12.Bölüm

277 28 2
                                    

13 Mayıs

Sabah uyandığımda yine temizdim ve artık dolaşacak halde olduğumu fark ettim. Philipe yemek odasında olmalıydı. Yanına gidecekken kapı açıldı. Philipe elinde kahvaltı tepsisiyle gelmişti. Beni ayakta görünce hemen tepsiyi bırakıp beni öptü.

"Daha iyi olmana çok sevindim."dedi neşeyle.

"Ben de ..."diye gülümsedim. "Philipe bugün içinde doktor çağırır mısın?"

Philipe endişeyle bana baktı

"Ne oldu?"

"Bir şey yok."diye gülümsedim. Elini alıp karnıma götürdüm "Sadece bazı şüphelerim var."

Philipe başta ne demek istediğimi anlayamadı. Anladığında da her zamanki neşeli kahkahalarından atıp beni öpmeye başladı.

"Sadece birkaç gün geciktim hemen ümitlenme istersen."dedim. Ben de çok mutluydum ama sonradan hayal kırıklığı yaşamak istemiyordum.

Philipe başını iki yana sallayıp karnımı öptü

"Hissediyorum şuan burada bebeğimiz var."

"Umarım yanılmıyorsundur."diye gülümsedim.

"Sen kahvaltını yap ben doktor çağırayım."

Alnımı öpüp koşar adımlarla odadan çıktı.Tepsiyi alıp masaya geçtim. Phlipe iki kişilik tepsi hazırlatmış ama heyecandan unutmuş olmalı kahvaltı yapmayı. Kahvaltım bittikten sonra Philipe saray doktoru ile geldi.

"Eşiniz bazı güzel şüphelerinizin olduğunu söyledi."dedi doktor odama girince "İzin verirseniz şüphelerinizde haklı mısınız bakayım Barones."

Başımı sallayıp yatağa uzandım. Muayene boyunca Philipe elimi tuttu, o olmasa ne yapardım bilmiyorum. Doktor muayenesini bitirince gözlerin ışıldamasında anlamıştım hamile olduğumu.

"Tebrik ederim." diye gülümsedi doktor. "Bir bebeğiniz olacak, Barones hamile..."

Doktor gittiğinden beri Philipe sevinçten ne yapacağını şaşırmış durumda. Şatonun içinde dolaşıyor, gelip beni öpüyor, canımın bir şey çekip çekmediğini soruyor... İyi bir baba da olacağına hiç şüphem yok.

Bense bütün gün elimle karnımı tuttum. Bebeğimi hissedeceğim zamanları iple çekiyorum şimdiden hissetmeye çalışıyorum onu. Tabii daha bir şey yok, birkaç ay beklemeliyim bebeğimi hissetmek için.

Akşam yatarken Philipe yarın anneme hamileliğimi haber vereceğini söyledi. Yanımda olması benim için iyi olurmuş.

"Yormamıza gerek yok ben toparlıyorum kendimi." dedim

"Ama ben seni merak ederim."diyip beni kendine çekti. "Artık saraya da gitmem lazım, ben yokken seninle biri ilgilenmeli."

"Nedimeler var."

"Annen kadar tecrübeli olacaklarını sanmam."

"Philipe annemin de sadece bir çocuğu var hayatım."

"Ama hamilelik dönemini biliyor." başımı öpüp iyice kendime çekti beni "Ben her şeyi ayarlayacağım ama önce uykumuzu almalıyız, sabah erkenden sarayda olmalıyım."

14 Mayıs

Uyandığımda Philipe gitmişti. Normalde her zaman ben ondan önce uyanırım ama bu sefer öğlene kadar uyumuşum.

Yataktan çıkıp mutfağa gittim. Alix beni görünce yanıma geldi.

"Barones sizin odanızda olmanız gerekiyor."dedi "Baron odanızdan çıkmamanızı ve dinlenmenizi istedi."

