Ultra lüx otele ayak basar basmaz Asrın Bey'in çenesi kapanmış sesi kesilmişti. Akşam olması nedeniyle odaya yemek siparişi verip oraya yöneldik. Kapıyı açıp girmemizle adeta ağzım açık kalmıştı, her yerde balonlar vardı.
Normal olarak balayına gelmiştik herkesin gözünde ve ben bu detayı atlamıştım. Her yer gül yaprakları ve renkli balonlarla doluydu. Odaya giren Asrın'a kafamı çevirince onunda en az benim kadar şaşkın olduğunu gördüm.
Odaya girip kendimize yeterli alan açtıktan sonra oturacak yer bulmuştuk neyseki. Asrın aç olduğunu söyleyip ikimizede yemek siparişini vermiş 15 dak sonra gelen yemeğe adeta gömülmüştüm.
Şimdi ise önümdeki soslu bonfileyi keyifle yerken balkonda telefonla konuşan Asrın'ı göz hapsine aldım. Daha yemeğine başlayamadan gelen telefon üzerine oturduğu yerden kalkıp balkona çıkmıştı. Açım diye böğüren adam on dakikadır ne konuşuyordu? Nihayet konuşması sonuçlanıp masaya oturduğunda benim yemeğim bitmişti bile. İmali sesimle ona baktım.
"Bir ara balkonda yatılı kalacaksın diye düşünmedim değil."
Asrın yemeğinden kafasını kaldırıp bana bakıp kahkahayı bastı. Bazen deli olduğunu düşünüp korkmuyor değildim. Bu kadar tuhaf olan neydi ki gülüyordu.
"Kendini ortamın asmosferine kaptırıp karı-kocacılık mı oynuyorsun?"
Söylediği şeyle kaşlarım havaya kalktı.
"Hiçte bile, sadece seni kontrol ediyorum maddeleri yıkmaya müsaitsin."
Cevap verme tenezzülünde bulunmadan omuz silkti. Bende yerimden kalkıp üst kata çıkan merdivenlere yöneldim. Kapısı olmayan odadan içeri girmemle kahve tonlarındaki oda karşıladı beni aynı şekilde her yerde gül yaprakları balonlar ve mumlar vardı. İtiraf ediyorum gerçekten evlenmiş olsaydım harika bir odaydı. Fazlasıyla özenli hazırlanmıştı. Kafamı iki yana sallayıp aklımdaki düşüncelerimi kovdum. Evlensen bile bu kişinin Asrın olmayacağı kesindi. Onun gibi paraya tutkun olan biriyle mümkün değil evlenmezdim. Bavulumdan giyeceğim kıyafetleri alıp banyo olduğunu düşündüğüm kapıya yönelip açtım, bingo. İçeri girip her hangi bir kaza olasılığına karşın kapımı kilitleyip küveti doldurmaya başladım. Dolan küvete bedenimi sokup vücuduma temas eden su hem beni gevşetiyor hemde vücuduma inanılmaz bir haz veriyordu. Gözlerimi kapatıp suyun keyfini çıkarmaya başladım. Şimdi kim bilir evdekiler ne yapıyordu, ben olsam çekirdek dizi keyfi yapardık kesin. Şimdiden özlemiştim hepsini. Banyonun kapısının tıklatılmasıyla oflayarak seslendim.
"Efendim?"
"İşgal ettin banyoyu yeter artık, çıksan diyorum."
Olmadık yerlerden çıkan kişi. Tabiki Asrın Soydan!
"Sende benim keyfimi işgal ediyorsun bekle biraz acelen ne?"
"Benim bir acelem yok ama ufaklığın var."
Ufaklık? Ne saçmalıyordu bu.
"Asrın ne ufaklığı?"
"İlla alenen söyleteceksin çişim geldi kızım. Başka tuvalet yok anladın mı?"
Suratımı tiksintiyle buruşturdum. Küvetten çıkıp hızla vucudumdaki sabunu akıtıp durulandım. Kıyafetlerimi hızla giymeye çalışırken kapıya vuran Asrın sayesinde yeri boylamasaydım daha iyi olabilirdim tabiki. Kıymetlimi ovalayıp oflayarak ayağımı yere vurdum.
"Çatladın be çatladın."
Hırsla kapıyı açıp Asrın'a söylenmeye başlamıştım ki ne yaptı dersiniz;beni banyonun kapısından itekleyip hızla içeri daldı. Saatin gece 12 olduğunu görmemle saçlarımı havluyla kurulayıp havluyu kenara bıraktıktan sonra yatağa girdim. Yumuşacık yatağa gömülüp üzerimi sıkıca kapattım, benim için yaz kış fark etmez üzerim açık olunca uyuyamıyorum. Banyonun kapısı açılıp Asrın'nın sesi duyuldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BALONCUKLAR (TAMAMLANDI)
HumorFuat bey dedemle muhabbet ediyor daha önce nerede çalıştığıyla ilgili sorular soruyordu. "En son istiklalde çalıştım Fuat Bey din görevinden emekli oluncada buraya taşındık." "Papaz mısınız?" Asrın'ın sorusuyla kahve dedemin boğazında kalmıştı. Sini...