15. Düğün.

293 24 18
                                    

Asrın



Keyifli şekilde Ebru'nun salonunda oturmuş bayanların aşağı inmesini bekliyordum. Sabah kuaförü eve yollamış aradan çıkarmıştım zeki ben.  Bendeki bu neşeyi evleniyor olmama bağlayanlar  çok yanılacaktı. Merdivenden gelen sesler üzerine ilk olarak Armi görüş alnıma girdi.

Üzerindeki elbiseyle ve elindeki küçük çiçekle nedime olduğunu ispatlar gibiydi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Üzerindeki elbiseyle ve elindeki küçük çiçekle nedime olduğunu ispatlar gibiydi. Sonradan görüş alnıma giren Ebru tam bir prenses gibiydi. Bi dakka prenses derken (!)

Üzerindeki gelinliği kime giydirsen prenses gibi olurdu orası ayrı, ilk defa gözüme bu kadar hoş gelmişti. Elindeki tuttuğu çiçek Armi ile aynıydı.

 Elindeki tuttuğu çiçek Armi ile aynıydı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


"Damat Bey ağzını kapat."

Armi'nin lafiyla kendime gelip duruşumu düzelttim. Sanırım bugün kurtulacağım için artık Ebru'yu düşman olarak görmüyordum.
Evet bugün Ebru için kendimle barış imzalamıştımm. Tâbi bunu bilmesine gerek yoktu. Elindeki çiçek buketini tutup etrafına gülücükler saçıyordu. Ne meraklı kızmış  evlenmeye, birde istemiyorum falan diyor tabi canım kesin. Yanına yaklaşıp ellerini avucumun içine aldım.

"Çok güzel olmuşsun."

Kaşlarını kaldırıp şok olmuş bir ifadeyle bana bakıyordu. Şu an-ki  hali çöp balığına benziyordu resmen,  içimden gelen dürtüyle onun bu sevimli haline sarıldım. Ben yüz ifadesini ve olacakları düşünüp keyifle gülerken Ebru da sonunda ellerini  sırtıma koymuştu.

"S-sen içtin mi?"

Kulağıma fısıldadığı cümleyle kafamı omzunda iki yana salladım. Geriye çekilip sağ elimin işaret parmağıyla burnuna dokunup ellerimi cebime soktum.

"Sadece keyfim fazla yerinde güzelim."

Yine çöp balığı gibi bakarken gelen sesle merdivenlere baktım. Annem Babaannnem ve Emine Hanım bize bakıyordu.

"Maşallah size kuzularım pek yakıştınız."

Yaşlı tayfası yanımıza gelirken kenara çekilip yol açtım. İçeri giren Ebru'nun dedesi bize koltukları gösterip oturmamızı işaret etti. Sessiz şekilde koltuğa yan yana oturup beklerken Emine Babaanne Ebru'nun başına büyük bir başörtüsü  attı.  Kurşun dökseler banada örtü atarlardı dimi; ben daha ne olduğunu soramadan duaya başlanmasıyla ellerimi semaya açtım.
En sonunda Dedenin,

BALONCUKLAR (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin