24.bölüm

742 60 10
                                    

Bugün günlerden pazartesi.. Yatağında uyandım bu sabah.. Acı kokun sinmiş üstüme.. Saçlarımda portakal çiçekleri açmış sevdiğim.. Buram buram acı kokuyorum bende..

Bugün günlerden salı.. Umutsuzluğun salıncağında sallanıyorum.. Umut ettikçe yitiriyorum seni.. Sanırım düşeceğim.. Tutacak mısın beni? Saracak mısın kollarınla?

Bugün günlerden çarşamba.. Yokluğun iliğimi kemiğimi kurutuyor.. Çok özledim..

Bugün günlerden perşembe.. Perişanım.. Gözyaşlarım satırları ıslatıyor.. Dayanamıyorum..

Bugün günlerden cuma.. Tutunamadım.. Umut salıncağından düştüm.. Tutmadın beni..

Bugün günlerden cumartesi.. Küçükken bu günü öyle çok severdim ki.. Şimdi sevemiyorum.. Olmadığın hiçbir günü sevemiyorum ben..

Bugün günlerden pazar.. Uğursuz gün.. Sevdiklerimi benden alıp gittiği gün.. Önce babam.. Daha sonra sen gittin bu günde.. Ve şimdi de ben gidiyorum..

Karşımdaki tavandan sarkan zincire bakıp burukça gülümsedim.

Bilemezdim.. Girdabına attığım zincirin birgün boynuma dolanacağını..

Çıplak ayaklarımla tavandan sarkan zincirin altındaki tabureye doğru ağır adımlarla ilerledim. Titreyen bacaklarımla yavaşça tabureye çıktığımda zinciri boynuma geçirdim. Zincirin soğukluğu ürpertmişti içimi.. O an ölümün soğukluğu sinmişti sanki üstüme..

Gözlerimi yummadan sonsuzluğa.. Son kez görmeliydim gözlerini.. Bakmalıydın bana derin derin.. İçine çekip girdabında saklamalıydın beni.. Ama olmadı.. Ölürken bile yoksun yanımda.. Gözlerine son kez bakamadan öleceğim.. Ne acı! Tepeden tırnağa kadar acısın sonat!

Girdabında ölü bir kuşun ağırlığını taşıyabilecek misin?

Hoşçakal kalbimin derin suları..
Hoşçakal küçücük bir kuşun kalbinde varolan adam.. Gözümden akan yaş dudaklarıma doğru süzüldüğünde fısıldadım.

"Sonsuzluğa uçuyoruz kuş hazır mısın?" tabureyi ayaklarımın altından ittim. Büyük bir gürültüyle yere düştüğünde zincir bir mengene gibi kavramıştı boynumu.. Gözlerim kapanmadan önce duvarda beliren gri gözler izliyordu yarattığı eserini..

Bakma bana öyle.. Sanki sevecekmişsin gibi.. Gözlerim kapanmıştı ama bilincim terketmiyordu beni.. Bilincimin ellerini bırak sonat.. Bırakta süzüleyim sonsuzluğa.. Uğuldayan kulaklarımda biri adımı haykırıyordu.

"Arev!"

Yabancı değildi bu ses.. Ama çok tanıdıkta değildi..
Bacaklarımı kavradı güçlü elleriyle bedenimi kucaklamıştı. Ölümün kıyısından çekip almıştı beni..
Zorda olsa konuştum.

Aptal bir kuşum ben ölmeyi bile beceremeyen..

Gözlerindeki GirdapHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin