Hayatta tam hissettiren en güzel duygulara...
Dondum kaldım.
Fısıltı ile, "Ne dedin?" diye sordum. Onunla evlenmemi istiyordu, bir kez daha. Üstelik ben ona sor demeden sormuştu. Bu sefer direkt olarak sormuştu. Aslında tam bir soru da sayılmazdı. Emreder gibi olmuştu. Beyanını belirtir gibi söylemişti.
İçimde hızla kayarken, "Evlen benimle." diye hırladı. Cevap vermeme fırsat vermeden dudaklarını dudaklarıma bastırdı ve darbelerini hızlandırdı. Aklım başımdan giderken ona sıkı sıkı sarıldım. Yüzümü boynuna gömüp, kokusunu içime çektim. Bütün benliğime sahip olan bu adamı nasıl olur da geri çevirirdim?
Kollarımı ona sıkıca dolayıp, beni benden almasına izin verdim. Gözlerim dolarken, ruhumu tüketen arzuya teslim oldum.
En sonunda ikimiz de doruğa ulaştığımızda boğuk haykırışlarla birbirimize daha da sokulduk.
Neden sonra hala üzerimizde kıyafetler olduğunu fark ettim. Bera kafasını usulca kaldırıp yüzüme baktı.
Arzuyla boğuklaşan gözleri, gözlerimi bulduğunda endişeyle parladı. Bir eli hemen yüzüme gitti. "Neden ağlıyorsun sen?" diye sordu.
Gözlerine bakarken, içim giderken, derin derin nefesler alırken, ona artık söylemem gerektiğini biliyordum. "Evet." diye fısıldadım ilk önce. Hayatımda ilk defa aldığım evlenme teklifini cevapsız bırakmak istemiyordum.
Cevabım karşısında ilk önce ne dediğimi anlayamadı, sonra gözleri öyle bir parladı ki, gözlerim kamaştı. Geniş bir gülümsemeyle eğilip defalarca kez öptü beni. Coşkulu sevincinin altında kendimden geçerken dayanamayıp başını geri çekmesine izin vermeden sıkıca sarıldım ona. Yüzünü kendi boynuma gömdürdüm ve gözlerimi kapattım.
Ah, ona söyledikten sonra onu bir daha böyle kucaklayabilecek miydim acaba?
"Feride ne oluyor?" diye fısıldayarak geri çekildi Bera. Gözyaşlarımı silmeye kalkınca elimi tuttu ve usulca indirdi. Hala içimde duruyordu. Kendini geri çekip içimden çıktı. Erkekliğini iç çamaşırına soktu. Eteğimi düzeltip bacaklarımın arasından da çıktı ve yanıma uzanıp bana tepedemden bakmaya başladı. "Söyle artık."
Boğazımdan kopup gelen hıçkırığa engel olamayarak, "Tepkinden korkuyorum." dedim. "Ya benimle evlenmek istemezsen? Ya beni sevmezsen? Ya beni bir daha görmek istemezsen? O zaman ne yaparım?"
Sözlerim karşısında kaşlarını çatarak doğruldu. "Hey hey hey," diyerek yüzümü avuçladı ve ağlamaktan yumuşamış dudaklarımı öptü. "Canını sıkan şeyi bana söyle. Ne olursa olsun, senden vazgeçmek gibi bir düşüncem yok. Seni neyin bu kadar endişelendirdiğini merak ediyorum. Hadi güzelim, söyle." Eğildi ve birkez daha dudaklarımı öptü.
Başını geri çekip gözlerime baktı yeniden. Elini yine yanağıma koydu ve gülümsedi.
"Ağladığın zaman gözlerin o kadar güzel oluyor ki... maviler.. sanki denizden bir parça gibi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sanaldan Gerçeğe | TAMAMLANDI!
RomanceKomik, kendi halinde dişli bir kadın karakter! Koca mavi gözü ve 'Deli Feride' lakabıyla gerçekten de sevilesi. Minyon, maskot bir dişi! Feride! Disiplin adamı, karizma, kendinden hiç taviz vermeyen ama gizli bir romantik olan adam! İsmi gibi kendi...