Kadını fazla zorlarsanız, içinden hiç bilmediğiniz bir yönü çıkabilir. Sonuçta kadının sakin hali güzeldir. Mutlu hali güzeldir. Ağlayan hali bile güzeldir. Ama sabrı taşmış öfkeli hali size pek güzel gelmeyebilir. Belki de korkmanız gerekmektedir. Belki de sevip sakinleştirmeniz...
Henüz sırası değil.
Bir iki saniye geçmişti belki ama bana çok uzun gelmişti. Ne yaptığımın farkına sonradan vardığımda toprağa uzanıp ölme vaktinin geldiğini hisseder gibi olmuştum.Bera bir bana, bir göğsündeki mavi ortanca çiçeğine bakarken içimden bir ses aklından hiç iyi şeyler geçmediğini söylüyordu.
Utançla aramıza mesafe koyarak biraz geri çekilirken birden belime kollarını doladı ve beni hızla göğsüne çarptı.Son nefesimi vermek üzere olduğumu düşündüm. Ayağımda topuklu ayakkabı olduğu için yüzüm onun omzuna denk geliyordu. Belimdeki kollarını sıkarak beni iyice kendine bastırdı.
Sonra kulağımda sıcak nefesini hissettim. Bütün tüylerimi diken diken eden bir nefes üfledi. Gözlerim istemsizce kapandı.
Dudakları kulaklarıma değiyordu ve ben bana bu denli yakın olmasına hiçbir tepki veremiyordum. Bana ne olmuştu?
"Sana bir kez söyleyeceğim asistan," durdu ve bunu sindirmemi bekledi. Gözlerim dikkatlice açılmıştı. "O küçük aklında neler dönüyor bilmiyorum ama bu tür hareketlerini kendine sakla. Ve bir daha sakın kendi sınırını aşma."
Sonra beni hızla kendinden uzaklaştırdı. Cebine ölü bir fare koymuşum gibi baktı ve ortanca çiçeğini alıp yere fırlattı. Kafasını kaldırıp bana keskin bir bakış attı ve dönüp gitti. Öylece kalakaldım. Hareket edemedim. Sanki bana küfür etmiş gibiydi.
Bunların hepsi göğsüne sadece bir ortanca çiçeği koyduğum için oluyordu. Bu denli kızacağını bilsem asla öyle bir hareket yapmazdım. Aptal kafam! Neden bazı şeyleri düşünmeden yapıyordum ki?
Sinirlerim bozuk bir şekilde kadınlar tuvaletine girdiğimde Lale'nin beni beklediğini gördüm. Elimdeki paketleri eline tutuşturdum ve ellerimi lavaboya yaslayıp aynada kendime baktım.
"Feride bir şey mi oldu? Yüzün bembeyaz olmuş?"
"Iyiyim, yorgun hissediyorum sadece."
"Emin misin, sanki başka bir şey olmuş gibi?" Neden ısrar ediyordu ki?
"Iyiyim Lale, ben salona gidiyorum. Orada görüşürüz." Kapıya yöneldiğim an Lale beni durdurdu.
"Feride aslında ben gideceğim." Ona döndüm. Yüzünde rahatsız bir ifade vardı. Elini karnına koymuştu.
"Çok mu ağrıyor?" Başını salladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sanaldan Gerçeğe | TAMAMLANDI!
RomanceKomik, kendi halinde dişli bir kadın karakter! Koca mavi gözü ve 'Deli Feride' lakabıyla gerçekten de sevilesi. Minyon, maskot bir dişi! Feride! Disiplin adamı, karizma, kendinden hiç taviz vermeyen ama gizli bir romantik olan adam! İsmi gibi kendi...