5.Kız isteme

432 34 11
                                    

Akşam eve gelmiş olan biteni babaannem ve canım arkadaşıma anlatmıştım. Son bir haftam böyle sakin geçmişti. Eve gelip yorgun olduğum için odama çıkıyordum sağolsun canım patronum habire iş yığıyordu!

Babaannem ise Asrın'la konuştuğumu sanıp rahatsız etmiyormuş. Bunu dedemin "şu telefonla şu kadar konuşma beyefendi buraya gelsin" lafından sonra öğrenmiştim. Yatağıma yatmış iş yorgunluğumu çıkarırken diğer yandan da, olanları düşünüyordum telefonumdan gelen mesaj sesiyle kendime geldim.

Gönderen : Fasulye Sırığı
Yarın hayırlı bir iş için sizdeyiz haberin olsun.

Gönderilen: Fasulye Sırığı
Tamam.

Uyuşuk şekilde yatağımdan kalkıp aşağı indim. Oturma odasında dedem bulmaca çözerken, babaannem televizyon izliyordu. Tam yaşlı evi diye düşünmeden edemedim.
Yavaş adımlarla babaannemin yanına oturup kulağına yaklaştım.

"Yarın Asrın ailesiyle bize gelicek."

"Olur hal.. Ne? Kızım niye daha önce söylemiyorsun. Ara hemen Armağan'ı buraya gelsin hazırlık yapalım."

"Abartma babaanne yarın yaparız."

"Evladım olmaz çağır hemen şu kızı, annesinide alsın gelirken."

Son lafınıda söyleyip hızla mutfağa doğru yol almıştı. Armağana durumu bildiren kısa bir mesaj yazıp dedeme döndüm. Bana bakan dedem derin bir nefes alıp yanıma geldi. Ellerini ellerime kenetleyip yüzümün her karışını ezberlemek ister gibi baktı. Kesin birşey çıkacaracaktı ağzından. İlk kez bana böyle baktığında, komşunun katlettiğimiz tavuğunu Armi ile gömmüştük. İkinci sefer baktığında ilk kez erkek arkadaşım olmuştu, dedemde sağolsun çocuğu bana yaklaşmasın diye sözleriyle hırpalamıştı. Sonrada erkekler kötüdür, dedeler hariç lafını söylemişti. Şimdi ise gene birşeyler geliyordu ama ne?

"Sen bu çocuğu istiyor musun?"

Sesimi sabit tutmaya çalıştım. Ne demeliydim. Böyle bir konuşma yapmak vücudumun ısınmasını neden oldu. Gözlerimi kaçırıp utançla cevap verdim.

"Evet. Tabi, sizde uygun görürseniz."

"Senin uygun bulduğun bizede uygundur kızım. Sen bu eve geldiğin zaman nasılsan, benim gözümde hâlâ aynısın. Hâlâ o ürkek bakışlı çekingen kız çocuğu. Sen bana oğlumun emaneti, gelinimin yağdigarısın sakın unutma. Eğer bir sorun çıkarsa da sakın benden saklama. Olursa olur olmazsada kısmet değilmiş deriz."

"Dede nerden çıktı şimdi bu laflar."

"Bakışlarından tanırım seni, duruşundan çözerim bir derdin olduğunu. Sakın unutma kızım, ölene kadar yanındayım."

"Ölüm sadece yaşlıları bulmuyor biliyorsun dimi."

Bu sözleri tebessümle söylemiştim. Ölümün şakasını bile sevmiyordum. En sevdiklerimi vermiştim daha kimseyi benden alsın istemiyordum.

"Bir evladımı toprağa verdim, Allah senin yokluğunu yaşatmasın bana."

"Asıl bana yaşatmasın."

Dedeme sarılıp ağlamaya başladım. Torununun derdini bilse ne yapardı acaba? Çaresi olmayan bir dertti benimki. Söyleyemezdim. Sonrasında çok kızacaktı bana biliyorum. Bunları düşündükçe dahada kahroluyordum. Konuşsam, şuracıkta anlatsam tüm derdimi, döksem eteğimdeki taşları olmazdı. Susmam lazımdı, onlar için mutlulukları için susmalıydım. Derdimi tek yaşamalı kimseyi üzmemeliydim.

"Yeter artık kızım, benden beter çıktın."

Dedeme gülerek baktığım an kapı zili çalmaya başladı, bir süre sonra salon kapıdan içeri giren Armi coşkuyla konuşmuştu.

BALONCUKLAR (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin