Bölüm 11 : Sahipli Erkek

72.1K 3.9K 418
                                    

Kural : Sahipli bir erkeğin peşinden koşulmaz. Bir başka kızın erkeğine göz dikmek, ucubeliktir.

Gerçekliğini algılayabildiğim saniyeler boyunca, gözlerinin içine bakmaya devam ettim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Gerçekliğini algılayabildiğim saniyeler boyunca, gözlerinin içine bakmaya devam ettim. Sanki zaman durmuştu, sanki o an öylece dondurulmuştu ve biz öylece kalakalmış gibiydik. Dışarıdan nasıl göründüğümüzü merak ediyordum. Her şey bir anda gerçekleşmişti. Bir anda ve beklenmedik bir şekilde. Tahmin bile edilemez bir halde.

Onun üzerinde boylu boyunca uzanmış, kolumu dirseklerimden bükmüş bir şekilde savunmasızca ona bakıyorken, belimin etrafında beni kendine hapseden kollarının hayal olup olamayacağını düşünmekle meşguldüm. Aynı zamanda kahverengi ela karışımı gözlerini ilk kez bu kadar yakından görebilmenin verdiği o eşsiz hissi içime çekmekle uğraşıyordum. Ama bunların ötesinde şaşkındım.

O da şaşkın görünüyordu ve biçimli dudakları aralık, kaşları çatılmış bir şekilde benim yüzümü inceliyordu. Bütün bunlar saniyeler içinde oluyordu. Gözleri yeniden dudaklarıma kaydığında istemsizce dudaklarımı birbirine bastırdım. Bedeninin sıcaklığını bütün vücudumda hissederken, ona böyle yakınken aklımdan geçen ilginç ötesi düşüncelere engel olamıyordum.

Elbisemin popomun altına kadar toplandığını hissedebiliyordum ve onun giydiği kot pantolonundan yayılan sıcaklık bacaklarıma vururken, zihnime nasıl mukayyet olabilirdim ki? Bunların hepsi o okuduğum bol erotik sahneli aşk romanları yüzünden oluyordu. Şuan da beni hızla ters çevirip altına almasını ve dudaklarıma arzuyla sahip olmasını istemem kesinlikle o romanların yüzündendi.

Gözlerimi kırpıştırarak ona bakmaya devam ederken ve delice bir cesaretle çok da uzağımda olmayan erkeksi dudaklarına kapanmamak için kendimi zor tutarken o kısacık saniyede hızla beni üzerinden bir un çuvalıymışım gibi yan tarafına fırlattı. Şaşkınlıkla pelüş halının üzerine savrulduğumda omuzumda hissettiğim acıyla istemsizce inledim. Bu hızlı olmuştu. Piç.

Az önceki o durağanlık, birbirimize bakışlarımız, derin derin nefes alışlarımız hiç yaşanmamış gibi kalktı ve kırılan çerçevenin camlarını toplamaya başladı.

"Burada ne halt ediyordun sen?" diye çıkıştı. Ses tonu gerçekten de sinirlendiğini belli eder bir şekilde yüksek ve sertti. Sersemlemiş bir halde omuzumu ovalayarak, diğer elimle de elbisemin sıyrılan eteklerini düzelterek doğrulurken ona ne cevap vereceğimi düşünüyordum. Ama hiçbir şekilde yalan söyleyebilecek bir malzemem yoktu.

O yüzden doğruyu söylemek en iyisi olabilirdi ya da tamamen susmak.

"Şey..-"

Bir kez daha sinirle çıkışarak, "Ne?!" dedi. O böyle azarlamaya devam ederse nasıl konuşmamı bekliyordu ki? Hala az önceki yakınlaşmamızın etkisindeyken, aklım cümleler üretmek ve onları biraraya getirmekte zorlanıyordu.

Ben konuşmayıp, alık alık ona bakmaya devam edince sinirle homurdandı.

"Anlaşılan senin eve geleceğin günler mutfak haricinde bütün odaları kilitlemem gerekiyor!"

Sanaldan Gerçeğe | TAMAMLANDI!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin