20.bölüm

954 70 10
                                    

"Saçlarını uzat arev.. Acılarını saçlarından çıkarma.." parmak uçlarını kestiğim perçemin yerinde gezdirdi. Sanki perçemim hala ordaymış gibi kulağımın arkasına sıkıştırdı. Gözlerinin içine baktım..
Gitme benden sevdiğim.. Kalbimin üstüne basa basa gitme.. Adımların nefesimi kesecek biliyorum..

"Perçemini özlüyorum.. Özleyeceğim.. Yeniden uzat olur mu?"Gözümden süzülen yaşlarla başımı salladım.  "Uzatacağım.." Baş parmağıyla gözümden akan yaşı usulca sildiğinde
Soğuk dudaklarını alnıma bastırdı. Ürperdim.. İçin öyle soğuk ki sonat.. Dudaklarından çıkan nefesinin soğukluğu tenimi yaktı..  Senin ateşin soğuk sonat..  Yakıcı bir soğuk.."

Sıkıca sarıldım. Kemiklerini kırarcasına doladım kollarımı beline.. Başımı göğsüne yasladım.

"Gidemezsin girdap başka okyanuslara süremezsin kendini.. Çıkaramazsın içinden bu aptal kuşu..  Unuttun mu? Ben girdabına zincir attım.. Sökemezsin zincirimi.. boğazımdan bir hıçkırık koptu.
"Gücün yetmez.. "

"Arev durumu dahada zorlaştırma."

"İlklerim olan adamın gitmesine izin vermeyeceğim! Sen benim ilk aşkım.. İlk heyecanım.. Gözlerine en uzun baktığım.. Ellerini bir kez tutmak için can attığım.. Kokunu duymak için delirdiğim.. Yanağındaki minik çukura hapsolmak istediğim.. Her ayrıntını ezbere bildiğim adam.. Benden gitmene izin vermeyeceğim!"

Parmak uçlarımda yükselip ensesini titreyen güçsüz parmaklarımla kavradım. Dudaklarımı dudaklarına bastırdığımda gözlerimi sımsıkı yumup gözlerimden akan yaşlarla beraber sonatı öpmeye başladım.

Dudaklarında hayat bulduğum..  Beni nefesiyle yaşatan adam.. Nefesim azalıyor.. Tükeniyorum.." İki eliyle yanaklarımı tuttuğunda öpücüklerime karşılık vermeye başladı.

Duydun sesimi sevdiğim.. Azalan nefesime nefes katıyorsun..Yaşayacağım kollarında..

Ne olduğunu anlamadan beni hızlıca geri ittiğinde sert adımlarla kapıya doğru ilerledi.

Hevesimi,çektiğim nefesin her zerresini kursağımda bıraktın şimdi.. Sana söylemiştim. Kalbimin üstüne basa basa gittiğinde nefesimin kesileceğini.. Bak yavaş yavaş kesiliyor işte.. İçimdeki nefes bir kum saatinin kumları gibi yavaş yavaş sızıp tükeniyor.."

"Siktir! Yapamayacağım.." Sonat hızlıca üzerime gelip başımdan sertçe kavradı. dudaklarını dudaklarıma bastırdığında dengemizi sağlayamayıp piyanonun üstüne düştük. Tuşlardan çıkan acı dolu ses etrafa yayıldığında sonat bacaklarımı beline sardı.

"Arev.. Güneşin kadını.. Işınların bir mızrak gibi delip geçiyor kalbimi..
Engel olamıyorum.. Ve sen o uçurumdan süzülüyorsun."

Uçurum.. Söylediği sözler aklıma geldiğinde gözlerinin içine baktım..Sevgi kelimesi bana çok uzak.. Aşk ise bir uçurum..

"Aşk bir uçurum.. Havada süzülüyorsun yavaş yavaş.. Sanırım kalbime düşeceksin Arev.." yanağımı okşarken fısıldadı. "Ama büyük hasarlar alarak.. Canın acıyarak!"
Gülümsedim.

Kalbine düşeyim yeter ki.. Hasar almaya da, yaralanmaya da razıyım..

Ben hep bunun için savaştım sonat.. Bir gün beni kalbine düşüreceğini umut ettim.. Ve oldu.. Kalbine düşüyorum.. Düşerken canım acıyor ama ilk defa canım acıdığı için gülümsüyorum..

"Razıyım.." Dediğimde tekrar dudaklarını sertçe dudaklarıma bastırdı. Bedenimi yavaşça piyanonun üstüne kaldırıp yasladığında dudaklarını boynumda gezdirmeye başladı. Titriyordum.. Soğuk nefesini üflüyordu tenime..

"Ürkek kuş.. Ürkek ama cesur kuş.. Girdabıma kapılan aptal kuş.. Aptal ama güzel kuş.. Ruhunu ruhuma katmaya hazır mısın?"

Gözlerinin içine bakarak başımı salladım.  Elbisemin askılarını kollarımdan sıyırdığında köprücük kemiğimi öptü. Bedenini bedenimin üstüne bıraktığında..

İki bedende tek ruh olduk..

Ve sonatın aptal kuşunun ruhu girdabına mühürlendi..

Gözlerindeki GirdapHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin