştı. Yüzü normal vampirden daha beyazdı. Nefes alışverişleri hızlıydı. Her nefes aldığında göğsünden değişik bir hırıltı çıkıyordu. Gözleri hiç durmadan beni süzüyordu. Arkaya doğru bir adım attım. Ben arkaya doğru adım attıktan sonra dudakları yukarı doğru kıvrıldı ve Harry daha önce onun yüzünde görmediğim sinsi bir gülüşle bana bakmaya başladı. Ben geri adım atarken o da benim üstüme gelmeye başladı.
-Benden korkuyor musun?
Zorla yutkundum.
-Ha..hayır.
Harrynin gülümsemesi daha da genişledi. Sesimi dalga geçerek taklit etti.
-Hı hı. Ha..hayır. Ben daha çok korkanlar kekeler diye biliyordum.
Geriye gitmeye devam ettim.
-Harry niye böyle davranıyorsun?
Harry cevap vermek yerine bana daha çok yaklaşıp beni duvarla arasına aldı. Bedenim korkudan titriyordu. Daha ben ne olduğunu anlayamadan Harry dişlerini boynuma geçirdi.
Ağzımdan acı dolu çığlıklar çıkarken o dişlerini daha da çok derine batırıyordu. Boynumdan akan sıcak kanı hissedebiliyordum. Ellerimi kullanarak onu bütün gücümle kendimden uzaklaştırmaya çalıştım. Ama uzaklaştıramıyordum. Sonra Harrynin boynumdaki dişleri yerine başka bir şeyler hissetmeye başladım.Binlerce tüylü dokunuş... Ne olduğuna bakmak için kafamı boynuma çevirdim. Harrynin ağzından siyah küçük örümcekler çıktığını gördüm. Ne olduğunu anlayamıyordum. Harrye baktığımda yok olmaya başlamıştı. Örümcekler bütün vücudumu sararken ellerimle onları üzerimden atmaya başladım. Etimi ısırıyorlardı.
-Serena! Niall! Zayn! Louis! Liam! Yardım edin!
Bağırıp duruyordum ama kimse yoktu. Bana yardım edebilecek kimse yoktu. Örümceklerle uğraşırken pencerenin önüne geldiğimi gördüm. Sırtımı pencereye dönüp nasıl oraya geldiğimi düşünürken önümde birden Harry belirdi. Harry önümde belirince üstümdeki bütün örümcekler yok oldu. Ben korkuyla arkamdaki açık pencereye doğru gerilerken Harryde benim üstüme geliyordu. Ben daha ne olduğunu anlayamadan ellerini omuzlarıma yerleştirdi. Bana pis bir şekilde gülümseyerek
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Who Am I?
VampireKaderime karşı gelemezken hayalin ne önemi var ki ? Benim kaderim tek bir duygudan ibaret . O da acı. Bütün sevdiklerimi kaybettim. Duygularım tek tek benden silinirken kimse yoktu yanımda hiç kimse . Duygusuz bir canavara dönüşmeye yüz tutmuştum.Ta...