Herkese iyi tatiller, iyi bayramlar. Arefe günü temizlikten sonra dinlenirken okuyorsanız da iyi dinlenmeler , keyifli okumalar :) (Bayrama özel yeni bölümü pazartesi yayımladım. Pazar günü yeni bölüm gelecek. Gün değişmedi.)
7 Temmuz
Dün gece yüreğim ağzıma geldi! Akşam su içmek için kalktım. Odama dönerken bir de Carmen'e bakayım dedim. Odasında yok! Evin tüm odalarına baktım, yok. Çıkarttığım gürültüye Philipe yanıma geldi.
"Elenor ne oldu?"
"Carmen yok! Odasında değil. Evin tüm odalarına baktım ama yok!"
"Emin misin?" Philpe de telaşlanmıştı.
"Ay elbette eminim." diye bağırdım "Dışarı mı çıktı acaba?"
Dışarı çıktık. Biz Carmen'i ararken sesimizden herkes ayağa kalktı. Durumu öğrenince de tüm mahalle seferber oldu Carmen'i aramaya. Rosa da yokmuş. Annesi de onu aramaya çıkacakmış.
İkisini de iki mahalle aşağımızda bulduk. Evlerin birinin duvarlarına çıkmış sohbet ediyorlardı. Bizi görünce aşağı inip yanımıza geldiler.
"Sizin bu saatte burada ne işiniz var!" diye bağırdım. "Carmen bunu nasıl yapabildin. Ya başına bir şey geldi, Rosa'nın başına bir şey gelseydi?"
"Barones çok haklı." dedi Rosa'nın annesi "Üstelik sizin yüzünüzden tüm mahalle ayağa kalktı."
"Özür dileriz." diye mırıldandı kızlar.
"Doğru eve gidiyorsunuz." dedi Philipe "Bu konuyu sonra konuşacağız küçükhanım." dedi Carmen'e
Eve vardığımızda Carmen hemen uyudu, biz de uyuduk hemen. İki üç saat sonra uyandık gerçi ama... Carmen kapıyı açıp odamıza girdi. Uykum hafiflemişti. Kapının açılmasına uyandım. Carmen'i görünce yatakta doğruldum.
"Ne oldu tatlım?"
"Uyuyamadım. Yanınızda uyuyabilir miyim?"
"Elbette."
Carmen yatağa girerken Philipe de uyandı.
"Ne oldu?"
"Uyuyamadım." diye tekrar açıkladı Carmen. Philipe'e sarılıp uyumaya başladı. Carmen uykuya daldığında Philipe'e bana baktı.
"Ne yapmayı düşünüyorsun? Bu konu hakkında..."
"Sanırım geceki sarsıntı ona bu seferlik yeter. Ciddi bir konuşma yeterli olacaktır."
"Ben de öyle düşünmüştüm."
Asla yeterli olmamıştı. Evet o an çok utanmıştım, sarsılmıştım ama gece kaç defa daha dışarı çıktık Rosa ile.
"Carmen uyandıktan sonra bu konu hakkında uzunca konuştuk. Zavallı kızım nasıl utandı bize karşı. Bir daha yapmayacaktır ben eminim. Tanrı'ya şükür başına bir şey gelmedi.
13 Temmuz
Kahvaltıdan sonra dolaşmaya çıktım. Philpe saraya gitti. Carmen Yasemin ile birlikte Rosa ve bir grup arkadaşlarıyla buluştu. Canım sıkıldı haliyle. Philipe'i görmek için saraya gittim. Müsaitse görüşürüz diye.
Fransa'daki dedikodu buraya da geldiği için saray görevlisi tarafından pek hoş karşılanmadım ama nihayetinde beni içeri aldı.
Pier bana Philipe'nin odasında olduğunu söyledi. Müsaitmiş. Ben de odasına gittim. Kapıyı çalınca Philipe kapıyı açtı. Beni görünce şaşırdı haliyle ama sevindi de. Bana sıkıca sarıldı.
