Bölüm 3 : Yeni CEO mu?

70.9K 4.2K 370
                                    

Hayatında gerçekten de aptalca şeyler olmadığının farkında mısın? O zaman sana bir tavsiye, etrafına daha iyi bak. İşaretleri kaçırıyorsun.


Gözde ile akşam yemeğini yedikten sonra biraz oturduk. Sohbet ettik. Aklım telefonumdaydı ama bir şekilde odaya gidip bakmamak için kendime engel olabiliyordum. Gözde uykusunun geldiğini söyleyip yatmaya gittiğinde ben de ortalığı toparladım, sehpaların, televizyon ünitesininn tozunu aldım, kanepelerin üzerini bezle sildim ve mutfağa geçtim. Oradaki bulaşıkları da hallettikten sonra bir duş aldım ve yatağıma uzandım.

Yarın şirkete gittiğimde ne yapacağımı bilmiyordum. Ayşe'nin bir hafta boyunca gelmeyeceğini söylemişti Hakan Bey. Ayşe yokken randevu kabul etmem imkansızdı. Ona sormadan karar vermem de imkansızdı.

Ancak boş boş oturacaktım ya da bizim kattakilerle çene çalacaktım.
Telefona uzandım ve uygulamaya girdim. Mesaj yazmış mıydı merak ediyordum.

Elbette yazmıştı.

"Neden öyle söyledin?" diyordu. Sonra ölmesindense, önce ölmesini tercih ederdim.

"Özgüven problemim var." Yazıp gönderdim. Kendimi güzel bulmuyordum. Büyük mavi gözlerim ve dolgun dudaklarım dışında.

"Bu yüzden mi kendini saklıyorsun benden?" Geç cevap vermeme rağmen, anında gördü ve cevapladı. Yedi yirmidört vaktini burada geçiriyordu sanırım.

"Sanırım." Dedim.

"Güzellik görecelidir, bırak da ben değerlendireyim." Diye yazdı. Ah, hep aynı laflar, diye iç geçirdim.

"Uzatma Bera. Benden bir şey çıkmaz."

"Kilolu musun?"

"Hayır, aksine zayıfım." Yazdım gönderdim. Çok yerdim ama asla kilo almazdım. Bir keresinde lisede sırf bu yüzden kilolu bir kızdan dayak yemiştim.

"Yüzün sivilcelerle mi dolu?" yazdı.

"Hayır, aksine porselen gibi bir tenim var. Vampir gibi." Yazıp gönderdim. Gerçekten de bembeyaz bir tenim vardı. Gözde beni kıskanırdı. Hele bacaklarıma içli içli bakar, 'ulan ne şanslı piliçsin' der kahkaha atardı. Onun deyimine göre modellere bile taş çıkartacak bacaklarım vardı.

"Görmek istiyorum." Tabiki de hayır, diye yüksek sesle konuştum. Sonra sesimi Gözde'nin duyabileceğini anlayınca ağzıma bir tane yapıştırdım. Sessiz ol, kızım.

"Hayır." Yazdım.

"Anlaşıldı. Biraz inatçıyız. Ama ben de inatçıyım."

"Uğraşalım diyorsun." Yazıp gönderdim.

"Aynen. Derinlemesine inelim."

"Kaybolma sonra." Yazdım. Şuan flört mü ediyorduk?

"Merak etme, halimden son derece memnun olacağım." Etkileyici cümleler kuruyordu.

"Anca laf!" dedim sinirlenerek. Bu gelgitli hallerime ben bile anlam veremiyordum.

"Kabul et, bu işte bayağı iyiyim." Dedi. Biliyordum! Bayağı iyiydi. Bazen zekice cevaplar vermek konusunda zorlanıyordum. O kadar iyi.

"Sen yirmi dört saat bu uygulamada mı takılıyorsun?" dedim. Anında görüldü ama 'yazıyor' yazısı çıkmadı. Ben de o sırada diğer kişilerden gelen mesajları sildim. Arkadaş isteklerini sildim. Etkinlik yazan yerde bildirim vardı. Neden görmemiştim. Hemen baktım. Bera, Suzan89 ile arkadaş oldu yazıyordu.

Sanaldan Gerçeğe | TAMAMLANDI!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin