Bazen bir gerçeği, doğrudan görebilmek için gerçekleşmesi gereken bazı şeyler vardır. Örneğin, ondan hoşlandığınızı düşündüğünüz bir kadına, aslında sırılsıklam aşık olduğunuzu fark etmeniz için, geçmişten gelen bir hayaletle yüzleşmeniz gerekiyordur. Sonrasında her şey çıplaklığına kavuşur ve saf duygular ortaya çıkar. Genç adamı yakan, aklını başından alan duygulardı bunlar.
Gözlerim tekrar kıza çevrildi. Biraz uzakta olduğu için ifadesini tam olarak çözemiyordum ama bakışlarının bizim yani Bera'nın üzerinde olduğuna bahse girebilirdim. Ortamın renklendirici ışıltısı altında pırlanta gibi parlıyor olması da can sıkıcıydı. Bakışları doğrudan o kadar insanın arasından geçip, Bera ile buluşuyordu.
Bera farkında değildi ama dans etmeyi bırakmıştı. Belki de benim kollarında olduğumun bile farkında değildi. Az önce kahkahalarla gülen adam, dümdüz bir ifade ile Yasemin denilen kadına bakıyordu.
"O kim?" diye sordum daha fazla bu görüntüyü izlemeye dayanamayarak. "Neden bu kadar kaskatı kesildin?"
Ancak bana cevap vermedi. Ona bu kadar yakın iken..ona söylediğim şeyi duymamış gibi görünüyordu. Göğsünün üzerindeki elimi hala avucunda sıkıyordu. Belime bastırdığı eli de beni iyice kendine çekmişti. Bütün bu tavırlarının farkında değildi.
İnsanlar dans ediyordu ama biz öylece durmuş, dikkat çekiyorduk. Daha fazla utanç yaşayabilir miydim?
Yeniden konuşmak için ağzımı açmıştım ki, Bera'nın gülümsediğini gördüm. Dondum kaldım. Kollarından sıyrılmak ve onu kendimden uzaklaştırmak niyetiyle kaldırdığım elim havada kaldı.
Gülüyordu. Ve bu gülümseme öyle güzeldi ki. Gözlerinin içi parlıyordu.
Onu gördüğüne bu kadar sevinmiş miydi yani? O kadının kendisine yaptığı şeyleri unutmuş muydu hemen? Bu kadar mıydı? Bu kadar basit miydi?
Şuan benim ne durumda olduğumu göremiyor muydu? Piç herif.
Omuzunda havada kalan elimi geri indirdim ve onu ittirdim. Bakışları anında beni buldu ve gülümsemesi silindi. Yerini sorgular bir ifade aldı.
"Ne oldu?" diye sordu kısık bir sesle. Ne mi olmuştu? Ne olmuştu öyle mi?
"Dans etmiyoruz, farkında mısın?" dedim alayla. "Sen o kadına baktığından beri dans etmiyoruz!" Sesimin yükseldiğini fark edince alçaltarak devam ettim. "Kim o kadın?"
Gözleri tekrar o kadına çevrildi ve sonra hızla bana döndü. Sanki sorumla rahatsız olmuş gibiydi. Göğsündeki elimin üzerinden elini çekip ensesini ovaladı ve kararsız, ifadesiz bir yüzle bana baktı.
"Bir cevap yok mu?" dedim yine aynı alayla. "Ne güzel!" Kollarında hareket ettim ama belime sarılan eller beni bırakmadı.
"Dur," diye fısıldadı ve bana sarıldı. Dudakları şakaklarıma değdi ve bedenlerimizi müziğe uygun olarak yeniden hareket ettirmeye başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sanaldan Gerçeğe | TAMAMLANDI!
RomanceKomik, kendi halinde dişli bir kadın karakter! Koca mavi gözü ve 'Deli Feride' lakabıyla gerçekten de sevilesi. Minyon, maskot bir dişi! Feride! Disiplin adamı, karizma, kendinden hiç taviz vermeyen ama gizli bir romantik olan adam! İsmi gibi kendi...