1. Magazin

979 57 24
                                    

Asrın'dan

Gözlerimi açmaya çalıştıkça açılmamak için direniyordu sanki. En sonunda kendime gelip etrafıma baktığımda yanımda yatan Sarışın dikkatimi çekti. Üstü yarı açıktı ama umursadığı söylenemezdi. Hangisi umursamıştı ki!

Bu zamana kadar bir çok kızla takılmış, hep aynı sonla bitirmiştim.
Yataktan kalkıp kıyafetlerimi giyindim. Yakalanmadan kaçarsam şanslıydım.

"Günaydın Asrıııııın."

Cilveli şekilde adımı söylemesinden çok, böyle berbat bir sese sahip olduğu için bile kaçabilirdim. Yatağın kenarına para bırakıp kapıya yürümeye başlamıştım ki tekrar konuştu.

"Nereye gidiyorsun? Ben... Sanmıştım ki, sen, sende beni seviyorsun."

Bunu söylerken sesi iyice incelip ağlamak ister gibi çıkmıştı. İster gibi çünkü her hangi bir ağlama belirtisi yoktu yüzünde. Ona doğru iki adım atıp aynı onun gibi ağlamaklı bir sesle konuştum.

"Ben senin ilkin miyim? İlk defa böyle birşey mi hissettin?"

Kafasını sallayıp beni onaylamasıyla kahkahama engel olamadım.

"Kimi kandırıyorsun kızım sen? Tecrübeli olduğun dün ispatlandı, bilir kişi yani ben tarafından onaylandı. Kim bilir kaçıncıyım onu söylemiyorum bile."

Doğrulup yüzünde oluşan öfke kıvılcımlarına baktım.

"Hayvansınız hepiniz. Defol git gerizekalı."

"Gidicem zaten kovma ayakları yapma.Ayrıca sakın daha fazla konuşma fare gibi sesin çıkıyor zaten, hatta sen bundan sonra yazıyla yada dumanla haberleş."

Bana şaşkın bir şekilde bakan sarışını odada bırakıp çıktım. Ben Asrın Soydan'dım böyle numaralara kanmayacak kadar büyümüştüm. Evden dışarı çıkıp etrafıma baktım dün gece kızın evine gelmiştik. Hangi ara geldiysek. Dünü boş verip ağır adımlarla arabama bindim. Hareketli bir müzik açıp yola koyuldum. Yolda ilerlerken otele değilde eve gitmeye karar verdim. Eve gidip dinlensem iyi olurdu. Nede olsa gece mesâisi  dolayısıyla geç yatmıştım!Arabada müziğin sesini açıp keyifle evime geldim.

Ailemle yaşadığım güzel evim! 

Annem kesin kahvaltı sofrasını donattırmıştır yine, babamsa asık suratı soran gözlerle beni arıyordur evde. Arabamı rast gele bahçeye park edip eve doğru keyifle yürümeye başladım.

Elimde salladığım arabamın anahtarı dudaklarımda melodik bir ıslık. Ulan bir insanın ıslığı bile güzel olur muydu?

Hem yakışıklı hem ıslığı güzel kaç kişi vardır benim gibi? Tabiki... hiç. Kendime olan sevgi sözcüklerim ıslıkla dışarı çıkıp daha çok keyif veriyordu bana.

Kapının zilini çalıp bir süre bekledim. Kapıyı yeni hizmetçi Ruslana açmıştı. Sarı saçları mavi gözleri uzuun bacaklarıyla tam yemelik. Çapkınca göz kırpıp içeri girdim. Odaya adım attığım an ise ilk olarak arkası dönük olan babamın sırtı karşılamıştı beni.

Sonrasında ise bana yapılan annemin kaş göz işaretleri dikkatimi çekti. Ne olduğunu anlamadığım için kanepeye oturup konuştum.

"Ne oluyor anne kaş göz hareketleri falan. Hem açım ben, kahvaltı hazır değil mi?"

Annem gözlerini kapatıp ellerini semaya açtı ve kısa bir süre sonra 'Amin' deyip avuçlarını yüzüne sürdü. 'Bu ne kısa dua be' demek istesemse bana bakan babamla susmak zorunda kaldım. Bakışları duruşu bir tuhaftı.  Ayağa kalkıp babamın yanına yaklaştım. Gözleri resmen kıpkırmızıydı. Hayır yani vampirlere falan inansam dönüşüyor derimde, bu nedir arkadaş.

BALONCUKLAR (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin