Kendi güzelliğinden şüphe duydukça, etraftaki güzelliklerin de farkına varamazsın. Aşk en güzelidir, fark et.
"Size inanamıyorum. Size gerçekten inanamıyorum. Gecenin üçünde beni güzellik uykumdan uyandırdığınıza inanamıyorum. O saatte ne halt yiyordunuz dışarıda Allah aşkına?!"
Sinirliydim çünkü gecenin üçünde sevgili arkadaşım Gözde beni aramış Tamer ile hastanede olduklarını söylemişti. Sesinden anladığım kadarıyla Tamer'e kızgındı ve 'gel beni al' demek istiyordu.
Korkarak benim kamlumbağaya atlamış soluğu hastanede almıştım. Ikisi de pansuman odasındaydılar. Gözde alnından pansuman oluyordu, Tamer'de ise çizik bile yoktu. Aralarındaki gerginlik gözle görülür biçimde ortadaydı ama Tamer çok endişeli görünüyordu.
Tamer normal zamanlarda esprili kıvrak zekalı bir insandı. Onun yanında kolay kolay sıkılmak mümkün olmuyordu. Ama şimdi hiç sesi çıkmıyordu.
Ilk konuşan o oldu."Kusura bakma çalıkuşu. Gözde hanım ısrarla gelmeni istedi. Benim onu bırakmamı istemedi." Kafamı Gözde 'ye çevirdim. Tamer'e pis pis bakıyordu.
"Ne oldu size?" Gözde omuz silkti, bu 'daha sonra anlatacağım' demekti. Tamer ise gözlerini kaçırdı. Çileden çıkmak üzereydim.
"Ne oldu size derken ilişkinizi sormadım, kaza mı yaptınız onu sordum?" Dedim gözlerimi devirerek.
"Kavga ediyorduk sonra birden bummm tabelaya çarptık. Gözde alnını çarptı kaşı patladı. Ne kadar düşük bir çenesi olduğunu biliyorsun çalıkuşu." Dedi benim üzerimden Gözde'yi iğnelemeye çalışarak. Ancak şaşılacak bir şey oldu. Gözde bu karşı atağa cevap vermedi! Normalde olsa düşük çeneli değilim ben diye kavga bile ederdi ama şimdi sesi çıkmıyordu. Hemşire işini bitirince geçmiş olsun dedi. Gözde'nin alnına üç dikiş atılmıştı. Kuzum benim canı çok yanıyor olmalıydı.
"Hadi gidelim Gözde." Dedim. Saat dörde geliyordu. Tamer'e döndüm yüzü düşmüştü ve sıkıntılı bir ifade ile Gözde'ye bakıyordu. Her ne kavgası yapmışlarsa bu sefer bayağı ciddi olmalıydı çünkü arkadaşımı ilk defa böyle görüyordum. Gözde ayağa kalktı. Topuklu ayakkabılarını çıkardı ve yalın ayak yürüyüp yanıma geldi. Benim kamlumbağanın anahtarını avucuna bıraktım bir şey demeden aldı gitti.
Tamer ile baş başa kaldık. Ellerini saçına geçirdi.
"Çok fena faka bastım Feride." Dedi. Iş ciddiye bindiği zaman 'Feride' oluyordum.
"Ne bu haliniz? Ne oldu?"
"Gözde evlenelim dedi." Dediğinde gözlerim artık ne kadar büyümüşse elini uzatıp gözümü düzeltti.
"Oha!" Ağzımdan çıkan tek kelime buydu. Gözde Tamer'den bekliyordu bu teklifi.
"Aynen. Ne yapacağımı şaşırdım Feride. Cevap veremedim. Onunla evliliği ben de düşünüyorum ama ..ama ne bileyim hazır hissetmiyorum galiba ...beni anlamıyor." Elini saçından geçirip duruyordu. Sıkıntısını anlayabiliyordum ama Gözde de bir konuya taktığı zaman onu kafasında halletmeden durmuyordu. Bu zamana kadar evliliği kendi kafasında düşünüp durmuştu ama şimdi Tamer'e de sıçratmıştı ..bu da bu konuyu halletmeden sık sık kavga edecekleri anlamına geliyordu.
"Kötü olmuş Tamer ya. Senden teklif bekliyordu sana teklif etmesine şaşırdım. Nerdeydiniz bu saatte?"
"Sinemaya falan gittik, akşam yemeği yedik ...eve geldik. Iki saattir de şirketteydik. Pazartesi günü olan ihale görüşmesinde sıkıntı olmuş..Telefon gelince mecbur gitmem gerekiyordu Gözde de gelmek istedi. Asuman'dan hoşlanmadığını biliyorsun. Bizi yalnız bırakmak istemedi işim boyunca onunla pek ilgilenemedim çıldırdı. Sonra da bu bombayı patlattı beklemediğim için tepki de veremedim Asuman konusunu da açınca hepten ipin ucu kaçtı ona laf yetiştirmeye çalışırken de kaza yaptım." Bir solukta söylediği cümleleri kaçırmamaya çalışmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sanaldan Gerçeğe | TAMAMLANDI!
Lãng mạnKomik, kendi halinde dişli bir kadın karakter! Koca mavi gözü ve 'Deli Feride' lakabıyla gerçekten de sevilesi. Minyon, maskot bir dişi! Feride! Disiplin adamı, karizma, kendinden hiç taviz vermeyen ama gizli bir romantik olan adam! İsmi gibi kendi...