"Hoş geldiniz Bayan Tanay."
Kapıyı açıp Alkım'ımı kapıda karşıladım. Büyük bir gülümsemem vardı. Anneannem ve Sedat salondaydılar. Alkım gülümsedi.
"Merhaba Aybars. Bunlar anneannene." Mavi orkideyi kucağıma verdi. Ben bana sarılmasını beklerken o içeriye geçti. Anneannemler hoş geldin nidalarına başlarken çiçeği yavaşça masaya bıraktım. Kafamı kaldırınca Sedat ve Alkım'ın tokalaştığını gördüm. O sevimsiz elleri ile benim sevgilime mi dokundu? O sırada Alkım ceketini çıkartmaya başladı hemen yanına gidip ceketi aldım. Ve ayakkabılığa astım. Salona geri döndüğümde oturuyorlardı. Alkım bana baktı ardından anneanneme döndü. Oturuşu benim tam karşımda ve bacak bacak üzerine atmış haldeydi. Anneannem de kapıya sırtı dönük oturmuştu.
"Evet efendim. Ama eğlenceli bir yolculuktu. Kusura bakmayın aniden oldu her şey. Eşyalarını unutmuş Aybars."
"Dedi dedi. Sağ olsun Sedat oğlum haber vermese meraktan ölürdüm. Aybars benim yanımdaki tek kişi. Tek kızım o. Senelerdir beraberiz. Ona bir şey olursa bana da olur. Onun ağlamasına bile kıyamam ben."
"Anlıyorum. İyi kız Aybars. Beraber güzel vakit geçirdik. Beraber yine uçar mıyız bilemiyorum. Ama bu uçuş asla unutulmayacak bir uçuştu."
"Ay kızım. Kadın başınıza ne yaptınız oralarda Aybars dil bilmez ki?"
"Tesadüftür ki Aybars'ın karşısına çıkan herkes Türkçe biliyordu. Şanslı bir insan... Ama ben Aybars'a yabancı dil öğrenmesi konusunda yardımcı olabilirim." Onlar konuşurken Sedat'ı yanıma çağırdım. Sedat yanıma gelip sanki bir şey varmışçasına belimi kavrayınca mal gibi kaldım ve ona baktım. Sadece ne zaman gideceğini soracaktım. Salona doğru bakınca Alkım ile gözlerimiz birleşti. Hızla Sedat'ı uzaklaştırdım kendimden. Alkım hala bana bakıyordu. Gözlerindeki bakış anlaşılmaz derecede yoğun ve deliciydi. Sedat'ın eli ise belimdeydi. Elini çekmemişti.
"Ellerini üzerimden çek Sedat." Anın adrenaliyle bunu epey sesli söylemiştim. Anneannem arkası dönük olduğu halde kafasını bize çevirmişti. Alkım gözlerini bir saniyeliğine bile çekmedi üzerimden. Kafamı eğdim. Sedat ve kapı eşiği arasından çıkıp onlardan uzaklaşıp mutfağa geçtim. Sedat'a sorumu bile soramamıştım.
O sırada Sedat mırıldanarak içeriye gitti. Ve Alkım aniden mutfağa girdi.
"Neden beline dokundu!" Konuya direkt girmesi ile mal gibi kalmıştım. Böyle bir soruyla karşılaşacağımı bilmiyordum. Yemin ederim bilmiyordum ya. Alkım bana bakmıyordu. Elindeki bardağa cam sürahiden su dolduruyordu. Ben ise şaşkınlıkla ona bakıyordum. Sonunda ağzımı toparlayıp cevap vermeyi akıl ettim.
"B-ben bilmiyorum efendim."
Bana biraz yaklaşıp gözlerimin içine sertçe baktı. Hani 'seni bitireceğim' bakışı olur ya. Sanki öyle bir bakıştı. Ve arkasını dönüp mutfaktan çıktı. Şaşkınlıkla kendimi tezgâha yasladım. Ardından yavaşça çöktüm. O sırada anneannem seslenip masaya geçeceğimizi söyledi. İçeri geçtiğimde Alkım'ın suyu kendisi için değil anneannem için aldığını görmüştüm. Ne kadar da büyüklerine saygılı bir insan! Ah işte benim karım.
Masaya oturduğumuzda ben başköşeye oturmuştum servisi yaptığım için. Anneannem sağda. Alkım ise sol tarafta oturuyordu. Sedat anneannemin yanındaydı. Yemekleri servis ettikten sonra oturdum. Anneannem ve Alkım uçuş anılarından konuşuyorlardı. Yani benim üzerimden. Sedat ise hem onları dinliyor hem de pür dikkat bana bakıyordu. Derin bir nefes aldım.
"Evet. Alkım hanım harika bir pilot anneanne. Yoksa benim kadar acemi bir pilotla kim bu kadar sabırlı ilgilenir."
"Ah teşekkür ederim Aybars. Sen de harika bir pilot olacaksın. Bundan şüphem yok."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gökyüzündeki İki Kadın
Literatura FemininaGirl*Girl "Kaptan, size bir şey söylemeliyim; Ben daha önce hiç uçak uçurmadım!!!" "Senin gibileri nasıl mezun ediyorlar?" "Ben mezun olmadım ki, son senem." "Üç senedir sadece tek tuşa basmayı mı öğrendin?" "Aw! Kusura bakmayın kaptan isterseniz...