-22-

8.5K 531 112
                                    

"Eee kanka sonra ne oldu?" Gülümseyerek sıraya oturdum ve ayaklarımı salladım. Salak Salak Sedat'a bakıyordum. "Sonra işte çıktık ben tabii üniforma seksi durmuş dediğimde güldü gitti."

"Oğlum siz ne zaman öpüşeceksiniz ya?" Sedat'ın sorduğu soruyla gözlerimi büyütüp suratına bir tokat patlattım. Bu beni utandırdığı içindi. Bedenim alev alırken kapıdan okulun müdür yardımcısı girdi. Hızla sıradan kalktım ve sandalyeye oturdum.

"Aybars Çelik." Hay s*keyim yine ne vardı?

"Benim hocam." Ayağa kalkıp derin bir nefes alarak yanına gittim.

"Devamsızlığın sınırı geçmiş velin gelecek." Ona kafa sallayınca o gitti bende içimden küfürler ede ede yerime oturdum. O sırada İleri Matematik dersi için Selda hoca sınıfa girmişti. Bu kadına bayılıyorum. Hatta bayılmak yetmez. Ba-yı-lı-yor-um. Hece hece bayılıyorum ya...

O yoklama alırken hareketlerini izledim. Burada olduğumu sormadan gözlerini benimkilerle birleştirdi. Utanmıştım. Ama yine de kafamı eğmeden gülümsedim. Titremeye başladığımda o yoklamaya devam ediyordu. Telefonum çalıyordu. İki kısa titreme yani Mesaj. Telefonun tuş kilidini kaydırınca Mesajın Alkım aşkımdan geldiğini gördüm.

Kimden; Gökyüzümün Kraliçesi

Aybars, merhaba. Biliyor musun Cuma gecesi için bir kaç planım vardı. Ve bunlara seni de dâhil etmek istiyorum. Ne dersin? Hafta sonunu beraber geçirebilir miyiz sence?

S*ktir vay ben böyle işin. Abi oha. Alkım beni hafta sonuna davet ediyor. Hayat. Sana ne iyilik yaptım ben. Ya rabbim.

Kime; Gökyüzümün Kraliçesi

Elbette bunu çok isterim Alkım Hanım. Ama anneanneme sormam gerekir.

Kimden; Gökyüzümün Kraliçesi

Senin için ondan izin alacağım prenses merak etme. Sanırım derstesin. Uzatmayacağım. Arkadaşlarım ve ben uzun bir süredir bunu planlıyorduk. Şehir dışına çıkıyoruz. Bir göl kenarı evde kalacağız. Merak etme hepsi iyi insanlar. Dağ yürüyüşü de yapacağız ve orası soğuk olabilir. İyi hazırlan. Dört günün var. Detaylarını konuşuruz.

Kime; Gökyüzümün Kraliçesi

Tabii Alkım Hanım iyi günler. Teşekkür ederim davetiniz için.

Telefonu kapatıp g*t cebime soktum ve sevgili kankamı dürttüm. O sırada Selda hocanın güzel gözleri bana bakıp gülümsedi. Ben de ona gülümsedim tabii ve ders boyunca gram ses çıkartmadan İleri Matematik dinledim... Okul bitiminde Sedat koluma girmiş dersten çıkmış bahçeye doğru ilerken güzelim sevgili aşkım Alkım'ın kapımda beklediğini gördüm.

Hızlı adımlarla onun yanına gittiğimde Sedat da peşimden gelmişti tabii. Gülümseyerek Alkım'ın omuzuna dokundum yavaşça. Kafasını kaldırdı ve bana döndü.

"Hey seni bekliyordum." Kafa salladım. Bedenini tamamen bana döndürüp gözlerini gözlerimden aldığında arkamda mal mal duran ve hareket etmeyen salak Sedat'ı fark etti.

"Merhaba Sedat."

"Merhaba Alkım Hanım." Sedat'ın ayağına sertçe basıp yanlışlık süsü verip özür dilemeye başlayınca benim salak kankam olayı anlamıştı. Elini belime koyup yanağımı öpmüştü.

"Güzelim sonra görüşürüz Yavuz'lar ile gideceğim."

"Tamam kanka." Kanka dediğim an yüzünde oluşan o tuhaf ifadeye bakıp güldüm. Alkım gülümsedi o gittiğinde elimden tutup beni otoparka çekeledi. Beraber onun arabasına bindik. Arkasına yaslandı.

"Nasıl hissediyorsun?"

"İyi gibiyim. Devamsızlığım cidden sorunmuş. Velimi istiyorlar."

"Ben hallederim senin adına." Kafa sallayıp gözlerine baktım teşekkür edişim bir mırlamadan öte gitmemişti. Alkım arabayı çalıştırdı.

"Bir kahve içebilir miyiz?" Kafamı salladım. Otoparktan çıkarken aynı anda Alkım'ın gülücüklerini düşünüyordum. Ki beni dürttü.

"Canım orada torpido gözünde CD'ler olacak. Bir müzik CD'si seçer misin?" Elimi torpido gözüne attığımda bir sürü CD ile karşılaşmıştım. Sezen Aksu'nun parlayan harflerini görünce onu elime alıp Alkım'a verdim "Aybars. Ağlamak mı istiyorsun?"

"Hayır. Seni bir de Sezen Aksu şarkısında izlemek istiyorum." Sen ve şarkılar aşkım yakışıyorsunuz. Utanarak kafasını çevirdiğinde gülümsedim. İhanetten Geri Kalan'ın bulunduğu Tracki açtım. Alkım sesi iyice açıp camı hafif araladı. Kucağımdaki okul çantamı arka koltuğa atmıştım. Sezen şarkıya başlarken eşlik ettim. Duydum ki el koynundan, çok çabuk sıkılmışsın. Dönmek için bin çare, bin yol arıyormuşsun.

Alkım iki eliyle direksiyonu sertçe kavramış aynı zamanda hem bana hem yola bakıyordu. Sesi biraz daha yükselttim.

Gel gör ki bende rüzgâr

En sert poyrazdan esti

Taze çiçeklenmiş bahar

Ayaza kesti

İlk nakarat geçtiğinde kendimi iyice şarkıya odaklamıştım. Alkım arabayı hızlı kullanıyordu. Ve moralim tamamen tavana vurmuştu. Elimi elinin tekine koyup sıkıca kavradım.

"Gel gör ki bende rüzgâr

En sert poyrazdan esti

Taze çiçeklenmiş bahar

Ayaza kesti"

Nakaratı söylerken dikkatle beni dinlediğini hissetmiştim. Elimin içindeki elini dudaklarıma yaklaştırıp avucunun içini öptüm Sezen'in mısraları eşliğinde. Gülümseyip yanağımı kavradı eli. Derin bir nefes aldım. Sanki her şey rüyaydı. Sezen şarkıyı bitirdiğinde araba durmuştu. Ben kafamı geri yaslamış sadece duruyordum. Arabayı park etti ve arabadan çıkıp ayağa kalktı. Arkadan çantamı alıp peşinden arabadan çıktım. Kahve dükkânının boş olduğunu görünce gülümsedim.

Ben sert bir filtre kahve o ise sütlü orta Türk Kahvesi sipariş verdi. Kahvelerimiz gelene dek konuşmadık. Öptüğüm avucunu sıkı sıkı kapatmış diğer eliyle de yumruğunu sarmıştı.

"Bu duyguların. Bir hata küçüğüm." Diye mırıldandı bana bakarak. Duymuştum. O da biliyordu. Ama duymamış gibi davrandım. Bana küçüğüm demesini seviyordum. Ama benim duygularım asla hata olamazdı.

4 Gün Sonra;

"Hadi hadi oldu kızım oldu git." Anneannemin o tontiş yanaklarından kocaman öptüm ve ona baktım.

"Bir sorun olursa ara beni anneanne. Çok teşekkür ederim izin verdiğin için."

"Alkım hanım kızım sağ olsun. Yoksa sen değil tüm hafta sonu dışarıda kalmayı. Gece dışarı çıkamazdın bile biliyorsun."

"Biliyorum sultanım biliyorum." Bir kere daha onu öpüp sırt çantamı sırtıma takarak evden çıktım. Arabama binmek yerine Alkım'a mesaj attım. Beni o alacaktı. Mesajdan iki dakika sonra Kırmızı BMW'si evin önüne yerleşti. O arabadan indi ben arabaya ilerledim anahtarları elime bıraktı ve kapıdan bize bakan anneanneme yürüdü. Ben elimdeki küçük bavulu arabanın arkasına yerleştirdim. Alkım'a döndüğümde anneannemin elini öpüyordu. Ardından bir kere sarıldı ve arabaya doğru yürüdü. O sürücü koltuğuna otururken. Ben de yanına oturdum.

"Nasılsın Aybars?"

"İyiyim Alkım Hanım."

"Bu hafta sonu sadece Alkım'ım ben. Ve sen beraber kafa dinlemeye çıktığımız bir arkadaşımsın."

Kaç kere daha söyleyeceğim Alkım aşkım. Ben senin arkadaşın değilim. Sok şunu kafana BEN SENİN ARKADAŞIN DEĞİLİM.

"İyi Alkım. Sen nasılsın?" Sorumu düzeltip yenilediğimde güldü.

"İyiyim. Mutluyum. Eminim iyi bir dinlenme olacak." Kafamı salladım ve gülümsedim. Eminim iyi bir yakınlaşma olacak...

#KalbiDengem

Gökyüzündeki İki KadınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin