"KAÇIŞ"-28

571 44 8
                                    

ELENANIN ANLATIMINDAN

Kafamı kurcalayan bir sürü soru vardı. Bunu kimler yapmıştı ve niye yapmışlardı? Kafamdaki bu sorular beni boğmadan Serenanın beni sarsmasıyla kendime geldim. Gözlerimi Serenanın gözlerine odaklayarak ne dediğini anlamaya çalıştım. Zorda olsa sonunda ağzından çıkan kelimeler anlamlarını kazanmaya başlamışlardı.

-Elena buradan gitmemiz lazım. Birazdan odaya gelecekler.

Kafamı onaylar bir şekilde salladım ve kollarımı Serenaya sarıp beni pencereden aşağı indirmesi için gözlerimi kapatıp beklemeye başladım. Daha önce pencereden hiç atlamamıştım vampirken bile. Şimdi tekrar vampir olsaydım hiç düşünmeden korkusuz bir şekilde pencereden atlardım. Ama yakın zamanda insan olduğum için kendimi zayıf ve korunmasız hissediyordum ve pencereden atlamak korkudan bütün tüylerimi diken diken ediyordu. Serenanın beni saran sımsıkı kollarından düşmeyeceğimi bilsem bile...

Ayaklarımın yerden havalanmasıyla nefesim kesilmişti. Ama bu korku dolu maceram ayaklarımın çimenlik yerle yumuşak buluşmalarından sonra kısa sürede sona erdi.

Gözlerimi açıp önümde duran siyah Range Rover'a bakmıştım. Zayn arabanın sürücü koltuğuna oturup direksiyonu sımsıkı tutmuş bir şekilde bizi bekliyordu. Serena valizleri arabaya yerleştirirken arabaya bindim. Çok geçmeden Serena da arabaya binmişti. Zaynle Serena siyah güneş gözlüğü takmışlardı. İkiside ajanlara benziyorlardı. Bu düşünceyle kendimi gülümsemekten alamadım.

Bizi nasıl bir tehlikenin beklediğini bilmiyordum veya yakalarlarsa bize ne yapacaklarını... Kalbim o kadar hızlı atıyordu ki kulaklarımda atıyor gibi hissediyordum. Korku midemi bulandırıyordu. Avuç içlerim terliyordu ve titriyorum. Kış ayında olduğumuz için hava soğuktu. Dışarıdaki soğuk hava arabanın camına buhar yapıyordu. Dışarıyı daha rahat görebilmek için titrek ellerimle camı silip buhardan kurtardım. Zayn arabayı çaştırdığında dışarıyı izliyordum ve Zayn gaza öyle bir basmıştı ki oturduğum koltuğa yapışmıştım. Başımı arkama çevirip arabanın arka penceresinden dışarı baktım. Benim odamın penceresi açıktı. Perdelerde bir kıpırdanma oldu. Penceredeki karaltıyı daha iyi görebilmek için gözlerimi kıstım. Ev gittikçe gözden kaybolurken karaltı kıpırdandı ve pencereden dışarı sarı bir kafa çıktı. Gördüğüm son görüntü Niallin yüzünde daha önce görmediğim nefret duygusuydu. Benim odamın penceresinden içinde bulunduğumuz arabayı işaret edip arkasındaki göremediğim kişiye bağırıyordu. Bize yetişememeleri için dua ediyordum. Ama tabiki bu imkansızdı. Önüme dönüp yüzümü ellerimin arasına aldım. Hayatım yine bir kabusa dönüşüyordu. Sevdiklerim yine ellerimin arasından kayıp gidiyordu. Yine unutmaya çalıştığım o acıyı hissediyordum. Göz yaşlarımı ellerimin tersiyle silip kendime gelmeye çalıştım. Zayn arabayı çok hızlı sürüyordu. Bu yüzden etrafı ayrıntılı bir şekilde iyi göremiyordum. Sadece ardı arkası kesilmeyen ağaçlar vardı. Nereye gittiğimizi göremiyordum. Yine başımı arabanın arka penceresine çevirdim. Yolda çok geçmeden siyah bir nokta belirdi. Siyah nokta yaklaşmaya başlayınca bunun siyah bir jip olduğunu gördüm. Niall, Liam, Louis, hepsi arabanın içindeydiler. Jipin bizim bulunduğumuz arabayla arayı kapatmasına az kalmıştı. Önüme dönüp Zayne bağırmaya başladım.

-Zayn arkamızdalar! Şu arabayı daha hızlı süremez misin?

Zayn gözlerini yoldan ayırmadan

-B planına geçicez. Dedi. Serenaya bakıp sonra tekrar yola dönüp konuşmaya başladı.

-Serena hazır mısın?

Ben kafam karışmış bir şekilde onlara bakarken Serena elini koltuğun sağ tarafından göremediğim bir şeye uzattı. Kolunu yukarı kaldırınca elindekinin siyah taramalı bir tüfek olduğunu gördüm.

Who Am I?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin