Neler olduğunun farkında mısın genç adam? Dünyanın neyin etrafında döndüğünün? Belki güzel, küçük, tatlı ve kesinlikle seksi bir bayanın etrafında dönüyordur ha? Hani, iri mavi gözleri olan? Hatırladın mı?
BERA - ESAS OĞLAN.
Asansör sorunu çözüldükten sonra nihayet odama çıkabildik. On dakika boyunca o asansörde durmaya devam etseydik, atlatması zor bir anı yaşayabilirdik. Özellikle de asistan sanki diken üzerindeymiş gibi dimdik durmuşken.
Benimle asansörde kalmaktan pek hoşlanmadığı belliydi. Dimdik durmuş, ayaklarını bile oynatmamıştı. Ayağındaki o stilettolarla bunu nasıl becerebildiğini düşünmek bile istemiyorum.
Kadınlar bu kadar yüksek topuklu ayakkabıyı nasıl giyiyorlardı? Boyu kısa olanlar için elbette mükemmel bir boy tamamlayıcısıydı fakat kendimi onlardan birini giymiş olarak düşünemiyordum. İyi ki erkeklerin böyle şeyleri yoktu. Sanırım kadınlar dünyaya topuklu ayakkabı giymeye programlı olarak geliyorlardı. Görünüşleri güzel olabilirdi, hatta o ayakkabıları taşımayı bilen bayanlar oldukça seksi görünüyordu ama yine de sağlık için kesinlikle zararlı olmalıydı.
Asistanın beyaz ayakları siyah topuklu ayakkabısının içinde çok güzel görünse de bileği neredeyse iyice bükülmüştü. Ve itiraf etmek gerekirse ince ayak bileğine ve süt gibi beyaz bacaklarıyla ayaklarına topuklu ayakkabı çok yakışıyordu.
Seksi görünüyordu ve o küçük poposu her topuklu ayakkabı giydiğinde dışarı doğru kavisleniyordu. Ve kesinlikle gözlerime kahrolası müthiş bir manzara sunuyordu.
Odanın anahtar kartını okuyucuya okuturken arkamda, beni beklediğini bilmek bütün tenimi ürpertiyordu. Gerginliğinin kokusunu çok iyi alıyordum ama şaşırtıcı bir şekilde ben de gergindim.
Bir kadına ihtiyacım vardı. Yaklaşık bir haftadır Derya ile de görüşmüyorduk, İstanbul'a döner dönmez ilk işim onu aramak olacaktı. Ama bu akşam asistanın ağabeyleri ile gideceğim barda sürpriz bir kadın tanırsam onu boş geçmeyecektim.
Asistanı arzuluyor olmam kabul edilebilir bir şey değildi. Tehlikeliydi. Gereksizdi. Dünya üzerinde o kadar kadın varken onunla bir birliktelik yaşamam işleri sarpa sarardı. Birkaç saatlik zevkli anılar için ortalığı bulandırmaya gerek yoktu. İhtiyaçlarımı gidermek için etrafımda dolanan kadın çoktu. Her şey bir ya bir aramaya ya da bir mesaja bakıyordu.
"Bera Bey, kahvaltıya iniyor muyuz?" Küçük baştan çıkarıcımın sesini duyduğumda çoktan içeriye girmiştim. Kapıyı kapatma sesini ve ardından zeminde yankılanan topuklu ayakkabılarının sesini duydum.
Elimi cebime attım ve telefonumu çıkardım. Neredeyse yedi olmak üzereydi. Ona bakmadan dolaba yöneldim ve bir iç çamaşırı alarak banyoya doğru ilerledim. Girmeden evvel, "Evet kahvaltıya iniyoruz." dedim. Kafamı kaldırıp ona baktığımda mavi gözlerini dikmiş bana baktığını gördüm. O gözlerde ne vardı bilmiyordum ama insanı hipnotize etmekte kusursuzdular.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sanaldan Gerçeğe | TAMAMLANDI!
RomansaKomik, kendi halinde dişli bir kadın karakter! Koca mavi gözü ve 'Deli Feride' lakabıyla gerçekten de sevilesi. Minyon, maskot bir dişi! Feride! Disiplin adamı, karizma, kendinden hiç taviz vermeyen ama gizli bir romantik olan adam! İsmi gibi kendi...