ELENANIN ANLATIMINDAN
Durmadan bir boşlukta düşüp duruyordum. Nereye düşeceğimi yada nereye çarpacağımı göremiyordum.
Biranda mekan değişti. Her tarafı gri dumanlarla çevrili sınırları gözükmeyen boş bir alana geldim.Kalktım ve yürümeye başladım. Artık gerçek dünyaya dönmek istiyordum. Niye hala buradayım?
Gri dumanların içinden geçerken değişik bir güç akımı oluşuyordu. Elimi dumanların içinde ileri geri hareket ettirdim. Duman elimle birlikte hareket ederken elektriklenme oluyordu. Çok garip bir şeydi. Sınırı olmayan bu alanda yürümeye devam ettim. Ama belirli bir yere veya değişik bir yere ulaşamıyordum. Sürekli aynı yerde dolaşıyor gibi oluyordum. Belkide saatlerce yürüyordum. En sonunda pes edip yere oturdum ve çevremdeki gri dumanlara bakmaya başladım. Duman anlam veremediğim bir şekilde hareket etmeye başladı. Sanki canlanmışlardı. Bana doğru geliyorlardı. Yerimden kalkıp geri geri gitmeye başladım. Arkamda sert bir şeye çarptım. Şaşkın bir şekilde arkama baktım. Ama hiç bir şey yoktu. Sadece gri dumanlar vardı. Kollarımda hissettiğim karıncalanma hissiyle önüme döndüm. Gri dumanlar kollarımı sarmaya başlamıştı. Onlardan kurtulmak için kollarımı sert bir şekilde aşağı yukarı sallamaya başladım ama dumanlar sertleşti ve sanki biri kollarımı tutuyormuş gibi bir his vermeye başladı. Omuzlarıma kadar çıktılar. Bir tanesi belimi ve ayaklarımı sardı. Ben daha ne olduğunu anlamadan beni arkaya doğru sertçe çektiler ve popomun üstüne sertçe düştüm. Ben yere düşünce beni arkamda görmediğim bir yere doğru sürüklemeye başladılar. O kadar hızlı sürüklüyorlardı ki sürtünmeden dolayı yere değen topuklarım acımaya başlamıştı. Ne olduğunu anlayamıyordum ve bu beni daha da korkutuyordu. Hızlı sürükledikleri için etrafımı bulanık görüyordum. Başım dönmeye başladığı için gözlerimi kapadım. Korkudan kalbim göğüs kafesimden çıkacak gibiydi. Nereye götürdüklerini ve bana ne yapacaklarını bilmiyordum.
Bir süre beni sürükledikten sonra hızları yavaşlamaya başlamıştı ve en sonunda durdular. Gözlerim sımsıkı kapalıydı. Korkuyordum. Dumanlar ellerimi arkamda bağlamışlardı. Yanımda bir kıpırdama hissettim.
-Elena?
Bu Harrynin sesiydi. Gözlerimi açtım. Sol tarafıma umutla baktım. Evet Harry oradaydı.
-Harry...
Harrynin zümrüt yeşili gözleri yine beni ele almıştı. Nefes alamıyordum. Hiçbir şey demek istemiyordum. Kıpırdamak bile istemiyordum. Çünkü yine kaybolmasından korkuyordum. Sadece ona bakıyordum. Yüzünü aklıma kazıyordum. Onu unutmak istemiyordum.
Harry üzgün bir ifadeyle bana bakıyordu. Gözünden bir damla yaş akıp yere düştü. Aynı anda benimde gözümden bir damla yaş döküldü. Harry yavaş yavaş gözümün önünde saydamlaşmaya , yok olmaya başlıyordu. Yerimde kıpırdandım. Bütün gücümle dumanlardan kurtulmaya çalıştım. Ona ulaşmaya çalışıyordum. Ona ulaşıp , onu kollarıma almak istiyordum. Onu bırakmak istemiyordum.
-Harry! Harry!
En sonunda bağıracak gücüm kalmamıştı. Aynı zamanda bende tükeniyordum.
-Harry ne olur gitme. Harry...
Harryden gözlerimi ayırmıyordum. Harry hiçbir şey demiyordu. Sadece bana bakıp ağlıyordu. Ben de yerimde tepinmeye devam ediyordum. Kulaklarımı Harry'nin acı dolu çığlığı doldurmuştu.
-Harry!
O gitmişti. O acı çekiyordu ve ben hiç bir şey yapamıyordum. Hepsi benim yüzümdendi. Kollarımı bir türlü dumanlardan kurtaramıyordum. İçim parçalanıyordu. Kalbim sıkışıyordu. Nefes alış verişim yavaşlamıştı. Bende ölüyordum. Harryi görmediğim her saniye ölüyordum. Vücudum hıçkırlarım yüzünden şiddetli bir şekilde sarsılıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Who Am I?
VampireKaderime karşı gelemezken hayalin ne önemi var ki ? Benim kaderim tek bir duygudan ibaret . O da acı. Bütün sevdiklerimi kaybettim. Duygularım tek tek benden silinirken kimse yoktu yanımda hiç kimse . Duygusuz bir canavara dönüşmeye yüz tutmuştum.Ta...