12. Nişan

318 27 34
                                    

Aynada kendime bakıp gülmeden duramıyordum. Harika olmuştum, üzerimdeki şeker pembesi abiye, hafif topuz saçlarım  ve başımdaki  taçla oldukça iyi görünüyordum. Bu abartı desemde bunu beğenen büyüklere sesimi çıkarmamıştım.

Yanımdaki  Armi'de aynı benim gibi 32 dış sırıtırken üzerindeki  çekici elbise onu hayli güzel  yapmıştı ten rengi üzerine  lacivert sarmaşık şekilli  elbise muhteşemdi heleki arkadaki kurdelesine bayılmıştım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yanımdaki  Armi'de aynı benim gibi 32 dış sırıtırken üzerindeki  çekici elbise onu hayli güzel  yapmıştı ten rengi üzerine  lacivert sarmaşık şekilli  elbise muhteşemdi heleki arkadaki kurdelesine bayılmıştım. Arkamda ellerini açmış dua eden babaannem ve Hayriye Teyze gülmemin en büyük nedenlerinden biriydi. Asrın'ı en son tekme attığım gün görmüş onun haricinde köşe kapmaca oynayarak  nişan  gününe  gelmiştik. Kabarık olan nişanlığımı bir kez daha beğeniyle süzdüm. Yanımıza gelen Hayriye Teyze,

"Maşallah benim güzellerime, çok güzel oldunuz. Tüüüüh."

Diyerek resmen yüzümüzü tükürükle yıkamıştı, iğrenerek bakan arkadaşım duygularıma tercüman olarak konuşmaya başladı.

"Anne makyajım akıcak bu nasıl bir tükürük resmen balgam attın yaa."

Hayriye Teyze kızına vurup Babaanneme dönerek dertlenmeye başlamıştı bile.

"Yazıklar olsun, görüyorsun dimi komşum. Ben deminden beri onun kısmeti açılsın diye okuyayım o bir tükürüğün hesabını yapsın. Böyle olacağını bilsem doğurur muydum hiç."

Armi son sözle kafasını iki yana sallayıp Hayriye Teyzeye sıkıca sarıldı.

"Şaka yapıyorum sultanım istediğin kadar tükür sen. Doğurma işlerine girme yeterki."

Hayriye Teyze Armi'nin nemlenen gözlerini silip çattığı kaşlarıyla devraldı konuşmayı.

"Sen üzülme, ben söylemem bir daha, ama sen ,sakın üzülme tamam mı yavrum."

"Geliyorum şimdi."

Armi son lafıyla alel acele odadan çıkmıştı. Yarası derindi Ponçiğimin hepimizin yüzünde buruk bir gülümseme vardı şimdi. Kapı iki kere tıklatılıp ardından içeri, takım elbisesi içindeki Asrın girdi. Babaannem ve Hayriye Teyze' nin elini öpüp bana dönmesiyle adeta dona kaldı.

"Biz çıkalım, sizde gelirsiniz."

Babaannem Hayriye Teyze ile çıkarken bu durumdan nedensizce utanmıştım. Asrın kapının kapandığına emin olduktan sonra yanıma gelip ellerini cebine soktu. Ikimizde ayakta birbirimizi incelerken ilk konuşmayı o başlattı.

"Böyle bir şey olacağını tahmin etmemiştim yakışmış."

"Nasıl bir şey?"

Çattığım kaşlarımla Asrın'dan cevap bekliyordum.

"Yani ne bileyim güzel işte, didişmekten nasıl bir şey olduğuna bakamamıştım. Yanımda gezdirebileyim kadar bir güzelliğin var, bu iyi."

"Benimde yanımda gezdirebilecek  kadar güzel bir köpeğim vardı bir zamanlar. Onun yerinide sen alacaksın, ne güzel."

BALONCUKLAR (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin