7.Baş belası

337 27 15
                                    

Multi; Ebru'nun odası

Karşımda arsızca sırıtan Asrın'a sinirle bakıyordum.

"Ne işin var burada?"

"İmzalaman gereken bir kağıt vardı onun için geldim."

"Ver imzalayayım sonrada git."

"Aşk olsun insan hiç sözlüsünü kapıdan kovar mı."

"Asrın sabrımı sınama yorgunum zaten. Ver ne vericeksen."

"Kızım kimmiş gelen?"

Ben Asrın'ı kapıdan kovmaya çalışırken babaannemin yanımıza gelmesiyle gülümsemeye başladım. Asrın'ı görünce önce şaşırsada sonrasında gözleri parladı.

"Evladım kapıda kaldın geçsene içeri yemek yiyecektik. "

Ben Asrın'ın kabul etmeyeceğinin verdiği rahatlıkla gülümserken o beni şaşırtıp kabul etti. Şu an ki ruh halim otobüsün peşinden durağa kadar koşarsın tamam işte oldu yakaladım dediğin an, yanlış otobüs çıkar ya. Ha işte öyle bir yıkılıştı şu an hissettiğim.

"Valla çok açım zaten, hiç hayır diyemeyeceğim."

Şimdi ikisi beraber içeri girmiş bense kapıda kalmıştım. Hayır yani bu sırık afilli mekanlarda yemek yer, şimdi nereden çıktı burada yemek yemek yaa. Kendime gelip koşar adım içeri daldım babaannem salona geçmiş arkasından giden Asrın'ı kolundan tutup kenara çektim.

"Unutma seviyoruz birbirimizi sakın içerde bana laf sokmaya kalkma."

"Tamam sözlüm sen bana tabak falan getir açım. Ayrıca sen çeneni tut benim ağzım var dilim yok böyle de mübarek insanımdır."

Yanağımdan makas alıp içeri geçen Asrın'ın bu işi berbat etmemesi için dua ettim. Gerekli tabak bardakları alıp mutfaktan çıktım. Masaya geçerken yüzümde sevecen bir gülümseme takındım. Asrın'ın karşısına oturup çorba kasemi babaanneme uzattım.

"İşin bitti mi kızım."

Gelen soru üzerine kafamı dedeme çevirdim. İkinci aşkım olan adama.

"Yok dede biraz daha var ama şimdiden mükemmel oldu."

"Sen yaparsında olmaz mı."

Gülen suratımla kasemi alıp çorbamı içmeye başladım. Asrın'a baktığımda ise yemeğin ne olduğunu çözmeye çalışıyor gibi bir hali vardı. Bu haline gülümsemeden edemedim.

"Korkma seni yemez . Yöresel bir yemek bu tadı çok lezzetli."

"İlk defa mercimek ve hamuru bir arada görüyorum, müsade et inceleyeyim."

"Mikroskop vereyim istersen?"

Yapmacık şekilde gülmekten başka birşey yapmadı.
Onun bu haline gülüp yemeğime döndüm. Bir süre daha yemeği inceleyen Asrın en sonunda yemeğe başlamıştı. Sessiz şekilde yediğine göre beğendi bizim para babası! Sofrada sıradan iş güç muhabbetinden başka konuşma olmamıştı. Ortadaki sarma ve böreğinde tadına bakıp masayı kaldırmak için yerimden kalktım. Asrın babaannemi yerine oturtup bana yardım ediyordu.

Mutfağa kadar zor dayanmıştı haspam.

"Kendimi garson gibi hissediyorum."

"Abartma, kendi yediğin tabağı kaldırdın. Kıymetlini gezdir birazda büyümesin."

"Sen kendine bak, her neyse şunu imzalada gideyim yorgunum zaten."

"Odama çıkalım."

Asrın'ın arsızca gülüp beni süzmesiyle ne var gibisinden kafamı salladım.

BALONCUKLAR (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin