-9-

8.8K 561 54
                                    

Duştan çıktığım gibi bornoza sarılıp banyonun kapısını açtım ve yatakta boylu poslu yatan bornozlu kadınla karşılaştım. O an o kadar heyecanlandım ki. Küçük dilimi yutuyordum az kalsın. Islak sarı saçları, hafif bronzlaşmış teni, kızarmış yanakları, uyluklarına kadar çıkmış bornoz. Ama Alkım çok rahattı. Bana kafasını çevirip gülümsedi.

Tanrım. Tanrım sana yalvarırım beni öldürme. Cennet bundan güzel olamaz...

"Ah demek çıktın. Ben duştan sonra bornozla takılmayı severim kusura bakma. Sana orada kıyafet ayarladım. Giyin de uyuyalım." O kendi kıyafetlerini eline alıp banyoya giderken. Ben de odanın köşesine ilerledim. Kapı kapandığında iç çamaşırlarımı giyip bornozu omuzlarımdan yere attım. Tişörtü ve taytı giydikten hemen sonra hızla banyodaki Alkım'ın kapısına gittim.

Hayır, kalbim sakin ol onu sıkıştırıp tecavüz etmeyeceğim.

"Alkım hanım, bir saç havlusu alabilir miyim?"

"Elbette, gel al."

Gel al dedi. Gel al dedi! Kapıyı yavaşça açıp hala buhar dolu banyoya girdim. Alkım ayna karşısında yüzüne krem sürüyordu. Neden bu kadar pürüzsüz bir yüzü var şimdi anladım. Saç havlusuyla saçımın nemini almaya başladım. Gözlerim, yorgunluktan intihar edecekti neredeyse.

"Nemlendirici lazım mı?" diye sordu aynadan bana bakarken. Sen nemlendir benim cildimi Alkım!

"Hayır teşekkürler. Cildim yeterince nemli."

"Çok şanslısın." Ve ben orada durup neden sapık hayaller kurmaya başladım? Gerçekten bu kadar mı berbat hale geldim ben?
Berbatlık değil ya. Kadın çok seksi ve güzel... Karşıma dikilmesiyle kendime geldim. Evet, iyi ki kendime geldim. Ne güzel bakıyor bu kadın tanrım öleceğim.

"Anneanneni arayacaktık." Telefonun kilidini açıp bana verdi. Gülümseyerek telefonu elime aldım ve numarayı tuşladım.

+Alo...
-Anneanne benim Aybars.
+Aybars! Kuzum sen neredesin!

Sesi endişeliydi. Alkım aynı anda kuruladığı saçıyla bana bakıyordu.

-Anneanne ben şu an Dominik'teyim. Bir uçuş gerçekleştirdik. Yardımcı pilot olarak ilk uçuşumu yaptım.
+Kuzum neden bana haber vermiyorsun. Çok korktum akşam eve arkadaşın gelince. Yalnız mısın? İyi misin? Şu an neredesin. Kıyafetin, paran var mı çocuğum?
-Telefonum bile yok anneanne. Ama sorun değil hallediyoruz.
+Yanında kim var?
-Alkım Tanay. Şef pilot.
+Ver çocuğum onu telefona.

"Bayan Tanay, sizinle konuşmak istiyor." Telefonu ona doğru uzatınca Alkım öksürüp telefonu eline aldı.

"Merhaba ben Şef Pilot Alkım Tanay... Evet efendim. Aybars benimle birlikte... İki gün sonra Türkiye'ye geri döneceğiz. Merak etmeyin... Bütün ihtiyaçlarını hallediyorum. Elbette efendim... Fotoğraf? Anlıyorum tabii... Teşekkürler, sizinle Türkiye'ye dönünce görüşmeyi umuyorum. Bende efendim. Teşekkürler siz de kendinize dikkat edin." Telefonu kapattı. Öylece gözlerine baktım. Gülümsedi.

"Seni bana emanet etti. İlk uçuşundan fotoğraf istiyor ve Türkiye'ye dönünce benimle tanışmak istiyor. Güzel sarma yaparmış."

"Anneannemin sarmaları mükemmeldir."

"Ya senin?" dedi flörtöz bir bakışla. Gülümsedim. "Anneannem kadar değil." Alkım ayağa kalkıp havluyu banyoya götürdü. Geri dönüp bana baktı. Ne diyeceğini düşünüyordum.

"Uyuyalım mı artık."

"Evet." Gelip yastıklardan birini alışını izledim. Bir de üzerine pike aldı. Koltuğa ilerledi ve yastığı koydu. Derin bir nefes aldım konuşmaya başlamadan önce.

Gökyüzündeki İki KadınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin