HATIRLATMA
- Serena sana çık dedim!
Ama yine hareket etmemişti.
Artık kendimi tutamıyordum. Bütün duygular bedenimi görünmez bir tül gibi sarmıştı ve beni sıkıyorlardı. En sonunda kendimi tutamadım ve aniden kendimi Serenanın yanında buldum. Ve dişlerimi tutku,özlem ve merakla karışık bir duyguyla Serenanın beyaz tenine geçirdim.
BÖLÜM-6
Serena kollarımda kanlı bir şekilde duruyordu.Ben ne yaptım? Aman Tanrım kendimi tanıyamıyordum artık.
En yakın arkadaşıma zarar vermiştim. Ben bir CANAVARDIM!
Şimdi elimde Serenanın bedeniyle durmuş ağlıyordum. Koridordan ayak seslerini duymuştum. Buraya geliyorlardı. Gürültüyü duymuş ve ne olduğuna bakmak için geliyorlardı. Ne yapabilirdim! Beni böyle görürlerse kimbilir ne düşünceklerdi.Hemen bir şey yapmalıydım. Serenayı dahada sıkı kavrayıp tuvaletin yukarıda duran camına baktım. Acaba zıplayabilir miydim? Bunu yapabilirdim. Ayaklarımı hazırladım ve dizlerimi öne doğru gererek bütün gücümle kendimi pencereye fırlattıp. Başarmıştım! Şimdi dışarıyı kolladım dışarıda kimse yoktu. Derse girmişlerdi. Aşşağı baktım çok yüksekteydik. Nasıl atlayacaktım ? Buradan atlarsam ikimizde büyük ihtimal ölecektik. Tuvaletin dış kapısından gelen sesi duyunca o anki endişe ile düşünmeden kendimi aşağı bırakmıştım . Başkada şansım yoktu. Gözlerimi sımsıkı kapamıştım.
Birazdan havada süzülen bedenimin betonla buluşacağını biliyordum ve bu hiç de iyi bir buluşma olmayacaktı. Bir süre sonra hiç beklemediğim bir şey oldu. Ayaklarımın altında betonu hissetmemle gözlermi açmam bir olmuştu. Şaşkın bir şekilde 20 metre yükseklikte bulunan tuvaletin camına baktım. Nasıl o kadar yükseklikten düştükten sonra böyle bir yerim kırılmamış bir şekilde ayakta durabiliyordum? Bu imkansızdı!
Etrafa tekrar bakındım. Herkes derste olduğu için bahçede kimse yoktu . Tuvaletten sesler gelmeye başlamıştı. Galiba tuvalete girmişlerdi. İçerideki kadın çığlığı bastı. Normaldir sonuçta kırılmış lavobo ve kan görmek hiçde iç açıcı bir durum değil. Koşmaya başladım. Öyle hızlı koşuyordum ki kendime inanamadım.10 salisede 20 metre yol alıyordum. Kendimi okulun dışındaki soğuk karanlık sokaklardan birinde buldum.Burada da kimse yoktu. Elimde Serena ile çömeldim. Ağlıyordum. Salaklar gibi ağlıyordum.Çok geçmeden dar sokağın ucundan gülüşmeler gelmeye başladı. Seslerinden 5 kişi oldukları anlaşılıyordu. O dört kişi köşeyi dönüp benim bulunduğum dar sokağa gelirken ben kaçmaya hazırdım.Ama onu görünce durdum. Oda beni görünce durdu. Bu Serenayı öpen pis serseri katildi. Yine siyaha bürünmüştü. Pis bir sırıtışla bana baktı. Bu Zayn'di. Anlaşılan keyfi yerindeydi. Bana bakıp konuşmaya başladı.
- Ooo anlaşılan vampir kızımız avlanmaya başlanış. Kurbanını benle paylaşmak ister misin ? Aslında daha yeni beslendim ama bir tanesine daha hayır demem.
Bu çocuk ne diyordu böyle?Hem şu hayatta ilk kez duyduğum bir kelime söylemişti. Vampir. Vampir ne demekti.
Ben daha bir şey diyemeden yanımda belirdi. Üstünde beni deli eden o kan kokusu vardı. Pis sırıtışıyla bana bakıyordu. Gözleri elimdeki Serenanın kıpırdamayan bedenine kayınca keyfi kaçtı.Zaten soluk olan yüzü iyice rengini kaybetti. Ne yani daha demin gülüp laf atan çocuk şimdi yerini keyifsiz bir çocuğa mı bırakmıştı. Üstelik Serenayı görene kadar ondan kurban diye bahsediyordu. Şimdi ne olmuştu ? Bu çocuk Serenaya ilgi mi duyuyordu? Ben bu düşünceleri düşünürken. Zaynin sert ve bir o kadar da melodik sesi düşüncelerimi yarıda kesti.
-Ona ne yaptın?
- Bu seni ilgilendirmez!
- Bak bu çok önemli o ölmek üzere! Onu kurtarmamı istiyorsan bana ne olduğunu anlat!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Who Am I?
VampirgeschichtenKaderime karşı gelemezken hayalin ne önemi var ki ? Benim kaderim tek bir duygudan ibaret . O da acı. Bütün sevdiklerimi kaybettim. Duygularım tek tek benden silinirken kimse yoktu yanımda hiç kimse . Duygusuz bir canavara dönüşmeye yüz tutmuştum.Ta...