Komik, kendi halinde dişli bir kadın karakter! Koca mavi gözü ve 'Deli Feride' lakabıyla gerçekten de sevilesi. Minyon, maskot bir dişi! Feride!
Disiplin adamı, karizma, kendinden hiç taviz vermeyen ama gizli bir romantik olan adam! İsmi gibi kendi...
Hey, sen! Sen, genç adam ...sen bir şeyler yapmazsan güzeli kaparlar.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
ESAS OĞLAN - BERA.
Çalar saatin sinir bozucu bir gürültü ile çalması üzerine hızla uyandım ve şifoniyerin üzerindeki çalar saate bir tane geçirdim.
Korkunç bir inişle odanın karşısına kadar sürüklendiğinde müthiş bir tatmin duygusuyla başımı yastığa geri koymuştum ki, hala çalmaya devam ettiğini duydum. Bu eski şeyler çok dayanaklı oluyordu.
Pes ederek yataktan kalktım ve çalar saati elime alıp susturdum. Alarmı beş buçuğa kurmuştum.
Saati şifoniyere bıraktıktan sonra banyoya geçip yüzümü yıkadım ve kendime gelmeye çalıştım. Sonra da dolabıma gidip baksırın üzerinden dizlerimde biten spor şortu geçirdim. Havaların soğuk olmasını umursamıyordum.
Zaten koşarken vücut ısım artıyordu.
Üzerime de siyah Hentley bir tişört geçirdikten sonra çekmeceme uzanıp bir çift patik çorak aldım.
Ne olur ne olmaz diye cüzdanımdan bir yüz lira alıp şortumun fermuarlı cebine koydum. Telefonu ve kulaklığımı da aldıktan sonra spor ayakkabılarımı giyip evden çıktım.
Hava hala aydınlanmamıştı. Hafif bir ritim tutturarak bacaklarımın açılmasını sağladım ve rotamı sahile çevirdim. Koşum gittikçe hızlanırken, kulağıma dolan müzikle beraber, zihnimin de dolmasına izin verdim.
Ve dün geceden beri, olduğu gibi yine asistanı düşünmeye başladım. Onu düşünmeyi bir türlü bırakamıyor gibiydim. Nasıl bırakabilirdim ki? Kız kahrolası bir silahı alnıma dayamıştı. Hayatımda bir kadın tarafından görüp görebileceğim en eğlenceli ve en ürpertici şey bu olmuştu.
Ama hak ettiğimi biliyordum. Onun sınırını zorlamış, kahrolası bir psikopat gibi tepesinde huysuzlanıp durmuştum. Onun yanındayken dönüştüğüm insanı tanıyamıyordum. Bir bedenin birden fazla kişiliğe bürünebileceğine onun sayesinde şahit olmuştum.
Ona kapılmak istemiyordum.
Ona karşı takındığım bütün pislik tavırların altında kesinlikle bu sebep yatıyordu. Kate ile olan nişanlılığımın bitmesinden sonra ilişki kriterlerinin standartlarını epey düşürmüştüm.
Duygusal bağ her zaman sorun yaratırdı. Ve dünya çıkarlar üzerine kuruluydu ve bir erkekle bir kadının arasında pek ala da duygu olmadan ilişki olabilirdi. Cinsel anlamda elbette.
Ama nedense asistanla bu tür bir ilişki yaşayabileceğimi zannetmiyordum. Her şeyden önce onu öptüğümde gözlerinde gördüğüm o parıltı bana durmam gereken yeri hatırlatmıştı. Bir öpücüğün daha fazlası anlamına geldiğini düşünen kadınlardandı o.
