Bölüm 10 : Merak Kediyi Öldürür

72.8K 3.9K 342
                                    

Esas oğlan da esas kızı şaşırtabilir. Bir gülümseme ve ardından da yine bir gülümseme. Sonrasında başka bir an, başka bir saatte tehlikeli bir yakınlaşma yaşandığında kalpler farklı şekilde atmaya başlar. Ama tabi ki, iki aptal aşık bunun farkında olmazlar.

 Ama tabi ki, iki aptal aşık bunun farkında olmazlar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Çok güzel. Az önceki cesaretim buhar olup uçmuştu. İki dakika çenemi tutsaydım şuan da Selim ile çıkmış gitmiş olurdum ama hayır şuan Selim ile beraber değildim.

Bera'nın ifadesini çözemediğim bakışları altında yerin dibine girecek yer arıyordum.

Bir yandan da onun beni, nasıl öldüreceğini tahmin etmeye çalışıyordum. Boğarak mı öldürecekti?
Yoksa başka yere götürüp daha kanlı ölüm yolları mı düşünüyordu?
Gerçi şuan bakışlarıyla bile beni öldürebilecek gibi duruyordu.

Kalbim ağzımda atıyordu.

"Beni şaşırttın," dediği zaman gözlerim irice açıldı. Sakin ve şaşkın görünüyordu gerçekten de. "O küçücük bedeninde demek asi bir kan taşıyormuşsun asistan." Bana asistan demesinden nefret ediyordum. Asi kanım devreye girdi yine.

"Benim ismim Feride." Dedim. Onda beni tetikleyen bir hava vardı. Ne söylerse söylesin altta kalmak istemiyordum artık. "Fe-ri-de! Neden ismimi söylememekte bu kadar ısrarcısınız? İsmimin nesi var?"

Yüzündeki sakinlik kayboldu ve gözleri kararmış bir şekilde bana dik dik bakmaya başladı. İsmimi söylemek rahatsızlık veriyormuş gibi yüzünü buruşturdu. Sorduğum sorunun cevabını elbette biliyordum ama ne söyleyeceğini merak ediyordum.

Üzerime doğru bir adım atınca bedenim tehlike sinyalleri vermeye başladı. Salonun çıkışına kaçamak bir bakış attım. Ayağımdaki topuklularla ne kadar hızlı ve tehlikesiz bir koşu çıkarabilirdim emin olamadım.

Ben de bir adım geri gittim. Üzerime gelmeye devam ettikçe arkama baka baka geriye yürüdüm. Tökezleyip düşmek istemiyordum.

"Bütün bu asiliklerini elinin acısına veriyorum," dedi düz bir sesle. "Yarın seni yine böyle görürsem ikiletmem, kovarım. Anlatabiliyor muyum asistan?" Asistan kelimesinin üzerine basa basa söylemişti.
Üzerime gelmeyi kesti. Korkmuş bir şekilde ona bakarken o bu halimden keyif alarak alayla güldü.

Sonra gülümsemeyi kesti ve yüzü yine ciddi bir ifade aldı. "Seni son kez uyarıyorum. İyi bir asistan olman işinde kalıcı olmanı sağlayan en büyük etken olabilir ama benim kriterlerime göre burada bulunduğunu sakın o aklından çıkarma. Ayşe'ye verdiğim sözün hiçbir önemi yok. Anlatabiliyor muyum?"
İşimden memnundum. Bir daha hangi özel şirkette böylesi güzel bir maaşla iş bulabilirdim bilemiyordum. Üstelik ortamım da güzeldi.

Dolayısıyla da kovulmak istemiyordum ..ama bu adama tahammül etmek zordu. Ona ne kadar direnebilirdim emin değildim.

"Anladın mı diyorum?" Sabırsız bir şekilde yüzüme bakıyordu.

Sanaldan Gerçeğe | TAMAMLANDI!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin