27.bölüm

722 58 5
                                    

Sonatı ardımda bırakmıştım. Koşuyordum.. Gök birden şiddetle çatırdadığında bardaktan boşalırcasına yağmur yağmaya başladı. Adeta acısını avaz avaz haykırıyordu gök.. Bulutların gözyaşları damla damla akıyordu toprağın kalbine.. Ölüyordu bulutlar..ölüm kokuyordu toprak..

Aniden kolumdan çekilmemle sert bir göğüse çarptım. Sonat beni göğsüne bastırdığında kollarıyla sarmaladı bedenimi.. Yağmur bizi sırılsıklam ediyordu. Sırılsıklam oluyordum yine aşkından kollarında.. Parmaklarını saçlarımda gezdirirken fısıldadı. Gözlerimin içine bakıyordu grileri.. Yağmur damlaları damlıyordu kirpiklerinin uçlarından.. 

"Geldim Arev."

Geldin sevdiğim.. Gelişinle uçurttun tüm kelebekleri etrafımda.. Öyle mutlulukla, öyle heyecanla, öyle aşkla çırptılar ki kanatlarını.. Sanki bir ömür mutluluğa kanat çırpacaklarmış gibi.. Ama sen bir şeyi yine unuttun..
Kelebeklerin ömrü bir gündür gamzeli..
Bugün mutluluktan kanat çırpan kelebekler.. Yarın sonsuzluğa yumarlar gözlerini..
İşte böyle Sonat.. Sen çok geç kaldın!
Bugün kırdığın kelebeklerin kalbini yarın özür dileyerek onaramazsın.. Geri dönsende geç kalmışsındır.. Çünkü ölmüştür kelebekler..

"Ama geç kaldın." dediğimde saçlarımda gezinen parmakları duraksadı.

"Geç kalmış olsam da geldim işte.. Senin yanın burası benim yanım."

"Madem senin yanında olmamı istiyorsun bir yıldır neredeydin?" kollarının arasından çıktığımda yüzüne doğru baktım.

"Gitmem gerekiyordu. Kendimi toparlamam kalbime dur demem gerekiyordu."

Gözyaşlarım gözlerime doluşurken gülümsedim. "Kalbine dur demen gerekiyordu. Öylemi?"

Başını salladı. "Evet. "

Sinirle göğsünden ittim. "Dur diyebildin mi bari? Ne dedin kalbine? Arevi kullanıp bırakacaksın mı? dedin! Ha? Ne dedin?!" yumruk yaptığım ellerimi göğsüne vurduğumda bağırmaya başladım.

"Seni sevdim sustum.. Kalbimi kırdın sustum. Ağlattın sustum. Sana tek kötü söz bile söylemedim ben! Söyleyemezdim.. Gittin yine sustum. Hep sustum.. Beni susturan sendin..
Sen benim ilk aşkımdın be! Ben bir adam nasıl sevilir sende öğrendim. Verdiğin acıları bile sevdim ben senden geldiği için.. Aptal bir kuş olduğumu kabul ettim ben! Neden biliyor musun?
Çünkü beni başka türlü benimseyeceğin yoktu.. Böyle benimsemiştin.. Senindim ben.. Sadece senin aptal kuşundum."

Bir yıldır tuttuğum, içime akıttığım gözyaşları içimden fışkırıyordu artık.. Patlama noktasındaydım.

"Ya.. Hıçkırdım. Tek suçum seni sevmekti benim! Seni sevdiğim için bu kadar yakmamalıydın canımı! Haketmedim bunu ben!" Ellerimi saçlarımdan geçirdim. "Haketmedim!"

"Önünde çırpınıyorum Sonat.. Aptal gibi hala çırpınıyorum!" Hıçkırırken gülümsedim. "Aptal bir kuş değil miyim zaten?"

"Benim kuşum." diye fısıldadı.

"Acı verdiğin.. Kanatlarını acımadan kopardığın.. Tek kurşunla elin titremeden öldürdüğün kuşun."

"Ben böyle olsun istemedim." Dediğinde gözlerini kaçırdı gözlerimden.. Yere bakıyordu.

"Ama oldu!" bağırdım. "Oldu sonat! Yaralarıma yara açtın. Yetmedi.. Kanatlarımı kopardın.. Zor oldu iyileşmem ama iyileştim. Şimdi sen tam iyileştiğim zamanlarda hiçbir şey olmamış gibi geliyorsun! Senin yanın burası diyorsun! Bir yıldır benim çekeceğim acıları düşünmeden gittin!
Şimdi gelmiş benden hiçbir şey olmamış gibi davranmamı bekliyorsun!
Bencilsin Sonat çok bencilsin! Madem kalbine dur dedin. Şimdi gelip durdurduğun yerden oynatma hislerimi.. "

Onu ardımda bırakıp koşmaya başladım. Yağmur bedenimi.. Ruhumu.. Kalbimi baştan ayağa ıslatırken hıçkırarak uzaklaşıyordum ondan.. Onu görmek onsuz geçirdiğim günlerden daha çok acıtmıştı canımı.. hiçbir şey olmamış gibi davranma mı nasıl bekleyebilirdi benden? Uykularımdan uyanıp içimi çeke çeke ağladığım gecelerde de yoktu yanımda.. Gülümsediğim anlarda da.. 

Hiç olmadın ki zaten Sonat.. Sen benim hayatıma hiç dahil olmadın ki...

Gözlerindeki GirdapHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin