"Gece Ritüeli"-22

1K 66 14
                                    

SERENANIN ANLATIMINDAN

Gözlerimi Niallden ayıramıyordum. İçimde dışarı taşmaya başlayan bir sinir vardı. Ayağı kalktım ve tam Niallin önünde durdum.

-Ne dedin Niall? Bu doğru mu?

Niall cevap vermiyordu. Sadece kafasını iki elinin arasına almış yere bakıyordu. İçimdeki siniri daha fazla tutamadım ve Niall'in omuzlarından tutup sarsmaya başladım.

-Sana diyorum Niall!

Niall bir anda ayağa kalktı. Yüzyüze geldik. Nefeslerimiz yüzlerimizde geziniyordu. Niall'in yüzü sinirli bir ifadeden üzüntülü bir ifadeye büründü ve ağlamaya başladı. Beni kenara itip zindanın parkalıklarına tekmeler savurdu. En sonunda yere çömelip saçlarını avuçlarının içine alıp çekiştirmeye başladı.

Bana baktı ve sonra Liamla Lous'e baktı.

-Yapmak istemedim ama o zorladı. Büyükannemin elementçi olduğunu biliyordu.

Şaşkınlıktan ağzım bir karış açık Niall'e bakıyordum.

-Senin büyükannen elementçi miydi? O zaman element kitabını ondan aldın.

Niall kafasını onaylar bir şekilde salladı.

-Evet büyükannemden aldım.

Elenanın babası ailemi rehin almıştı ve eğer element gücü kullanmazsam onları öldürmekle tehdit etti.

Niall yağa kalktı ve bize doğru

-Ne yapabilirdim çocuklar?Bütün ailemin ölmesine izin mi verseydim!

Niall haklıydı. Kafamı onaylar bir biçimde salladım.

-Peki bu element gücünün Elenayla Harrye ne zararı var?

Niall bu sorduğum sorudan sonra yüzü değişti. Gözleri yine doldu. Gözlerini bizden ayırıp yere bakmaya başladı.

-Elenayla Harrynin ruhunu bağladım ama aynı zamanda onları ruhlar bölgesine hapsettim. Orada daha fazla dururlarsa ruhları gerçek bedenlerinden silinecek. Onlar yok olmak üzere.

Hepimiz sessiz bir şekilde durmuş hiç bir şey demiyorduk. Hepimiz şoktaydık. En sonunda sessizliği bozan ben oldum.

Nialle dönüp :

-Niall element gücünü geri almanın şansı yok mu? Dedim.

Niall düşünceli bakışlarını bana çevirdi :

-Var ama Elena ile Harrynin kanlarına ihtiyacım var. Vücutlarındaki kan onlar yok olmaya başladığı için kurumak üzere. Zamanımız kısıtlı. En kısa zamanda onlara ulaşmamız lazım.

Sıkıntılı bir şekilde nefesimi dışarı verdim.

-Ama nasıl? Dedim ve yerime oturdum.

Hepimizin içinde bir endişe vardı. Ya Elenayla Harryi kurtaramazsak? Onlara yetişemeyip onları sonsuza dek kaybedersek! Bu düşünceyle sarsılmıştım. Düşüncelerimden sıyrılmak için kafamı salladım ve etrafa odaklandım.

Gözlerim birden Zayne kaydı. Uyanmak üzereydi. Kalkıp yanına gittim. Zayn gözlerini açar açmaz yanağına bir öpücük kondurdum. Zayn bana boş gözlerle baktıktan sonra yerinden kalktı ve karşımda dikildi. Zayne gülümsedim ve tam sarılacaktım ki beni geri itti. Geriye itmesiyle sendeledim ve yere düştüm.

Zayn ne yapmaya çalışıyordu? Zaynin gözlerine soru soran gözlerle baktım. Zayn ise bana kızgın bir ifadeyle bakıyordu. Zayn bir süre bana baktıktan sonra bakışlarını Nialle çevirdi. Ne olduğunu anlamaya çalışırken Zayn yumruk haline getirdiği ellerini Nialle savurdu. Niall yüzüne yediği yumruktan sonra şaşkın bir şekilde Zayne baktı. Bende yerimden kalkıp Zayne ilerledim.

Who Am I?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin