Gözlerindeki Girdap

5.bölüm

Silah sesi kulaklarımı sağır edecek derecede patlamıştı. Ama acı yoktu. Hissetmiyordum. Göğsümdeki baskıda yoktu. Neydi bu şimdi? Gözlerimi yavaşça açtım. Sonat silahını indirmiş karşımda duruyordu. Baktığı yere bakmak için arkamı döndüm. Ağacın ortasında bir delik oluşmuştu. Sonat ağaca ateş etmiş.. Ama neden? Hedefi kalbim değil miydi? Ona bakıyordum. Gözleri benimkilerle buluştuğunda nefesini dışarı verdi.

"Yaşamanı istiyorum. Özgürsün kuş.. Kaç burdan kaç ve yaşamına kanat çırp." Az önce beni öldürmek isteyen adam şimdi yaşamamı istiyordu. Senin sorunun ne sonat!

"Seni anlamıyorum." Dediğimde güldü.

"Beni kimsenin anlamasını beklemiyorum zaten."

"Neden böylesin? Seni kim bu hale getirdi?"

"Sevdiklerim." Boş gözlerle yere bakıyordu. Yerden kalkıp ona bir adım attım.

"Yaklaşma!" Onu dinlemeyip yaklaştım ve karşısında durdum.

"Sende en az benim kadar yaralısın.. Hissediyorum bunu.. Acımasız olmaya çalışıyorsun.. Duygusuzmuş gibi davranıyorsun. Ama olmuyor biliyorum. İçindeki o çocuğun merhametini daha fazla bastıramazsın."
Gözlerimin içine bakıyordu. Devam ettim..

"İzin ver etrafına saçılan hayal kırıklarını beraber toplayalım." Gülümsedi.

"Topladık diyelim ne olacak Arev? Bir yapbozun parçası eksik olunca o yapboz hiçbir zaman tam olmaz ya.. işte benim kalbimde öyle.. Parça eksik! Ben eksiğim.." Hiç düşünmeden sarıldım boynuna onunda bana sarılmasını bekledim.. Ama o tepkisiz duruyordu. Kulağıma doğru eğilip fısıldadı.

"Daha öncede birilerini öldürdüm. Gözümü kırpmadan, ellerim titremeden. Ama.." yutkundu.

"Sana silahı doğrulttuğumda ellerim titredi. Daha önce birkez olsun titremeyen ellerim titredi!" Geriye çekilip ellerini ellerimin arasına aldım.

"Çünkü sen beni bu ellerle kurtardın. Bedenimi yukarı çeken ellerin nasıl kıyabilir ki bana.."
Gözümün önüne düşen saçı kulağımın arkasına sıkıştırdı.

"Sana dokunduğumda ürküyorsun,titriyorsun, yaralısın tıpkı bir kuş gibi.." dediğinde gülümsedim.

"Ama cesur bir kuş.. Girdabında yaşamak için deli gibi kanat çırpacak bir kuş.."
Dudaklarını alnıma bastırdığında fısıldadı.

"Yanlış yapıyorsun kuş benim girdabımda nefes alamayacaksın.."