Adam gelir, gelir, gelir...kızın saçlarına dokunur. Sırf onlara dokunmak için bulduğu fırsatı değerlendirir. İpeksi bukleler ellerinin arasından kayıp kızın narin omuzlarına, ince beline dökülürken adam kıza fark ettirmeden derin bir iç çeker.
Hayır. Bu olmuş olamazdı. Beni garsonlardan birinin kucakladığını zannediyordum. Bera'nın değil. O ne ara gelmiş de beni engellemeye çalışmıştı? Ve neden bütün vücudum böyle kaskatı kesilmişti? Vücudumun ona karşı takındığı garip bir gerginlik vardı. Ne zaman yakınımda olsa kendimden geçiyordum. Gözlerim eski çiftime kaydı.
Tamer, Gözde'ye kendisini dinlemesi için yalvarırken Gözde ona sadece küfür etmekle meşguldü. Garson bile onu zor tutuyordu ancak Tamer bir iki adımda garsonu geriye itti ve Gözde'yi kurtardı. Anlaşılan eski sevgilisine başka bir erkeğin dokunmasını istemeyecek kadar yüzsüzdü.
Bense hala havadan onları izliyordum, çünkü hala Bera'nın kucağındaydım. Beni neden bırakmıyordu? Amacı neydi? Bana böyle dokunuyor olması haksızlıktı. Sinirimi bozuyordu. Onun tarafından sarılmış ve ayakları yerden kesilmiş olmak kesinlikle sinirimi bozuyordu.
Dikkatim yerdeki sürtüğe kaydı sonra. Asuman inleyerek karnını tutuyordu. Saçlarını yolma isteğim tekrar kabardı ve Bera'nın kollarında çırpınmaya başladım. Bana nasıl bu kadar yakın olabilirdi? Göğsünden yayılan o sıcaklığı bütün sırtımı ısıtmıştı. Göğüslerimin altından doladığı kolu nefesimi kesmeye sebep oluyordu.
Club restaurant oldukça lüks bir yerdi ve buraya gelirken Gözde ile güzel kıyafetler giymeye karar vermiştik. Dolayısıyla, sarışın Gözde'nin üzerinde ateş kırmızısı, sade bir elbise vardı. Kolları dirseğine kadar uzundu. Ve arkadaşım yürüyen bir afetmiş gibi görünüyordu.
Ben ise mavi gözlerimi her zaman ön plana çıkaracak olan, çok giydiğim sade bir mavi elbise giymiştim. Eteği dizlerimin biraz üzerindeydi ama kolları bileklerime kadar uzundu. Gözde saçlarımı gevşek bir mısır örgü modeliyle örmüştü. Sadece sıradan görünüyordum.
Bu kadar hazırlığımız Bera ve sevgilisini dikizlemek için yapılmıştı. Piç. Ve şuan da restaurantta dönen karmaşanın içinde, işler hiç de umduğumuz gibi gitmiyordu. Birkaç tane garson gelip müşterilerin rahatsız olduğunu ve mekana rahatsızlık verdiğimiz için belli bir ücret ödememiz gerektiğini söylemişti. Sert ve kibar karışımı bir sesle hepimizi kapı dışarı etmişti ancak hala restauranttaydık ve insanlar gerçekten de fısıldaşarak bize bakıyordu. Benim, Bera'nın kolları arasındaki amansız çırpınışlarımı da mutlaka dikkatle izliyorlardı.
Belime ve göğüslerimin altına dolanan kollar beni daha da sıktı. Çırpınıp durduğum için sinirliydi.
"Sana rahat dur dedim!" Homurdandı. "Anlamıyor musun?" Son söylediğinden sonra tepem attı ve kollarında daha çok çırpınmaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sanaldan Gerçeğe | TAMAMLANDI!
RomanceKomik, kendi halinde dişli bir kadın karakter! Koca mavi gözü ve 'Deli Feride' lakabıyla gerçekten de sevilesi. Minyon, maskot bir dişi! Feride! Disiplin adamı, karizma, kendinden hiç taviz vermeyen ama gizli bir romantik olan adam! İsmi gibi kendi...