Aynada kendime bakıp gülmeden duramıyordum. Harika olmuştum, üzerimdeki şeker pembesi abiye, hafif topuz saçlarım ve başımdaki taçla oldukça iyi görünüyordum. Bu abartı desemde bunu beğenen büyüklere sesimi çıkarmamıştım.
Yanımdaki Armi'de aynı benim gibi 32 dış sırıtırken üzerindeki çekici elbise onu hayli güzel yapmıştı ten rengi üzerine lacivert sarmaşık şekilli elbise muhteşemdi heleki arkadaki kurdelesine bayılmıştım. Arkamda ellerini açmış dua eden babaannem ve Hayriye Teyze gülmemin en büyük nedenlerinden biriydi. Asrın'ı en son tekme attığım gün görmüş onun haricinde köşe kapmaca oynayarak nişan gününe gelmiştik. Kabarık olan nişanlığımı bir kez daha beğeniyle süzdüm. Yanımıza gelen Hayriye Teyze,
"Maşallah benim güzellerime, çok güzel oldunuz. Tüüüüh."
Diyerek resmen yüzümüzü tükürükle yıkamıştı, iğrenerek bakan arkadaşım duygularıma tercüman olarak konuşmaya başladı.
"Anne makyajım akıcak bu nasıl bir tükürük resmen balgam attın yaa."
Hayriye Teyze kızına vurup Babaanneme dönerek dertlenmeye başlamıştı bile.
"Yazıklar olsun, görüyorsun dimi komşum. Ben deminden beri onun kısmeti açılsın diye okuyayım o bir tükürüğün hesabını yapsın. Böyle olacağını bilsem doğurur muydum hiç."
Armi son sözle kafasını iki yana sallayıp Hayriye Teyzeye sıkıca sarıldı.
"Şaka yapıyorum sultanım istediğin kadar tükür sen. Doğurma işlerine girme yeterki."
Hayriye Teyze Armi'nin nemlenen gözlerini silip çattığı kaşlarıyla devraldı konuşmayı.
"Sen üzülme, ben söylemem bir daha, ama sen ,sakın üzülme tamam mı yavrum."
"Geliyorum şimdi."
Armi son lafıyla alel acele odadan çıkmıştı. Yarası derindi Ponçiğimin hepimizin yüzünde buruk bir gülümseme vardı şimdi. Kapı iki kere tıklatılıp ardından içeri, takım elbisesi içindeki Asrın girdi. Babaannem ve Hayriye Teyze' nin elini öpüp bana dönmesiyle adeta dona kaldı.
"Biz çıkalım, sizde gelirsiniz."
Babaannem Hayriye Teyze ile çıkarken bu durumdan nedensizce utanmıştım. Asrın kapının kapandığına emin olduktan sonra yanıma gelip ellerini cebine soktu. Ikimizde ayakta birbirimizi incelerken ilk konuşmayı o başlattı.
"Böyle bir şey olacağını tahmin etmemiştim yakışmış."
"Nasıl bir şey?"
Çattığım kaşlarımla Asrın'dan cevap bekliyordum.
"Yani ne bileyim güzel işte, didişmekten nasıl bir şey olduğuna bakamamıştım. Yanımda gezdirebileyim kadar bir güzelliğin var, bu iyi."
"Benimde yanımda gezdirebilecek kadar güzel bir köpeğim vardı bir zamanlar. Onun yerinide sen alacaksın, ne güzel."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BALONCUKLAR (TAMAMLANDI)
HumorFuat bey dedemle muhabbet ediyor daha önce nerede çalıştığıyla ilgili sorular soruyordu. "En son istiklalde çalıştım Fuat Bey din görevinden emekli oluncada buraya taşındık." "Papaz mısınız?" Asrın'ın sorusuyla kahve dedemin boğazında kalmıştı. Sini...