Gözlerindeki Girdap

11.bölüm

Hastaneden çıkalı bir hafta oluyordu. Sonat beni hiç yalnız bırakmamıştı evine getirmişti. Bende onun küçük evinde huzur depoluyordum.

"Hadi son bir kaşık." Sonatın uzattığı çorba dolu kaşığa baktım. Annemde bu şevkati göremediğim adam çorba içiren ellerini seveyim!

"Son bir kaşık diye diye bütün çorbayı içirdin. Ben çorba sevmem ki."

"Seveceksin." Dediğinde gözlerinin içine baktım. "Seviyorum zaten."

"Çorbadan bahsediyorum."
Güldüm. "Bende çorbayı içirenden."

"Hadi kaytarma ağzını aç." Ağzımı açtığımda sıcak çorba boğazımdan aşağı süzüldüğünde ona baktım.

"Tavuk suyumu? Ciddi misin? Sen mi yaptın gerçekten?"

"Evet."

"Rahşan teyzemin çorbası gibi olmuş. Hem tehlikeliyiz hemde marifetli oo."
Gülüyordu. Gülüşünü sevdiğim adam! Yanağında beliren minik çukura hapset beni.."

"Hep bana içiriyorsun sen neden içmiyorsun?" Dediğimde yaklaşıp dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Nazikçe başımdan tutup öpücüklerini minik kalbime kondurmaya başladı.
Geri çekildiğinde arsızca güldü.

"Mm nefismiş ellerime sağlık." Omuzuna vurup yüzümü göğsüne gömdüm. Kalbinin ritmi nefes alışlarımla aynı seviyedeydi. Onun kalbi dursa benim nefesimde bitip tükenecekti..

"Dünyanın en güzel sesi kalp ritmin olmalı." Başımı kaldırıp baktığımda yine perçemim gözümün önüne düşmüştü. Parmak uçlarıyla kulağımın arkasına sıkıştırdı.

"Bana bu kadar bağlanma arev."

"Sana bağlanmadım ki.. Ben girdabına zincir attım." Gülerek başını iki yana salladığımda ayağa kalkıp beni kucağına aldı.

"Gözlerini kapat sakın açma!" Başımı salladım. Kapının açılma sesini duyduğumda yüzüme vuran soğukla dışarı çıktığımızı anladım. Bir kaç adım ilerledikten sonra durdu. Beni sert soğuk bir şeyin üstüne bıraktı.

"Aç gözlerini." Gözlerimi yavaşça açtım. Bir salıncağın üstündeydim. Bu salıncak babamın bana yaptığı salıncaktı!

"Ama nasıl olur? Bu.. bu benim salıncağım!"

"Evet senin salıncağın.. Ve unutma her şey senin için.. Şimdi sıkı tutun bakalım!" Krem rengi kalın örgü ipleri tuttuğumda sonat beni sallamaya başladı. Saçlarım uçuşuyor rüzgara karışıyordu. Dahada hızlandığında kollarımı iki yana açıp bağırdım.

"Kalbime salıncak kuran adam.. Sana aşığım! Sana çok aşığım..''