Hayal Seth'in peşinden neredeyse koşarcasına ilerliyordu. Hiçbir zaman hızlı yürüyen bir kız olmamıştı ve zaten küçük olan adımları Seth'in büyük ve seri adımlarına yetişme şansını iyice yitirmesine sebep olmuştu. Bir de sırf bu yüzden azarlanmak falan istemiyordu.
Genç kız merdivenlere yöneldiklerini fark edince yukarı çıkacaklarını düşünmüştü ama Seth aşağı yönelmişti. Hemen onun arkasından merdivenlerden inmeye başladı. İnerken köşede sevgilisini duvara yaslamış olan çocuğa dokunmamak için üstün çaba harcayarak aşağı indi. Az önceki çiftin çıkardıkları sesler onu fazlasıyla utandırıyordu. Türkiye'yi özlemişti. Ne olursa olsun ait olmadığı bir yerdeydi. Kültürleri ve yaşam tarzları gerçekten farklıydı. Bulgaristan da ona farklı gelmişti ama bu kadar değil. Yine de kendine bu barın normalden farklı ve pis bir yer olduğunu hatırlattı. Bunu yadırgayan tek kişi kendisi olamazdı. Sonuçta bu ülkede koyu Katolikler de vardı.Merdivenlerin bitiminde kırmızı ışıklarla aydınlatılan uzun bir koridor vardı. Lez bir çift kavga ediyordu. Onların sevgili olduklarını anlamak zor değildi. Kısa boylu olan kızıl saçlı kız "O kızla öpüştün!" diye bağırmıştı. Onların ilerisinde de yere çökmüş bir adam vardı. Gerçekten de kötü görünüyordu. Az önce ya çok kötü bir haber almıştı ya da çok kötü bir olaya şahit olmuştu.
Hayal insanları incelerken Seth'in gerisinde kalmıştı. Bunu fark edince ona yetişmek için biraz koşması gerekti ama mesafeyi rahatlıkla kapattı.Genç kız git gide tedirgin oluyordu. Nerede olduklarına dair bir fikri yoktu. Bu hiç bilmediği ve yabancı olduğu yerde hiç tanımadığı birine güvenmek mantıklı mıydı?
"Nereye gidiyoruz?" diye aklındaki sorulardan en göze çarpanını dile getirdi.
Seth'e güvenmekle hata ediyor olabilir miydi? Ya onu köşeye çekip bir şey yaparsa? Öldürür müydü? Hayal o an aklından kendi kokularıyla harmanlanmış bir sürü şey geçirmişti. Seth sorusuna cevap vermeyince iyice tedirgin olmuştu. Aslında Seth onu duymamıştı bile ama Hayal o an için bunu düşünememişti.Koridor bitince sağa sapmıştı Seth ve genç kız da başka şansı olmadığı için onu takip etti. Her nereye geldilerse bu yerin başka bir yere bağlı olduğunu anlamıştı.
Koridorun sonundaki kapıyı görünce anlık bir rahatlama yaşadı ama kapıdaki iri yarı iki adamı görünce bu rahatlık yerini korkuya bıraktı. Duraksamıştı. Seth bunu fark edip arkasını döndü."Geliyor musun?"
Hayal ona güvenmiyordu ama bir yandan da kendisine bir şey yapması için hiç sebebi yoktu. Onun kendisiyle bir alıp veremediği yoktu. Hem de artık Conner'la bile bir sorunu yoktu.
"Nereye geldik biz? Conner nerede? Hem... burası başka bir binaya bağ...lı değil mi?"
Seth kıza bıkkın bir şekilde baktı. Kızın korktuğunu anlamak kolaydı.
"Conner burada. Korkuyorsan geri dön." Hayal'i kışkırtmak için doğru kelimeleri seçmişti.
Seth adamların önünde durup "Engerek." diyerek içeriye yöneldi ve Hayal onun peşinden ilerlerken durdurulmuştu. Adamlar iki metreyi aşkın boyları ve iri cüsseleriyle Hayal'i yeterince korkutuyorlardı. Önünde dikilip onu durdurmalarıyla bu korku katlanarak artmıştı. En az yüz kilo olmalılardı. Biri siyahiydi, diğeri sarışındı. Bellerindeki silah mıydı? Kuru sıkı diyerek kendini sakinleştirmek istedi ama kuru sıkı olmadığından emindi.
Sarışın olan konuşmuştu: "Dur bakalım küçük kız. Nereye gittiğini san-""Kız benimle." diye keskin ve sert bir ses araya girdi. Seth'in sesini duymak onu rahatlatmıştı. Ona güvenmiyordu ama yine de bu adamlardan daha güvenilir olduğu kesindi.
Hızlıca onun yanına gitti ve boş bulunup "Teşekkürler." dedi. Sesi heyecanlı çıkmıştı ve yüzünde engel olamadığı bir gülüş vardı. Seth ona cevap vermeyince gülümsemesi soldu. Ne diye teşekkür etmişti ki sanki? Ona karşı kaybetmiş hissediyordu. Seth onj kendini korumaktan aciz bir kız olarak görüyordu ve Hayal onun bu düşüncesini çürütecek hiçbir şey yapmamıştı. Aksine yaptıklarıyla tam olarak 'Ben aciz bir kızım.' diyordu sanki. Kendine kızmakla o kadar meşgul olmuştu ki ona çarpan bir bedenle nerede bulunduğunun farkına varmıştı. Düşünceleri büyük bir hızla zihninin diplerine yerleşmişti. Onu rahatsız etmek için daha uygun bir zamanı beklediklerini biliyordu genç kız. Kendini sonra sorgulayabilir ve pişman olabilirdi. Şu an ne yeri ne de zamanıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dipte Kalanlar
ChickLitÖlümüyle ardında bir yığın enkaz bırakan bir kız: Alaska Levinson. Birinin yıktığı her şeyi çıplak elleriyle, kendine sakladığı tüm umutlarıyla tekrar hayata döndürmeye çalışan bir kız: Hayal Kaplan. Birbirinden ne kadar farklı yollar izleseler de a...