Bölüm 19: ANLAŞILMAK İSTENMEYEN DUYGULAR

46 5 36
                                    

"Kapı!"
Annesinin seslenmesiyle izlediği diziyi istemeye istemeye bırakıp kapıya bakmaya gitti. Saçları banyo sonrası en kabarık halindeydi. Bu şekilde insan içine pek çıkmak istemediği için saçlarını hızlıca bir at kuyruğu yapıp kapıyı açtı.

Conner elleri cebinde karşısındaydı.
Onu görmek genç kızı şaşırtmıştı. İki gündür okula gitmiyordu. Telefonda konuşmuşlardı sadece. Aslında gelmesine şaşırmaması lazımdı. Ama o küçük mutsuz ve incinmiş dünyasında somurtarak, kendini acır bir vaziyette çürümeyi beklediği için zihni dış dünyaya kapılarını kapatmış, perdelerini sonuna kadar çekmişti. 

"Girebilir miyim?"
Hayal ona kapıyı açıp içeri girmesini bekledi.

"Kimmiş?"
Annesinin Türkçe sorduğu soruya karşılık İngilzce cevap verdi.
"Conner gelmiş."

Annesi başta pek ısınamamış olsa da artık Conner'ı seviyor sayılırdı.

"Hoşgeldin Conner."
Annesi işini bırakıp Conner'a selam verdikten sonra bir iki soru sorup gitmişti. Onun mutfakta onları dinleyeceğinden emindi Hayal.

"Okul için hazırlanmayacak mısın?"
Annesinin duyma olasılığı bu kadar yüksek olmasa daha farklı bir cevap verirdi ama el mahkum "Önemli bir dersim yoktu aslında." demişti. Conner'ın uzatmayıp gitmesi için dua etti.

"Visser'ın dersi vardı bugün. Onu kaçırman kötü olur."
Hayal ona kötü bir bakış attı. Profesör Visser'ın dersi vardı bugün ama onun bunu nereden öğrendiğini bilmiyordu. Önemli sayılırdı. Normalde olsa asla kaçırmazdı ama şimdi, sonra hallederim diye düşünüp umursamıyordu.

"Giyinip geliyim."
Annesi de artık okula gitmemesinden işkilleniyordu. En iyisi okul yolunda Conner'ı ekmekti.

Hızlıca yukarı çıktı. Üzerindekini değişirtirmeden sadece pantolon giyip aşağı indi. Saçlarını daha düzgün bir şekilde bağlamak dışında ek bir şey yapmamıştı.

"Anne ben okula gidiyorum." diyerek Conner'la birlikte dışarı çıktılar. Conner'ın Alfa Romeosuna bindiklerinde "Beni ekmeyi düşünüyorsan aklından çıkar. Okula gidiyoruz." diyip arabayı çalıştırdı.

"Conner istemiyorum. Cidden hazır değilim." demişti bıkkın bir şekilde.

"Artık saklanmak yok. Er ya da geç olacak bu. Yüzleşmen lazım."
Conner haklıydı ama Hayal mümkün olduğunca ertelemek istiyordu. Bugünü de kendi kaçış günü ilan etmek istiyordu. Conner'ı ikna etmek için dilinde biriken sözcükleri sarf etmek üzere ağzını açmıştı ama tek bir kelime, tek bir ses bile dudaklarından dökülmedi. Kalbi ani bir sarsıntı ile çarpmaya başlayınca kelimeler silinip gitti.

"Bak zaten Seth'le Cathleen sevgili olduğu için bugünlerde herkes bunu konuşuyor. Ben de zaten biliyorsun. Seni kız kardeşim gördüğümü herkes biliyor zaten."

Hayal cümlenin sonunu dinlememişti bile.
"Seth ve Cathleen sevgili mi?"

Bir anda kalbinin ağırlaştığını hissetti. Normalde göğüs kafesi içinde varlığını belli etmeyen kalbi şimdi her atışında kendini sarsan bir hüzün salıyordu her hücresine. Nefes alamadığını hissetti. Göğüs kafesini parçalayan ve kalbini deşen bir şey vardı.

"Evet."

Kalbine bir bıçak saplanmıştı ve her nefes alıp verdiğinde daha da derine batıyordu.

"Ne zamandır?"
Sesi durgundu. Yutkunamadığını hissetti. Boğazı düğümlenmişti. Gözleri önünde dünya dönüyordu ama onsuz.

"Yeni oldu. Cathleen sana söylemedi mi? Kızlar bu tür şeyleri konuşur sanıyordum."
Eğer Conner yola o kadar odaklanmasaydı kızın gözlerinin hafif dolduğunu görebilirdi.

Dipte KalanlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin