"Çok güzel olmuşsun."
David Levinson küçük kızına derin bir şefkatle bakıyordu. Onun büyüdüğüne inanmak çok zordu. Alaska gözünde hala yamuk kesilmiş kısacık saçlarıyla duruyordu sanki. Ona uzattığı eline saatlerce bakan, güvensizlik dolu bakışları olan o minik kızdı. Kocaman yeşil gözleri ürkek ürkek bakardı. Dizlerine çenesini yaslayıp onu incelerdi sürekli."Teşekkürler."
Alaska git gide daha fazla annesinin etkisi altına girerken babasına ve Seth'e daha farklı bir gözle bakmaya başlamıştı. Onlara karşı ister istemez soğuk davranmaya başlamıştı.
Bunu sanki hiç tanımadığı birinden iltifat almış da öylesine söylüyor gibiydi. Babası da kızının ondan uzaklaştığını fark ediyordu."Bu bana dar oldu."
Alaska arkasına dönüp Seth'e baktı. Üzerindeki kıyafetle gözüne çok farklı görünmüştü o anda abisi. Normalde olsa güler ve komik göründüğünü söyleyip onunla dalga geçerdi ama bunların hiçbiri yapmak içinden geldi.
"Hani gelmeyecektin?" dedi sadece.
"Fikrimi değiştirdim."
Alaska omuz silkti. Seth'in dengesiz tavırlarına alışıktı."Gidelim o zaman. Geç kalacağız."
Genç kız kapıya doğru ilerledi. Seth de hemen arkasından gelmişti.
"İyi eğlenceler."
Babasının kırık sesini duydu Alaska. Omzunun üstünden ona küçük bir tebessümle baktı. Her ne olursa olsun birisini arkasında kırgın bırakmak istemiyordu. Özellikle de o kişi babasıysa.
Seth'in arabasına bindiklerinde hala onun söylemesini dinliyordu. Kıyafet üzerine tam oturmuştu aslında.
"O kadar kas yapmasaydın sen de." dedi Alaska.
Seth'in omuzları gerçekten genişti. Kıyafetin onu sıkmasına şaşırmamalıydı."Alırken dikkat etmen lazımdı."
"Gelmeyeceğini düşünüyordum. Çok dikkat etmedim ben de. Eski ölçülerini verdim."
Seth gözünü yoldan ayırmadan kıza baktı. Onun tavırları değişmişti. Bunu babası da fark ediyordu. Eskisi gibi çocukça bir heyecanla konuşmuyordu. Bir soğukluk vardı kızda.
"Omuzlarımı biraz sıkıyor ama sorun değil."
Sonra sustular. Normalde olsa kız bir şeyler sorardı mutlaka ama şimdi kelimeleri unutmuştu sanki. Sadece camdan dışarı bakıyordu.
"Neyin var Alaska?"
Seth kıza bunu daha önce pek çok kez sormuştu. Ama Alaska ısrarla bir şey yok diyip duruyordu. Ona bir saniye için bile inanmamıştı Seth.
"Başladık yine. Yok diyorum. Niye anlamıyorsun?"
Alaska elbisesinin askılarını düzeltti. Seth'e bakmamak için hemen sonra tacıyla uğraşmaya başladı.
"Sana yardım etmeme izin ver. Sorunun her neyse birlikte çözebiliriz."
Alaska saçlarını tek omzunda toplayıp "Olmayan bir sorunu nasıl çözeceksin?" diye sordu.
Annesine yaptıkları haksızlığı geri alamazdı sonuçta. Alaska Seth'in onunla bu kadar ilgilenmesini istemiyordu. Eskiden olsa bundan çok hoşlanırdı oysaki.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dipte Kalanlar
Chick-LitÖlümüyle ardında bir yığın enkaz bırakan bir kız: Alaska Levinson. Birinin yıktığı her şeyi çıplak elleriyle, kendine sakladığı tüm umutlarıyla tekrar hayata döndürmeye çalışan bir kız: Hayal Kaplan. Birbirinden ne kadar farklı yollar izleseler de a...