Who Am I?

?

Gözlerimi etrafta gezdirdim. Burada her şey vardı. Kum torbaları, koşu bantları, her çeşit silah... İçeride bir grup vampir dövüş teknikleri öğreniyordu. Bu yer o kadar büyüktü ki sonu bile gözükmüyordu. Asteria keyifle şaşıran yüz ifadelerimizi izledi. O sırada Asteria'nın yanına siyah saçlı, mavi gözlü, uzun boylu ve yapılı bir adam geldi. Asteriaya bakıp "Bunlar yeni öğrencilerimiz mi?" Dedi gülerek. Asteria da "Evet ve onları birer savaşçı yapmanı istiyorum." Dedi. Adam bize bakıp "Peki o zaman beni takip edin çaylaklar." Dedi. Arkasını dönüp silah bölümüne doğru gitmeye başladı. Etrafta dövüş hareketleri çalışan vampirlerin sesleri geliyordu. Adamı takip ederken etrafımıza da bakıyorduk. Tavana metal, süslemeleri bulunan sportif lambalar asılmıştı. Duvarlar metaldi. Burası yeraltında olduğu için pencere yoktu. Silah bölümüne geldiğimizde durduk. Tehlikeli silahlar duvara asılmışdı. Adam bize dönüp sert bir sesle "Öncelikle benim adım Matthias. Burada size nasıl dövüşeceğinizi öğreteceğim. Hepinizin özel yetenekleri var. Bu yüzden yeteneklerinize göre bölümlere ayrılacaksınız. Bu gördüğünüz silahları size bir hafta sonra vereceğiz. Hepiniz size en uygun olan silahları seçeceksiniz. Şimdi aranızda yeteneğini bilmeyen var mı? " diye sordu. Derin mavi gözlerini üstümüzde gezdirirken arkamda bir grup elin havaya kalktığını gördüm. Matthias bana bakıp gülümseyerek "Galiba bir tek sen biliyorsun yeteneklerini küçük hanım. Söyle bakalım yeteneğin nedir?" Dedi.

Şaşkınlıkla etrafıma baktıktan sonra Matthiasa bakıp "Ben...ben bilmiyorum. Yani tam olarak. Adı şeydi. Zehirli öpücük." Dedim.

Bu cümleyi kurduktan sonra Matthiasın mavi gözleri şaşkınlıkla irileşmişti. "Zehirli öpücük mü?" Diye tekrarladı. Asteria elini Matthiasın omzuna koyup "Matt bunu sonra sana açıklarım. Bu biraz karışık bir durum." Dedi ciddi bir tavırla.

Matthias kafasını olumlu bir şekilde sallayıp "Tamam şimdi özel yeteneklerini bilmeyenler dört günlük özel bir teste tabi tutulacaklar. Test bugünden itibaren başlayacak. Teste girecekler Lütfen Clarieyi takip etsinler" dedi. Daha önce orda olduğunu farketmediğim sarışın mavi gözlü kızı işaret etti. Kız arkasını dönüp giderken bizimkiler kızın arkasından gittiler. Bende şaşkın bir şekilde olduğum yerde kalıp halama ve Matthiasa baktım. Asteria gergin bir şekilde derin bir nefes alıp "Marvadene ile aynı güce sahip. Annesinin özel gücüne. Bununla birlikte başka güçlere de sahip. Genelde vampirler birden fazla güce sahip olamaz ama Alexiah melez olduğu için belkide bu onu mümkün kılıyor. " dedi.
Matthias karşısında birini öldürüyorlarmış gibi dehşete kapılarak elini ağzına götürüp şaşkın gözlerini bana çevirdi. Ağzından kesik kesik çıkan kelimeler onun ne kadar çok şaşırdığını belli ediyordu. "Sen... Sen..Marvadene.....ama...ama.....bu....olamaz...sen...onun...kızı....mısın!Aman tanrım. Yüce İsa aşkına! Bu nasıl olur!"
Birden beni şaşırtan bir hareketle Matthias gözyaşlarına hakim olamadı ve önümde eğilerek bana selam verdi.
Elimle omuzlarından tutup onu kaldırarak "Ah lütfen ne yapıyorsunuz. Lütfen bir daha önümde eğilmeyin." Dedim. Matthias hala inanamıyormuş gibi "Üzgünüm. Ben şaşkınlıktan ne yapacağımı bilemedim. " dedi.
Asteria ciddi bir şekilde konuşmasına devam etti. Ona vampirleri nasıl bayılttığımı ve nesneleri uzaktan nasıl hareket ettirebildiğimi anlattı. Matthias , Asteria anlattıklarından etkilenmiş bir şekilde "Bu inanılmaz! Beklemeden neler yapabildiğini görmek istiyorum. Asteria hemen şimdi testlere başlamamızı öneriyorum. Benimle gelin lütfen." Dedi ve hızlı adımlarla önümüzde yürümeye başladı. Etrafta egzersiz yapan vampirleri izliyordum. Çok sıkı çalışıyorlardı. Silahları ustalıkla kullanıyorlardı. Son derece tehlikeli bir görünüşleri vardı. Bazıları tehditkar bakışlarını bana çeviriyorlardı. Bir an ürkerek bakışlarımı başka tarafa çevirdim. O anda önümde duran sıralı cam odacıklara baktım. Odacıkların üzerinde numaralar yazıyordu. Çok fazla odacık vardı. İçinde ki vampirler özel güçleri ile ilgili testlere tabi tutuluyorlardı. Toprak gücüne sahip bir vampir önünde duran toprağı ellerini oynatarak şekilden şekile sokuyordu. Onun önünde ayakta duran ve elindeki dosyaya notlar alan başka bir vampir vardı. Diğer odalarda birbirinden farklı güçlere sahip olan vampirler aynı şekilde teste tabi tutuluyorlardı. Yürürken bütün dikkatimi onları izlemeye verdiğim için etrafıma çok fazla dikkat etmemiştim. Önümde yürümekte olan Asteria ve Matthias bir an durunca kafamı onlara çevirdim. Büyük, geniş, metal bir kapının önüne gelmiştik. Matthias metal kapının yanındaki beyaz sütunun üstündeki siyah ekranın üstüne sağ elini koydu. Ekran yeşil bir ışık şaçarak garip bir ses çıkardı. O anda devasa metal kapı görültülü bir ses çıkararak sola doğru kaydı. Şaşkınlıkla kapıya bakarken içeri girdim. Kapı arkamızdan kapanmıştı.