"Alkım! Bırak beni ya. Hayır, istemiyorum dedim sana." Alkım belimden kavramışken isyannederek kollarının arasındsn çıktım. Bedenini bir kere daha bana yaklaştırdı ve boynumu öpmeye başladı.
"Ne demek istemiyorum? Aybars hadi." Alkım beni kucağına doğru çekerken onu yavaşça ittim. Ve yatağın köşesine geçtim.
"Regliyim."
"Öf, baştan söylesene. Televizyon izlemeye gidiyorum ben." Yataktan kalktıktan sonra bana doğru eğilip dudaklarımdan öptü. Yere attığı düz beyaz salaş tişörtü üzerine geçirip saçlarını komodinin üzerindeki toka ile topladı.
"Ya sana neler oluyor? Kızışmış halde evde dolanıyorsun ve sürekli üstümdesin." Söylediklerim üzere Alkım olduğu yerde durdu ve küçük bir kahkaha attı. Ayna önünde durup vücudunu incelerken konuştu.
"Hah, benim de ihtiyaçlarım var Aybars. Galiba bir seneyi geçmiştir yani. Fark ettiysen genç ve seksi bir kadınım."
"Ona ne şüphe, konumuzla ne alakası var?" Bacaklarımı boş yatakta uzatarak kollarımı enseme destek yaptım ve Alkım'ın kendisini incelemesini inceledim.
"Fark ettim ki yapmıyoruz. Ama yapmalıyız. Sonuçta sevgiliyiz. Bana dokunman, sana dokunmak hoşuma gidiyor. Çok seviyorum seks sırasında bedeninde oluşan o çaresizliği. Bedenini hareket ettirmeni, bana güzel ya da ayıp şeyler söylemeni seviyorum. Özellikle o iltifatların bana kadın olduğumu ve yaşadığımı hatırlatıyor Aybars. Seninle sevişmek istiyorum çünkü bana bu kadar yakın olman güven veriyor." İnce bedenini ayna karşısında bir kaç kere daha oynattı ve bana döndü.
"Aww, regliyim. Seni alıp koynuma sokasım geldi. Tamam beraber izleyelim filmi. Söz bir daha trip atmam. Reglim bitsin..." Telefonumu elime alırken Alkım dudaklarını dişleyerek beni izledi.
"Hay başlayacağım regline Aybars. Gel hadi artık film izleyelim." Onu takmayınca yatakta benim tarafıma geldi ve beni zorla kucaklayıp omuzuna attı elinin teki bacaklarımı tutarken diğeri kalçamı sıkıca kavramıştı.
"Aşkım giyinseydim ben keşke..."
"Hiç gerek yok. Bak evde yalnız olmak bu işimize yarıyor. Çıplak bile gezebilirsin." Alkım'ın üzerinde ince beyaz bir kısa kollu tişört altında ise siyah iç çamaşır takımı vardı. Ben ise kırmızı takım üzerine altıma bir karışlık ince siyah bir şort giymiştim o kadar. Üzerimde ki dantel tasarımlı kırmızı sutyen al beni der gibi parlıyordu.
"Anneannen ile konuştun sen değil mi?" Dedi bana bakarak. Kafa salladım.
"Doktoruyla da konuştum. Durumunun ağırlaştığını söyledi. İçimde çok kötü bir his var."
"Bebeğim, Tanrı istediğini istediği zaman yanına alır. Anneannen senin üzülmenden nefret ediyor. Lütfen kendine gel."
"Haklısın ama elimde değil artık olumlu düşünemiyorum."
"Ama düşünmelisin Aybars. Aç bakayım bacaklarını."
Alkım filmi açıp yanıma doğru geldiğinde uzandığım koltukta bacaklarımı açtım. Üzerime doğru gelip bacaklarım arasından geçerek kafasını göğüslerime koydu. Saçlarına bir kaç öpücük bıraktım. Bacaklarımı beline sarmış ve onu kitlemiştim. İkimiz de filme bakarken birden çalan kapı ile sıçradık. Alkım kucağımdan kalkıp üzerini düzeltti. Doğrulacakken beni durdurdu.
"Yat sen kızlardan biridir. Yollarım." Eğilip dudaklarıma bir öpücük bıraktı ve kapıya ilerledi. Kafamı kaldırıp girişten çıkacak insana bakmaya başladım. Alkım'ın kapıyı açtığını ve ardından şaşkınlık dolu sesini duymuştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gökyüzündeki İki Kadın
Literatura FemininaGirl*Girl "Kaptan, size bir şey söylemeliyim; Ben daha önce hiç uçak uçurmadım!!!" "Senin gibileri nasıl mezun ediyorlar?" "Ben mezun olmadım ki, son senem." "Üç senedir sadece tek tuşa basmayı mı öğrendin?" "Aw! Kusura bakmayın kaptan isterseniz...