12. Gece Yarısı Şarkısı

262 26 43
                                    



"Senden hoşlanıyorum Yıldız Uçlu Tornavida."

Eylül'ün huzursuz bakışlarını şaşkınlık ele geçirirken ciddi bir ses tonuyla ekledi.

"İlk gördüğüm andan beri."

Genç kadın ne söyleyeceğini bilemez halde öylece yüzüne bakıyordu. Soner bir elini kaldırıp onun hafif dağınık duran kâkülünü düzeltti.

"Hatırlıyor musun?"

Eylül gülümsedi. Nasıl unuturdu? Dalgınlıkla girdiği restoranda Soner, bardan uzanıp kendisine göz kırptığında, onun hayatında gördüğü en tuhaf insanlardan biri olduğunu düşünmüştü. Görüntüsünün aksine bu kadar nazik ve sevgi dolu olabileceğini hiç tahmin etmemişti.

"Hatırlıyorum."

Soner'in itirafı yüzünden karmaşık hissediyordu. Önce onun kendisinden hoşlanma fikrinden rahatsız olmuştu, sonra onu Duygu ile görüp kaskını ona vermesine sinirlenmişti. Hala ne hissedeceğinden emin olamadığı bu uzun boylu, hoş adam; şimdi tüm çekiciliğiyle karşısında durmuş nazikçe ondan gerçekten hoşlandığını söylüyordu.

Eylül'ü kesinlikle fazlasıyla etkiliyordu. Karnından göğüs kafesine uzanan ağrının, omurgası boyunca ilerleyen sıcaklığın ve ellerinin buz kesmesinin iki açıklaması olabilirdi. Ya korkuyordu, ya da heyecanlanmıştı. Korkacak bir şeyi yoktu. Soner henüz birkaç hafta önce tanışmış olmalarına rağmen onu güvende hissettiriyordu. Her zaman nazik ve ilgiliydi. Bu ilgiyi gösterme şekli bazen tuhaftı ama Eylül onu çoktan çözdüğünü düşünüyordu. Hayır, hissettiği korku değildi.

Eylül heyecanlanmıştı. Hem de fazlasıyla...

Yine de kendinde "Ben de senden hoşlanıyorum." diyecek cesareti göremiyordu. Zamanında Murat'tan da hoşlanmıştı ama her şey o kadarla kalmıştı. Hoşlantının sevgiye dönüşmesi için çabalarken yıpranmaktan başka bir şey yapmamıştı. İçten içe Soner'in farklı olduğunu düşünüyordu ama yine de tedbiri elden bırakmak istemiyordu. Karşısında, cam gibi sade ve berrak kahverengi gözleriyle kendisini izlemekte olan adamdan bakışlarını çekmeden omzunu silkti.

"Ne diyeceğimi gerçekten bilmiyorum."

Soner hafifçe geri çekilirken yüzünde yine o muzip ifadelerinden biri vardı.

"Ben biliyorum." Biraz daha geriledi. "Benim havalı itirafımdan sonra 'Seni seviyorum!' diye çığlık atıp boynuma sarılman gerekiyordu." Gülerken kollarını etkiyi güçlendirmek istercesine iki yana açmıştı. Eylül, kendi yarattığı ciddi ortamı böyle rahatça bozan adamın haline gülerken bir bacağını kaldırıp onun kalçasının yan tarafına hafifçe vurdu. Araları gerilmediği için rahatlamıştı.

"Hayatıma gireli daha belki bir ay oldu Elektrik Direği. O kadar yakından tanıştığımızı sanmıyorum."

Soner fazlasıyla abartılmış ve alınmış bir suratı ifadesi takınmıştı. Tekrar Eylül'e yaklaşıp bir kolunu yeniden genç kadının dizlerine yasladı.

"Niye tanışmıyor muşuz? Öpüştük bile."

Karşısındaki kadının güzel gözleri kocaman açılırken gülmemek için kendini zor tutuyordu. Yüzünü onunkine yaklaştırırken Eylül'ün hafifçe geri çekiliyor olması sinir bozucu olduğu kadar eğlenceliydi de. Soner, o istemeden bir şey yapacak değildi elbette. Duygularını söyleyen tek taraf kendisiydi ne de olsa. Henüz.

Ama ona yalnızca kendisini düşündürecek bir şeyler vermek sorun olmazdı. Biraz daha yaklaştı.

Eylül dehşetle geri çekilmeye çalışırken Soner'in neden bahsettiğini henüz fark etmişti. Mutfakta aynı kaşığı kullanmalarından bahsediyordu.

Gece Yarısı Şarkısı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin