-50-

9K 445 82
                                    

"Bebeğim!" attığım çığlıkla Alkım korkarak yerinde sıçradı. Gözleri fal taşı gibi açılmış heyecanla bana bakıyordu. Elimdeki tabakları masaya bırakıp Alkım'a yaklaştım. Ben yaklaştıkça kaçmaya çalıştı. Geri geri giderken tezgâha sıkıştı. Elimi belinin iki yanına koyup kendimi ona bastırdım. Gerilmişti. Nefes alışverişleri hızlanmış bana bakmamaya çalışıyordu. Sağ elimi belinden içeriye sokup sıcacık tenine dokunduğumda soğuk elimle ürperdi ve titredi.

"Biri görecek." Dedi kollarımın arasından çıkmaya çalışırken. Evde sadece Ayla, o ve ben vardık. Anneannem henüz evde değildi. O gelmeden önce yemeğı hazırlamaya karar vermiştik. Ama yanınızda bu kadar tatlı bir kadın olunca ve eğer onu çok özlemişseniz kendinize sahip çıkamıyordunuz... Çıkmasına izin vermeden onu öpmek için yukarıya uzandım.

"Aybars! Gittin gelmiyorsun!" İçeriden Ayla'nın sesi yükselince Alkım ile göz göze geldik. Kaşları çatık halde bana bakıyordu. Tekrar ona yükselecekken Ayla'nın sert sesiyle geriye döndüm.

"Ben sana demedim mi rahat bırak şu güzel kızı diye?! Çekiniyor işte."

"Ayla, ne çekinmesi sevgilim o benim."

"Başlatma şimdi beni. Ah sevgilinmişmiş. Kadın istemiyor. Hem Begüm abla biliyor mu Aybars! Tahmin edeyim bilmiyor. Ya gelse ya görse?"

"Of, gelse de görse. Söylemekten kurtulurum."

"Kadını sıkıştırmıyorsun Aybars. Öğretmenin olduğunu da aklından çıkartma. Ya da buranın uygun olmadığını."

"Oh iyi birleştiniz tabii ikiniz. Aybars kim ki zaten? Ben gidiyorum. Siz hazırlayın yemeği. Lütfen tavuk suyu koymayın pilava." Koşarak mutfaktan çıkıp odama daldım. Alkım hala odama girmemişti. Onunla süslü duvarıma bakmamıştı. Oturup kendi çizdiğim uçağı ve kuyruğundaki pankarta A&A yazdığımı görmemişti. Dolabımdan yeni giysi çıkartırken odamın kapısı ansızın açıldı ve Alkım sinirle odaya daldı. Tek kaşını kaldırmış ellerini birleştirmiş bana bakıyordu. Tişörtümü çıkartıp ona döndüm.

"Bir sorun mu var hatun? Tren görmüş öküz gibi bakıyorsun?" Dudakları şaşkınlıkla aralanırken kaba konuşmam garibine gitmişti... Ağzını açıp bir şey söyleyecekken vazgeçti. Yeni tişörtümü giyip koşarak yanına gittim. Zorla kollarını açıp ona sarıldım ve boynuna kafamı soktum. Boyum anca ona yetiyordu zaten. Beline sıkıca sarıldım.

"Yaa, Alkım... Seni çok özledim ve elimden gelse bu gün, her an seninle olmak istiyorum... Kusura bakma sınırlarımı zorluyorum galiba." Kafasını sallayarak beni onayladı. Kollarından çıkıp arkasına geçtim ve bedenimi bedenine yaslayıp onu duvara doğru çevirdim. Kapımın hemen yanındaki duvar... Birden resimlerimizi görünce dikkatlice önce bana sonra duvara baktı ve beni bırakarak duvara yaklaştı. Çizdiğim uçağa dokundu. A&A yazılı pankarta dokundu. Resimlerimizi tek tek okşadı ve gülerek bana döndü.

"Bu kadar romantik bir kadının içinden az önce nasıl bir öküz çıktı?"

"Arada oluyor o Alkım hanım. Beğendiniz mi?'' Gülerek tatmin olmuşcasına kafasını salladı. Bedenimi ona doğru yasladım. Tam boynunu öpecekken kollarımdan kaçtı.

"Yardım edelim Ayla'ya hadi..." Kapıyı açıp beni de sürükledi. Beraber mutfağa girdik. Ayla hala yemek yapıyordu. Yanına geçip ona yardım etmeye başladık.

*

Masayı düzenlemişken anneannem elinde çarşı poşetleri ile eve girdi. Üçümüze birden şaşkınlıkla bakıyordu. Gülerek yanına gittim. Elindekileri alıp köşeye bıraktım ve anneanneme sarıldım. Ayla da koşarak anneanneme sarıldı. Onlar hasret giderirken Alkım ile sandalyenin arasına girip arkamı Alkım'a döndüm ve sandalyeye dayandım. Kalçam kasıklarına çarpmış ve şaşkınlıkla geriye doğru sendelemişti. Kafamı yan çevirip ona baktım. Gözleri şaşkınlıkla büyümüştü. Gülerek doğruldum. Anneannem o sırada gelip Alkım'a da sarıldı. Bir iki konuşmayla beraber yemeğe oturduk.

Gökyüzündeki İki KadınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin