19.bölüm

955 73 3
                                    

Bölümü yukarıdaki müzik eşliğinde okursanız daha çok anlam kazanır..

Kaşlarını hafifçe çatmış, gözlerini yummuştu..
Uzun ince,kemikli parmakları piyanonun tuşlarını nazikçe okşuyordu. Karşımdaydı..
Küçük bir tabureye oturmuş onu izliyordum bende.. Parmak uçlarından dökülen acılar sızıyordu odaya.. Bu acılar kimin eseriydi sevdiğim? Canını böylesine yakan şey neydi? O an canını yakan herşeyden,herkesten nefret ettim.. Onu izlemeye devam ederken fısıldıyordum..

Bir kaşının ucunun diğerinden daha kalın olmasını.. Kaşlarını çattığında alnında oluşan üç ince çizgiyi.. Göz bebeğinin içinde belli belirsiz olan iki silik noktayı.. Hafif yamuk burnunu..Tırnaklarının üstünde olan beyaz lekeleri.. Çıkıntılı çeneni.. Saçlarının önündeki kıvrık tutamları.. Çok seviyorum sevdiğim.. Tahmin edemeyeceğin kadar çok! En sevdiğim kitabın her sözünü, her kelimesini, her cümlesini ezberlemişim gibi ezberledim seni ben.. Seni böylesine kim ezberler söylesene? Ezberleyemezler Sevdiğim her ayrıntını kusur olarak görürler..İncitirler seni.. Dayanamam incinirim.

Batıyor acıların canıma

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Batıyor acıların canıma..
Dayanamıyorum..
Acılarını ver bana iliştireyim acılarımın yanına.. Yeter ki sen acıma,kanama,sızlama.. Ben senin acılarınıda senden geldiği için severim.. Acın acım olur sevdiğim..

Parmakları durduğunda piyanonun üstünde başını eğdi. Gözleri hala kapalıydı.. Başımı omzuna yasladım.

"İzin ver biraz kalayım böyle." Dediğimde tepki vermedi.

"Acılarını ver bana.. Kendi acılarımın yanına iliştireceğim."

"Acılarımı sana verirsem benden geriye ne kalır? Beni ayakta tutan acılarım.."

"Seni tüketiyorlar."

"Sende tükeneceksin."

"Razıyım tükenmeye.. Razıyım acılarından ölmeye.."

"Beni bu kadar sevme.. Ben alışkın değilim böyle sevilmelere.."

"Seni daha önce böyle güzel sevememişler çünkü.."

"Evet ben daha önce bu kadar güzel sevilmedim. Ama bunun benim için bir anlamı yok arev.. Beni bu kadar çok sevmen.. Güzel sevmen bir anlam ifade etmiyor."

Gözlerim doluyordu. Hayır kalbimin yaşları akmayın.. İçimdeki acının sessiz sözleri durun!

"Bak ben sevebilen, aşık olabilen bir adam değilim.. Sevgi kelimesi bana çok uzak.. Aşk ise uçurum.. Diyelim bir mucize oldu birini sevdim.. O biri sen olmayacaksın! Kalbimde olmayacaksın.."

Ama sen benim kalbimdesin.. O yüzden dikkat et sevdiğim.. Kalbimin kırılan parçalarının üstüne basma! Canın yanar.."

"Bu beni son görüşün olacak.. Bir daha bu şehire gelmeyeceğim.. Belkide bir bulutun içinden izlerim seni.."

Ah düğüm yine takıldın boğazıma.. Benimle derdin ne senin? Yeter nefes alamıyorum!

"Bu ne demek sonat?"

"Ölebilirim aptal kuş."

Başımı iki yana sallamaya başladım. "Hayır..hayır! Tamam razıyım.. Beni asırlarca sevme ama yeter ki bir yerlerde nefes aldığını bileyim.."

"Dudaklarından sızan nefesinin havaya karışıp içime süzüldüğünü hissedeyim yeter ki.."

Yalvarırım sonat.. Nefes aldığını bilmek beni sevdiğini bilmekten daha çok mutlu eder.. Bilemezsem,Hissedemezsem bende ölürüm.. Nefesinle yaşat beni.. Yaşat bu aptal kuşu.. Yalvarırım..

Gözlerindeki GirdapHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin