Fiona Apple - "Across The Universe"
Ne zaman öfkelense veya korksa, başı hızla dönerdi. Ayaklarının altındaki toprağın kaydığını, görüşünün sarsıldığını fark edemeyecek kadar öfkelendiğinde, gözleri hafif hafif yanmaya da başlardı. Yüzünün yandığını, parmak uçlarının buz kestiğini de duyumsardı.
Şimdi de bir şey bekliyordu. Korkmak, dehşete kapılıp paniklemek istiyordu. Bedeninden, yaşadığı o limitsiz korkuya, panik ve dehşet hissine dair bir tepki bekliyordu.
Normal olan buydu.
Doğru olan buydu.
Sık ağaçların arasında, yüzüne sertçe vuran dalları önemseyemeyecek kadar hızla koşarken zihninde tekrarladı. Harry ölüyordu. Korkmalı, dehşete düşmeliydi.
Harry ölüyordu.
Daphne bir şey hissedemiyordu.
Tek düşünebildiği bu anıydı;
Hogwarts'dan uzağa doğru hızla koşarken, ileride Ron'un parlak kırmızı başını görebiliyordu. Biraz daha hızlandı, koluna astığı çantanın ağırlığıyla hafifçe yana eğilmiş vaziyette koştu.
Hogwarts'ın dördüncü yılında, çantaları daha da ağırlaşmıştı. Kalınlaşan ders kitaplarına, zorlaşan derslere, turnuvaya, Harry'nin ölmek üzere olmasına -yine- , Ron'un tavırlarına, Hermione'nin geçen sabah taraf seçme hakkını Harry'den yana kullanışına bakılınca... Oldukça zor bir yıldı.
"Ronald-"demeye kalktı ama Ron, hışımla kendisini geride bırakmıştı bile. Hermione'den sonra Daphne'den de azar işitesi yoktu.
Daphne yönünü değiştirdi, hızla Ron'a doğru dönerek çantayı tutan elinin işaret parmağını tehditkarca salladı ve onun adını haykırdı. Bu sırada, ağır ders çantası omzundan kayıp yere düşmüştü bile.
"Ron!"diye bağırdı tekrar, Harry arkasından yetişip çantayı toplamaya çalışırken. "Hayatımda gördüğüm en aptal insansın!"
"Ya, öyle mi?"dedi Ron hırsla dönerek.
"Ya, öyle."
"İyi o zaman."
"İyi."
Kısa bir sessizlik anı yaşandı.
"Defol o zaman."dedi Daphne, ters ters. Ron nasıl olur da bu kadar saçmalardı? Nasıl olur da Harry'ye inanmazdı?
"Olur."
Ron dönüp giderken, Daphne de konuşmanın manasızlığı üzerinde düşünmek için zaman bulmuştu.
"Dokunma, Potter!"dedi çantasını hızla çekip şatodan uzağa hızla yürüyerek.
İşte yine oluyordu. Parmakları buz kesmiş, yüzü az da olsa yanmaya başlamış, nefesleri sıklaşmış, kaşları çatılmış ve çenesi kasılmıştı. Öfkeliydi. Sık sık olduğu üzere.
Kötüye giden öyle çok şey vardı ki! Şimdi bir de Ron çıkmıştı. Daphne için arkadaş edinmek çok zorken, elinde olan tek arkadaşlığı da Ron bozamazdı.
"Turnuva hakkında bir şeyler okudum."dedi hızlı hızlı, kendisiyle aynı hizada yürümek için çırpınan Harry'ye hiç bakmadan.
"Eğer gazetede yazanları diyorsan... Hani Rita-"
"O değil."dedi Daphne hakarete uğramış gibi. "Turnuva hakkında araştırma yaptım."
"Öyle mi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Dead Tell No Tale (Harry Potter Fiction)
ФанфикLumos ! @SlnFhl, @Aisha_Volpina, @minibayku ve eğer buradaysan sana ithafen; Önce yılan ateş aldı, sonra aslan ve porsuk, ardından da kartal. Hepsi birer kül olup ateşe katıldılar. Odadaki karanlığı aydınlatmaya değil ama bir nebze ısıtmaya yetece...