Komik, kendi halinde dişli bir kadın karakter! Koca mavi gözü ve 'Deli Feride' lakabıyla gerçekten de sevilesi. Minyon, maskot bir dişi! Feride!
Disiplin adamı, karizma, kendinden hiç taviz vermeyen ama gizli bir romantik olan adam! İsmi gibi kendi...
Deli kızımı özlemişim. Feride ve Bera'nın hikayesi benim için çok ayrı bir yerde. Feride kendimden bir parça ve ben kızımı çok seviyorum. Arada onlara özel bölüm yazmaya devam edeceğim...
Eğer okumayanlar var ise, sizleri Sev Beni'ye (Final oldu), Aşk Engel Tanımaz'a ve Serçe'ye davet ediyorum. İnşallah beğeneceğiniz bir bölüm olmuştur. Hatalarım varsa affoluna.. (:
Yorumlarınızı bekliyorum.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kadınlar kıskanılmayı severler. Bizim küçük Feride'miz için de durum farklı değil.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
ESAS KADIN - FERİDE
"Feride bu akşam Büşra'ya siz bakabilir misiniz? Tamer ile benim başbaşa bir gece geçirmemiz gerekiyor." Arkadaşımın sesi kulağa çok çaresiz geliyordu. Belli ki iyi bir sekse ihtiyacı vardı. Çocuklarımız etraftayken kocamızdan pek yararlanamıyorduk ayrıca Gözde'nin Büşra'yı bize postalaması gibi biz de bazen Efdal'ı onlara postalıyorduk. Nasıl bir ebeveyndik biz?
"Ne zaman getiriyorsun?" diye sordum Efdal'i anne kucağı kanguruna koymuştum. Marketten birkaç alışveriş yapıyorduk ve bebeğim sürekli bir şeyler yemek istediği için ağzına ikide bir yiyecek reyonundan aldığım küçük bebe bisküvilerinden veriyordum. "Şuan Efdal ile marketteyiz. Bugün işten erken çıktım Bera hala şirkette."
"Eve ne zaman dönersin?"
Marketten çıktıktan sonra erotik shop mağazasına da gitmem gerekiyordu o yüzden kısaca bir hesap yaparak Gözde'ye, "Sanırım yarım saate evde olurum." dedim. "Büşra'yı o zaman getirebilirsin."
"Anlaştık. Yarım saat sonra görüşürüz çalıkuşu." dedi ve telefonu kapattı. Telefonu elbisemin cebine koyduktan sonra reyon reyon dolaşıp ihtiyaçları sepete doldurdum. Arada bir Efdal'i bisküvi ile besliyor, onunla konuşuyor ve aldıklarımın son kullanma tarihlerini kontrol ediyordum.
Sonunda marketten çıktığımda hemen üç bina ilerideki erotik shop mağazasına ilerledim.
Böyle bir mağaza işletmek gerçekten cesaret gerektiren bir iş olmalıydı zira benim,mağazanın ismini okurken bile yanaklarım kızarıyordu. Bugün işten erken çıkmıştım çünkü Bera eve geldiğinde yemeklerin çoktan hazır olmasını istiyordum. Böylelikle Efdal uyuduğunda onu direkt soyabilir ve Allah'ın benim için yarattığı bedeninin her köşesinin, her kıvrımının, her kasının tadını doya doya çıkarabilirdim. Doğumdan sonra verdiğim kilolar yüzünden biraz daha özgüvenliydim.