"Burayı nasıl buldun?"
"Sağ sola sorunca zor olmadı." diye gülümsedim.
İçeriden
"Barones mi geldi yoksa?" diye bir ses duydum.
"Adelina mı burada?" dedim şaşkınlıkla. Kızmıştım da gerçi ama o an daha çok şaşırdığımı itiraf etmeliyim.
"Boşanma işleri için konuşuyorduk."
"Saraya nasıl girebildi?"
"Dedesi eski şövalyelerden. Alt düzey aristokratlardan..."
İçeri girince iki kadehle karşılaştım. Muhtemelen Adelina biraz olsun gevşesin diye içtiler ama Adelina gevşerse neler yapar düşünmek istemiyorum. Karnıma ağrı saplandı sinirden. Ama kendime hakim oldum.Adelina beni görünce ayağa kalktı.
"Barones sizi görmek şeref..."
Sarhoş olduğu belli...
"Reverans yapmaya kalmayın senora."dedim soğuk bir ifadeyle "Yeterince sarhoşsunuz, dengenizi kaybedip düşmenizi istemem."
Philipe ile koltuğa oturmasına yardım ettik. Kısa sürede de sızdı zaten.
"Buna bir açıklaman var mı?" dedim sinirle Philipe'ye .
"Rahatlamaya ihtiyacı vardı. Viskiye pek alışkın değilmiş anlaşılan. İkinci kadehte bu hale geldi."
"Sana bir şey yapmaya kalktı mı?"
"Ne!"dedi Philipe gözlerini kocaman açıp "Tabii ki hayır."
"Verdiğin tepki senin için çok abartılı. Doğruyu söyle Philipe." Karnımın ağrısı artmaya başladı
"Öpmeye kalmış olabilir"diye mırıldandı. Yüzü kıpkırmızı oldu "Ama ben durdurdum."
"Yok bir de durdurmasaydın!" diye bağırdım. Karnıma şiddetli bir sancının girmesiyle çığlık attım. Adelina bunca gürültüye nasıl uyanmadı hala şaşıyorum.
"Elenor ne oldu?"
"Karnım..."diyebildim zar zor. "Eve gitmek istiyorum. Uzanmam gerek."
Philipe beni kucaklayıp faytona bindirdi.
"Sarayın dokturu bir saatliğine ayrılmıştı saraydan." dedi sıkıntıyla. "Seni eve götürelim, ben doktor bulacağım."
"Biraz dinlenirsem geçer. Şimdiden daha iyiyim."
Philpe bana tereddütle bakıyordu ama ben ciddiydim. Eve yaklaşırken sancım neredeyse tamamen geçmişti. Bu satırları yazarken çok çok daha iyiyim. Ama artık uyusam iyi olur. Sanırım karnım yine ağrıyacak.
15 Temmmuz
Bu olanlara inanamıyorum! Dün sabah çok şiddetli bir sancıyla uyandım. Philipe hemen doktor çağırmaya gitti. Fatıma ve kızlar da odadaydı. Kanamam başlayınca Fatıma kızları odadan çıkarttı.
"Barones hamile miydiniz?" dedi telaşla.
"Ne! Tabii ki değilim!" dedim zor zor
"Ama bu yoğunluk düşük kanaması olabilir."
"İki ay önce kesildim." dedim ve sancının artmasıyla çığlık attım. Fatıma dudaklarını ısırıyordu.
"Ama hanımefendi sizin çamaşırlarınızı ben yıkıyorum öncesinde sizin kanamalarınızda bir azalma olmadı ki. Ben artık kanamalarınız azaldı, bezleriniz az kirlenince kendiniz yıkamaya başladınız diye düşünmüştüm."
"Fatıma doktor gelene kadar fikirlerini kendine sakla."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmişin İzi(Geçmişten Gelen-2)
Historical FictionGeçmişten Gelen adlı romanın devamı. Elenor'un hikayesi