Aslında geç kalınmış bir plandı bizimkisi. Tam nikah kıyılırken Esmer gelecek "bu nikah kıyılamaz " deyip beni kurtaracaktı. Şimdi tüm davetliler şaşkın bakışlarını Yaren'e yani Esmere çevirmişti. Ben ne yapacağımı düşünürken hiç beklenmedik şekilde Armi kıza sarıldı.
"Canım arkadaşım şaka için geç kaldın yaaa."
Sırıtan ifadesiyle etrafa göz atıp neşeli sesiyle tekrar konuştu.
"Kusura bakmayııın, şaka yav şaka. Hadi tempo devam hadi."
Devetlilerin "bu kız kesin manyak" bakışları arasında kızı tutup yukarı çıkarmaya başladı. Bende arkasından hızlı adımlarla çıkmaya başladım. Ulan esmer sarışınların adı çıkmış arkadaş. Esmerin safına denk geldik iyi mi.
Alel acele girdikleri odaya bodoslama daldım. Gördüklerime karşı kısa bir sessizlik yaşayıp şaşkınlıkla konuşmaya başladım."Yuh ama hangi ara!"
Armi kızı saçından tutmuş yere yatırmış üstüne oturuyordu. Lan üstündeki elbiseyi düşün dimi ama, yok Ebru ne ki arkadaşı ne olsun. Kızı Armi'nin elinden kurtarmaya çalıştım. Tam oldu çektim dediğim an açılan kapıyla kafalarımız o yöne döndü.
Ebru ve Mert bize "ne b.k yiyorsunuz" bakışları atarken ben elimi hemen kızdan çektim.
Tam kaldırırken çektiğim için, malesef toto üstüne düştüğü doğrudur. Armi kızı kenardaki tekli koltuğa oturtup ellerini beline koydu.
"Az önce konuşamadık şimdi söyle bakalım ne yapıyorsun sen?"
Lan kızı konuşturmadan mı dövmüş bu manyak!
"Ben nikahı basmaya gelecektim ama uyuya kalmışım. Şimdi de nikahı bastım. Olmadı mı?"
Kız salakça bana bakıyordu. Mal, bakıyım vallaha mal. Ebru'nun soğuk bakışlarına karşılık süt dökmüş kedi gibi baktım. Sanırım pastanın üzerindeki figür birazdan gerçek olacaktı.
Ebru benim kafamı kesecek bende o pastadaki adam gibi kalacaktım. Aklıma gelen dâhiyane fikirke ellerimi iki yana açıp Armi gibi;
"Şaka yav şaka. Evlilik şakası."
Havada kalan kollarımı Ebru'ya dolayıp iki yana sallanmaya başladım.
"Bende bunları senin burnundan getirmezsen bana da Ebru demesinler."
Kulağıma fısıldadığı cümleyle geriye çekilip yalancı bir gülümseme takındı. Bense ona gülerek bakıyordum. Armi ve Ebru yanlarına aldıkları Esmer'i yolcu etmek için dışarı çıkmış bende Mert denyosuyla kalmıştım.
"Mert hani kız gelmicekti?"
"Ne bilim gelmicem dedi, benim suçum mu?"
Sabır dileyerek yüzümü sıvazladım. Mert elini omzuma koydu.
"Senin kulağına ezanı imam değilde papaz falan mı okudu. Aksi halde bu kadar talihsiz olamazsın abi."
Abi diyen dilini eşşek arısı soksun Mert. Kafamı iki yana sallayıp odadan dışarı çıktım. Ebru beni gördüğü yerde kesecek endişesi taşırken pistte roman dansı yapan Ebru'u görmemle inanamadım. Valla pes, az önce beni kesecek gibi duran kız şimdi oyun oynuyordu.
Saat ilerlemiş herkes dağılmıştı, sadece düğün sahipleri olarak erkek ve kız tarafından bir kaç kişi vardık. Herkes sessiz şekilde kapıya çıkmıştı.
Ailesiyle vedalaşan Ebru'ya bakıyorduk. Ağlamalar yine başlamıştı, şu an zılgıt çalıp ağlaması gereken bendim.
Benim gençliğim bitti, başım yandı diyerek dövünmem lazımdı. Adaletini s.. küfür yok Asrın sakin Asrın sakin. Bende ellerini öpüp gelin arabasının şoför kısmına bindim. Yarın akşam iş için Antalyaya gidecektim. Balayı işinide aradan çıkaracaktık bu sayede, evin önüne gelene kadar sesi çıkmayan Ebru dikkatimden kaçmamıştı.
Bu kız her konuştuğunda, ailenden nasıl aldım seni oh oh canıma değsin desem susar mıydı acaba.
1 kesin susar
2 ağzımı burnumu kırar.Her ihtimale karşı yüzümü seviyordum. Sonuç susan kişi Asrın, yani ben. Furkan'ın dediği gibiydi sanırım son söz belliydi 'tamam'
Bu durum pek hoşuma gitmesede yapacak birşey yok evli erkek kılıbık erkek. Arabanın durmasıyla Ebru kapısını açıp eve doğru ilerlemeye başladı. Triplerini yesinler sıska.
Anahtar bende olduğu için kapıda beklemek zorunda kalmıştı hahaha.
Kapıyı açıp geçmesi için yol verdim.
Direk merdivenlere yönelip merdivenleri çıkan Ebru'nun arkasından ilerlerken bir anda durmasıyla az kalsın düşüyordum."Ben duş alıp şu gelinlikten kurtulucam sonrada yatıp uyurum. Ayrıca bu günkü olayı konuşmaya gerek duymuyorum. Yapacaklarımın yanında konuşmak hafif kalır çünkü."
"Valla olay falan yok. Şaka dedim işte şa.ka."
"O şakayı... neyse iyi geceler."
Tam iki adım atmıştı ki aklıma dank eden olayla bir anda bağırdım.
"Dur!"
Bana dönüp ne var gibisinden göz kırpan Ebru'ya kıstığım gözlerimle baktım.
"Yatak odası benim."
"Avcunu yalarsın dicem, ama zahmet etme. Çünkü benim."
Adeta iki aslan gibi hırsla bakışmış sonrasında ise yukarı çıkmak için koşmaya başlamıştım. Karşımdakinin kadın değil cadı olduğunu unututarak!
Ne olduğunu anlayamadan Ebru gelinliğiyle koşarak yukarı çıkmış bende aynı hızla merdivenden yuvarlanmıştım. Merdivenin başında bir süre güldükten sonra kendini toparlayan kadın görünümlü canavar.
"Savaşta her yol mübahtır."
Demiş. Bense sadece.
"Allah cezanı verecek."
Diyebilmiştim. Başka ne söylenirdiki zaten, resmen çelme takıp merdivenden yuvarlanmamam sebep olmuştu. Adeta çekirge gibi merdivenden hoplaya zıplaya yuvarlamıştım. Merdivenin başındaki Ebru çoktan gözden kaybolmuş, bense 1.80 yerde yatıyordum.
Gariban ben, hayatta herşey olabilirdi. Milletin ilk gün gerdekte beli ağrırken benim ağrı sebebim merdiven mi olacaktı. Ah gençliğim ah.
Biraz kısa oldu kusura bakmayın. ☆'lar boş kalmasın. ;)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BALONCUKLAR (TAMAMLANDI)
HumorFuat bey dedemle muhabbet ediyor daha önce nerede çalıştığıyla ilgili sorular soruyordu. "En son istiklalde çalıştım Fuat Bey din görevinden emekli oluncada buraya taşındık." "Papaz mısınız?" Asrın'ın sorusuyla kahve dedemin boğazında kalmıştı. Sini...