28 Haziran
Sabah Philipe'nin yanağımı öpmesiyle uyandım.
"Günaydın."dedi uyandığımı görünce.
"Günaydın."
Yataktan çıkıp sabahlığımı giydim. Odadan çıkacakken Philipe durdurdu beni.
"Elenor lütfen... Böyle davranma. Aradan kaç gün geçti."
"Zamana ihtiyacım var."
"Zamana ihtiyacın varsa o süre boyunca birlite olacağız o zaman."dedi "Carmen birkaç gün Fatıma ile idare edebilir. İyileşti de zaten."
Kaşlarımı hafifçe çattım.
"Sen neden bahsediyorsun?"
"Şehir merkezindeki bir handa ikimize oda tuttum. Sen beni affedene kadar orada olacağız."
"Philipe emir-i vakileri sevmediğim biliyorsun."
"Sen de bana bu kadar uzak olmanı sevmediğimi biliyorsun." Sesini hafifçe yükseltti "İtiraz istemiyorum."
Bir iki saniye sessizce birbirimize baktık, bu tartışmayı devam ettiremeyeceğim belliydi
"Bari kahvaltıdan sonra gidelim."
"Kahvaltıyı orada yaparız, üstümüzü değiştirip çıkalım."
Yol boyunca Philipe ile göz göze gelmeme çalıştım ama bakışları üzerimdeyken bunu başarmam çok zordu. Hana yaklaşırken Philipe yanıma oturup elimi tuttu.
"Bana hala kızgınsın biliyorum ama göreceksin bu tatil ikimize de iyi gelecek."
"Umarım." diye mırıldadım. Fayton durunca Philipe hemen aşağı inip elini uzattı. Elini tutup faytondan inecekken ayakkabım elbisemin eteğine takıldı ve düştüm, Philipe'in elini tuttuğum için o da düşmüştü. Kendimizi tutamayıp gülmeye başladık. Philipe kalkmama yardım ettikten sonra handan içeri girdik. Hancı kadın bizi görünce hafifçe gülümsedi.
"Sizi yarın bekliyordum senor."
"Biliyorum ama erken gelmek istedim. Bir sorun olmaz umarım."
"Elbette olmaz. Artık eskisi gibi oda tutan insan yok. İki yıl önce rezervasyonlar dolu olurdu oysa."
Hancı kadın dertleşmek istiyordu anlaşılan ama Philipe pek oralı olmadı. Nazikce gülümseyip yukarı çıktı, ben de peşinden gittim. Odadan içeri girince hana girmeden önce yaşadığımız olayın etkisiyle rahatlamıştım ve kendimi bir anda Philipe öperken buldum. Günlerdir yanıma yaklaştırmadığım için Philipe bu ani davranışıma şaşırmıştı haliyle ama sevindiği de belliydi. Aslında ben de kendimden bunu beklemiyordum ama ... Ben Philipe'i öperken Philipe beni kapıya doğru yaklaştırıp el yordamıyla kapıyı kilitledi. Ardından beni kucaklayıp yatağa götürdü.
Uzandığımızda odanın detaylarını yeni fark ettim. Ahşap detaylı sade bir odada kalıyoruz, bir masa sehpa, yatak, başucu komodinleri ve dolap... Pencere kenarında iki küçük koltuk var ama o kadar eskiler ki... Odaya otantik bir hava katmışlar gerçi.
Philipe başımı öptü.
"Yıllardır birlikteyiz ama seni ilk defa böyle gördüm."
" Böyle" demesi yeterli tabi... Cesur getirilebilir, vahşi, dişi ve daha nicesi... Bense yıllardan beri ilk kez Philipe'e karşı utandığımı hissediyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmişin İzi(Geçmişten Gelen-2)
Ficción históricaGeçmişten Gelen adlı romanın devamı. Elenor'un hikayesi