"İyiyim ben."diye gülümsedim "Merak etme, gerekirse ben konuşurun Philipe ile... Kahvaltı hazır mı?"

"Hazır sizi yemek odasına geçin ben tabakları getiririm."

Kahvaltıdan sonra dolaşmak için bahçeye çıktım. Güneş kendimi daha iyi hissetmemi sağlıyor, bebeğim de güneşli havaları sevecek sanırım. Biraz dolaşıp çardağa geçtim, hava iyice ısınmadan gölgede olmam iyi olacaktı. Bir süre sonra fayton sesi duydum. Ön bahçeye gittiğimde annem ve Philipe ile karşılaştım. Annem beni görünce koşup sarıldı.

"Canım benim tebrik ederim."dedi neşeyle "Babana hemen mektup yolladım, en kısa zamanda geleceğine eminim. Gel içeri geçelim ayakta kalma."

"Anne iyiyim ben."diye gülümsedim "Hem bebek daha çok küçük bir şey olmaz."

"Asıl bu dönemler en riskli dönemler."dedi annem ciddiyetle "İyi ki Philipe beni buraya çağırdı yoksa senin kendine dikkat edeceğin yok belli."

Annem içeri girince hizmetlilere görevler yağdırmaya başladı. Yok iki günde bir toz alınacakmış yok kilerde her şey olmalıymış... Daha başka şeyler de söylüyordu ama ben salona geçtim. Philipe yanıma gelip oturdu.

"Annen herkese kök söktürecek."dedi şakayla

"Çağıran sensin."diye takıldım "Katlanacaksın artık."

"Şikayetim yok." Beni kendine çekip elini karnıma götürdü. "Bir an önce doğması için sabırsızlanıyorum."

"Ben de."

Annem yanımıza geldiğimde biz sohbete dalmıştık, salona birinin girdiğini fark etmedik bile. Philipe beni öperken annem boğazın temizlemese daha da farkına varmazdık.

"Kusura bakmayın."diyip ayağa kalktı Philipe "Buyurun oturun lütfen."

"Rahatsız olmayın ben karşınızdaki koltuğa otururum."dedi annem.

"Gelmenize çok sevindik."dedi Philipe "Elenor'a çok yardımız dokunacak."

"Elbette...."diye gülümsedi annem "Kızımın ve torunumun sağlığı söz konusu gelmemek olur mu?"

Philipe tekrar saraya gittiğinde annem yanıma oturup yanaklarımı öptü.

"Sana hamile olduğum günler dün gibi... Şimdi de benim minik kızım hamile, Elenor ne kadar mutluyum anlatamam sana."

"Tahmin ediyorum. Ben de çok mutluyum."

"Sen odana git dinlen, ben de hizmetliler neler yapmış ona bakayım."

"Anne dinlenmeme gerek yok, iyiyim ben."

"Peki."diye iç çekti. "O zaman sen burada kal."

"Çardağa çıkacağım, orası daha iyi geliyor."

Çardağa çıktığımda ilerideki şatoda bir fayton durdu. Komşularımız olacak herhalde. Umarım iyi geçiniriz.

17 Mayıs

Komşularımızın kim olduğu belli oldu. Jhan ve Rosalinda... Dün Dion ziyaretime geldi. Hamileliğim, Jhan'dan saklamaya çalışıyorlarmış anne ve babasıyla birlikte. Ben evlendiktan kısa bir süre sonra Jhan da Rosalinda ile evlenmek istediğini bildirmiş.İki gün önce nikahları kıyılmış. Bir iki güne biraz ilerimizdeki şatoya taşınacaklar.

"Düğün telaşından senin hamile olduğunu duyamadı ama birkaç gün içinde duyacaktır" dedi Dion sıkıntıyla "Elenor yalvarırım çok dikkatli ol. Bebeğini ve kendini koru."



Geçmişin İzi(Geçmişten Gelen-2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin